Rakamsal verilerle savlarını destekleyen Kılıç, Erkan Tan'ın soru sormasına bile fırsat vermedi.
Kılıç'tan Anlamlı ‘GÜNAYDIN'
Programa bir izleyicinin AK Parti yönetimine yaptığı sert eleştiriyle başlayan Tan'a, Kılıç'ın yanıtı anlamlı oldu. “AK Parti iktidarında ülke karanlıktan aydınlığa çıkmıştır. Yolsuzluk yok, kamu kaynaklarının istismarı yok, IMF ve Dünya Bankasına bağımlılık yok, ne mutlu ülkeyi ekonomi, iç ve dış politika alanında, sağlık, tarım, eğitim alanında belirsizliğe sürükleyen CHP, MHP iktidarı yok. Hepimize, tüm Türk milletine bir kez daha günaydın.”dedi.
Kusursuz Eksiksiz Değiliz
Hükümetlerinin kusurlarının ve eksiklerinin doğal olarak olduğunu, bunların giderilmesi için gece gündüz gayret ettiklerini, bir takım ölçüsüz eleştirilerde bulunanların iktidar dönemindeki gelişmeleri göz önünde bulundurması gerektiğini onlara tekrar ‘günaydın' diyerek belirtti.
2002'den bu yana Samsun
Vekil seçildiği Samsun'da yapılan icraatlardan bahseden Kılıç, “2002'den bu yana çok şey değişti Samsun Karadeniz kendi oldu. Eskiden hantal, kötü bir limanı olan samsun'da şu an 3 liman var. Merkez organize sanayilerin sayısı 4'e çıktı. Üniversite açmaya devam ediyoruz. Samsun Trabzon arasındaki ulaşımı 4 saate indirdik. Karadeniz sahil yolunun geçmiş dönemlerde %38 i tamamlanmışken şu an %68 i bitti. 2002'de kargo terminali yoktu. Demir yollarından hastanelerden pastanelerden kentsel dönüşüm projelerinden bahsetmeme bile gerek yok.”dedi.
CHP'nin Medeniyeti Reddeden Anlayışıyla Yıllarca Batı'ya Bağımlı Kalındı
Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Herkesin önünde one minute, kapılar ardında yes please” iddiasına, “Dervişin fikri neyse zikri odur. Türkiye dış politikaya en çok temsil olduğu yıllarda CHP tek hükümetle iktidardaydı. O dönemlerde AB Yunanistan ve Türkiye'ye şartsız tam üyelik vermeye hazırken Ecevit'in liderliğinde CHP ‘onlar ortak, biz pazar olmayacağız' diyerek kısırdöngülü, ufuksuz, medeniyeti reddeden anlayışıyla, ülkeyi AB'nin karşılıksız hibelerinden, fonlarından, uzun vadeli düşük faizli yardımlarından mahrum bırakmıştır. Yunanistan tam aksine AB'ye girerek, şu an iflas etmesine rağmen 300 milyar Euro'yu karşılıksız ülkeye AB'den yardım alıyor.”dedi
“Hükümeti Sorgulayanların Durdukları Yer Bellidir”
Başbakan Erdoğan'ın Türk milletinin çıkarlarına, gelecek beklentilerine cevap vermek ve güçlü Türkiye yaratmak için çalıştığını bunun için dış politika da sert köşeli tavırlar sergilediğini belirten Kılıç, İsrail konusunda hükümeti İsrail'den daha fazla sorgulayan muhalefetlerin zihniyetlerinin belli olduğunu söyledi.
“Kılıçdaroğlu Henüz Bir Şey Bilmiyor”
Kılıçdaroğlu'nun ortada icraat olmadığına yönelik yaptığı eleştirilere ise “Kendisi yeni bir lider. İç dış politika gündemi, milli güvenlik politikaları hakkında detaylı bilgiye henüz sahip olmadığı için bir şeylerin farkında değil ”şeklinde yanıt verdi. Aynı zamanda CHP liderinin sözlerinde yaman çelişkiler olduğunu ifade eden Kılıç, “ Hem İsrail'e verilen tepkinin sert, gereksiz olduğunu düşünüyor hem de askeri, ekonomik, politik ilişkilerin yırtılıp atılmasını talep ediyor. Dedikleri örtüşmüyor.”şeklinde konuştu. Buna ek olarak; Birleşmiş Milletler' in 24 saat içinde Türkiye'nin isteğiyle olağanüstü toplantı yaptığını ve bunun bir AK Parti başarısı olduğunu belirtti.
İsrail'in Varlığını Reddetmiyoruz
Türkiye'nin devler geleneğinde İsrail'i yok etme gibi bir arzusunun bulunmadığını açıklayan Kılıç, “Bizim tepkimiz uygulanan ambargoya, İsrail'in saldırgan tutumuna, terör örgütü refleksleri vermesine ve hukuksuz davranmasınadır. Biz İsrail'in varlığını reddetmiyoruz. Sadece yaptıklarının insani olmadığının farkındayız ve bunu değiştirmeyi amaçlıyoruz.”dedi.
“Allah Bize CHP İktidarı Göstermesin! Uyanana Kadar Yüz Yıl Geçerdi”
Kısa sürede önemli adımlar atıldığının altını çizen Kılıç, Allah bize CHP iktidarı göstermesin. Düşünmekten icraata geçmeye fırsatları olmazdı. ‘Gandi'vari olmak iyi de, uyanınca asırlar geçmiş olurdu.”diyerek Erdoğan hükümetinin tavrını, çok yakın zamanda yurtdışında olmasına rağmen ortaya koyduğunu vurguladı. İsrail'inse sessiz kalarak haksızlığını kabul ettiğini, 24 saat içinde vatandaşlarımızı geri göndermesinin ise Türkiye'nin dirayetini ortaya koyan bir adım olduğunu kaydetti.
“Zalimin Zulmü Varsa Mazlumun Allah'ı Var”
Hükümeti haksız duruma düşürmek için İsrail sorununun kullanıldığını söyleyen Kılıç, “İsrail'in başkentinde bile saldırı kınanırken, İsrail'in politikalarına koz verip, durumu meşrulaştıran bir takım çevreler var. Gazze'de olanları milli meselemiz haline getirmeliyiz. Arapların bir şey yapmıyor olması bizim problemimiz değil. Malazgirt'ten beri bu millet adaletin temsilcisidir. Akdeniz'in kenarında olan olaya duyarsız kalamadık. Zalimin zulmü varsa mazlumun Allah'ı var.”dedi.
“CHP Ve MHP Parti İsimlerini Gözden Geçirsin!”
Konuşma boyunca Kılıç, “CHP politikamızı sorguluyorsa adındaki ‘cumhuriyet' ve ‘halk' kelimelerini, MHP de ‘milliyetçilik' anlayışını gözden geçirsin.” şeklinde sert çıkışlar yaparak AK Parti'nin milli politika reflekslerini yerine getirdiğini vurguladı. Birleşmiş Milletler' in 24 saat içinde Türkiye'nin isteğiyle olağanüstü toplantı yaptığını ve bunun bir AK Parti hükümeti başarısı olduğunu belirtti.
“Yalnız Kalan İsrail'e Destek Çıkmaları Kaygı Verici”
Bahçeli'nin ‘İsrail'e Türk yumruğu indirilmeli' çağrısına “ Türk yumruğu düşmana indirmek içindir. Bu MHP'ye hiçbir şey kazandırmaz. Hatırlarsanız ‘one minute' çıkışından sonra en çok rahatsız olan Bahçeli idi. Sağlam dış görünüşümüz onu kaygılandırmıştı. Yine son olaydan sonra İsrail'i müdafaa edenlerin çoğu MHP ve CHP'lidir. Bizi eleştirmek ayrı bir şey, Türk dış politikasında ulusal çıkarları riske atmak, yalnız kalmaya başlayan İsrail'e destek olmak ayrı bir şey bu kaygı vericidir.”dedi.
“Demekle Olmaz - Siz Ne Yaptınız?”
MHP'yi hedef alan sözlerine; “ Kendileri iktidarken, hangi hasımlarının başlarına yumruk indirmişler? Irak onların dönemlerinde PKK destekçisiyken şu an Türkiye ile belirgin iş birliği içerisinde. Aynı durum Suriye ve İran için de geçerli.”dedi. Buna ek olarak; MHP, ANAP, DSP koalisyonunda IMF'ye olan borcun 25 milyar dolardan AK Parti döneminde 8 milyon dolara indirildiğinin de altını çizdi.
“Türkiye Tüm Kartlarını Hemen Oynamaz”
Sözlerine ek olarak İsrail'le Türkiye arasında uzun vadeli antlaşmalar olduğuna dikkat çeken Kılıç, “ İsrail önümüzde süreçte eğer Türkiye'yle dost olmaz, barışa katkıda bulunmazsa, Türkiye elindeki diplomasi kartlarını göstermeye başlayacak ve yaptırım uygulayacaktır. Daha oyunun başında köklü bir diplomatik geleneğe sahip olan Türkiye'nin tüm kartlarını göstermesi beklenemez. Ortadoğu'daki radikal güçler gibi uçuk kaçık tezlerin peşinden gidemeyiz.”dedi.
“Gazetelerde Her Okuduğunuza İnanmayın”
AK Parti'ye oy veren biz izleyicinin “Barzani' ye ağabey diyenlerle artık işimiz olmaz.” demesi üzerine Kılıç, “Gazetelerde her okuduğunuz gerçeği yansıtmıyor. Sayısı gittikçe artmakta olan köşe yazarlarının yazdıkları da haber değil yorum niteliği taşır, kendi bakış açılarını, siyasi görüşlerini ve duruşlarını yansıtır. İronik üsluplarıyla hayalle bile bağdaşmayacak nitelikte yazıyorlar. Böyle bir şey yok.”dedi.
“Barzani'yi Irak Tanıyor Biz Neden Tanımayalım”
Ayrıca Kılıç; “Barzani'yi, Talabani'yi Irak tanıyorsa, biz tanımazsak ne elde edeceğiz? Karşınızdakini tanımadan etkin mücadele edemezsiniz.”dedi ve “Kiminle görüşmemizi istiyorlarsa söylesinler bari” şeklinde esprili bir yanıt verdi.
“Barzani' Türkiye'ye Geldi De Ne Oldu?”
“Türkiye'de değişmez şeyler vardır. Federasyondan, konfederasyondan, ülkenin bölünmesinden, ikinci bir bayrak, ikinci bir resmi dilden bahsedilemez. Bu nedenle Türkiye'ye gelen liderler bunları, Türkiye'nin gücünü, büyüklüğünü, misyonunu kabul ederek geliyorlar. Barzani buna itiraz mı etti? Haddine mi?” şeklinde vurucu sözler sarf ederek insanların bir takım kompleksler altındaki düşüncelerden kurtulması gerektiğini vurguladı.
Kılıçdaroğlu'na Sert Yanıt
Kılıçdaroğlu'nun çiftçiye söylediği “Ananı, babanı, bacını, kardeşini al gel, AK Parti'yi sandığa göm” sloganına “Bu millet annesiyle babasıyla gelirse Kılıçdaroğlu'na gün yüzü göstermez” şeklinde yanıt verdi.
“Daha Fazla Üflemesinler Ciğerlerine Yazık”
Milli iradenin boyunduruk altına girmeyeceğini belirten Kılıç, “Medya, bazı sivil toplum örgütleri, sermaye sahipleri bir takım konuları çarptırarak muhalefetin yanında olmak için yönlendiriyorlar. Vatandaş bırakılsa kendi başına bir partiyi iktidara getirebilir. Bu mekanizmalar iktidarımız döneminde umduklarını bulamadılar, milletin hakkını yedirmek koruduk diye şimdi karşı safta yer alıyorlar. Onlara önerim. Muhalefet balonunu şişirmek için kullandıkları ciğerlerine yazık. Bıraksınlar herkez kendi rüzgarıyla yol alsın. Başbakan Erdoğan'ı iktidara getiren millettir.”dedi.
“Çiftimiz Kanaatkâr Bir Sorunu Yok”
Çiftçilerin sorunlarına da değerlendiren Kılıç eski dönemlerle kıyaslama yapmaktan kaçınmadı. “Eskiden %120 faizle çiftçinin ziraat bankasına borcu vardı. Şu an vadeye göre alınan kredi % 7 ile 11 arasında. Çiftçinin tarım sulamasından kaynaklanan elektrik borcu iktidar döneminde 2 kez sıfırlandı. Hibrit tohumu bulunamazken temin ettik. Yem bitkileri garanti kapsamına alındı. Yüksek verimli hayvanlar getirdik. Mazot desteği uygulamasına başlandı. Doğal afetlere karşı tarım sigortaları verildi. Bu yaptıklarımız yeter demiyorum ama bizim çiftçimiz kanaatkârdır. Bir sorunu yoktur. Bugünkü imkânlar dâhilinde köylüye azami değer veriyoruz.”dedi.
“CHP'den 4 Kat Daha Cumhuriyetçiyiz!”
Yapılan eleştirilere karşı Kılıç; “Enflasyon var, borç var, itibarımız yok, Kıbrıs satıldı, IMF'ye göbek bağımız var diyemedikleri için cumhuriyetçilikle, milliyetçilikle bağdaşmayan eleştiriler yapıyorlar. Kıbrıs'a geçmiş dönemlerde Türkiye'den giden para 15 milyon dolarken şu an 300 milyon dolar. CHP den 4 kat daha fazla cumhuriyetçi ve milliyetçi olduğumuz kesindir.”dedi.
“İktidara Gelip Bizi Yüce Divanda Yargılasınlar”
Son olarak, Kılıç Yüce Divan'da yargılanmamak için anayasa değişikliğine gittikleri söylentilerine de; “Buna gerçekten inanıyorlarsa iktidara gelsinler anayasayı değiştirip 12 Eylül'e geri dönüp bizi Yüce Divan'da yargılasınlar. Söylemlerinde o kadar çok mantık hataları var ki dakikası dolmadan kendi kendilerini çürütüyorlar. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak; hukuka olan güvenimin sarsılmasını istemem. Yeterli milletvekili imzasına, 280 kişiyle ulaşıldı. İvedilikle karar alınmaması hususundaki madde ihlal edilmedi, her maddenin gereği yerine getirildi, metin daha anayasa haline bile gelmedi. Daha ne konuşuluyor?” dedi.
Sözlerini, uzun vadede halkın refahının en üst düzeye çıkmasını temenni ederek ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 4. maddesine atıfta bulunarak bitiren Kılıç; “ Devletimiz demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir. Tartışılacak bir şey yoktur, bu böyle kalacaktır.” dedi.