Bir aylık zaman diliminde yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerinde fırsat buldukça duygu ve düşüncelerini el yazısıyla kâğıda döken Yurt, 57 sayfalık mektup oluşturdu.
Mektubunu, PTT Kargo Bingöl Şubesi üzerinden İstanbul Silivri Kapalı Cezaevi'nde hükümlü bulunan yeğeni Ahmet Yurt'a gönderdikten sonra açıklamada bulunan Yurt, yeğeninin 2010 yılında bir düğünde sıkılan maganda kurşunundan dolayı tutuklandığını söyledi.
Yurt, “Yeğenimle sürekli mektuplaşıyorduk, o bana yazıyordu ben ona yazıyordum. Genellikle ayda bir, iki ayda bir sürekli mektuplaşıyorduk. Görev yeri değişikliğim oldu, ara vermek zorunda kaldık. Bu süreçte ben yeni bir yerde göreve başladım, adresim belli olmadı. Ablamla birlikte umreye gitmiştik, ablam orada vefat etti, Mekke'de defin ettik. Bu olaylar ve yoğunluklardan dolayı mektuplaşamadık. Bu süreçte yaşadıklarımı birleştirerek, yazmaya başladım ve 57 sayfalık mektup oluştu. Tabi bu kadar mektubu yazmak kolay olmuyor, özellikle yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerde uçakta, otobüslerde yazdım” dedi.
“İNSANIN HİSSİYATINI KÂĞIDA DÖKMESİ ÇOK FARKLI BİR DUYGU”
Yazmanın çok ayrı bir duygu olduğunu ifade eden Yurt, “İnsanın hissiyatını kâğıda dökmesi çok farklı bir şey, bu mektupları böyle görünce yazarların ve şairlerin durumlarını çok daha iyi anlayabiliyorum. Tabi günümüz teknolojisi gelişti, SMS'ler, sosyal medya üzerinden mesajlaşmalar başladı ama yazmak gerçekten çok farklı bir şey” diye konuştu.
Yazmanın öğrenme üzerinde çok etkili olduğunu ifade eden Yurt, şunları söyledi: “Yazılan her şey kalıcı oluyor. İnşallah toplumda bu bilinç oluşur, hep SMS ve sosyal medya değil de söz uçar yazı baki kalır misali irdelenmesi ve önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum.”