Geçmiş tarihlerdeki devlet yapısı ve kurumsal alanlardaki eksikliklere değinen Bağımsız Denetçi Bayram Keskin: “Maliye, telaffuz olarak mevzu bahis olunca, insanların aklına türlü şeyler gelirdi. Hata travma geçirenler bile olurdu. Ürkütücü, bir kamu kurumuydu. Kapıdan içeri girenler dışarı çıktıklarında askerlikten terhis olmuş gibi derin bir of çekerlerdi” dedi.
Türkiye'de son zamanlarda iyileştirilen bürokrasiyle ülkenin kara düzenden kurtulduğunu ifade eden Keskin, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İlk olarak 1984' te Katma Değer Vergisinin yürürlüğe girdiği yıllarda “önce alış veriş, sonra fiş” sloganı hala hafızalarda bugünkü gibi tazeliğini korumaktadır. Maliye otoritesi o dönemlerde bütün kitle iletişim araçlarında halkı bilinçlendirme kampanyalarını yürüterek adeta bir reklam yarışı başlatmıştı. Alış veriş sonrası aldığınız her fiş; okul, hastane, yol, köprü olarak size geri dönecektir, diye vatandaşın ilgisine sunulmuştu. O gün bugündür hala devam eden bir vergi olarak hayatımızın her alanında varlığını göstermektedir. Türkiye ne hızlı büyüdü, gelişti. Nereden nereye. Türkiye, adeta kara düzen dediğimiz ilkel bir devlet anlayışından modern bir devlet kültürüne doğru ilerleme kaydetti. Özellikle Maliye müessesinde elektronik sistemin geliştirilmesinde çok muazzam bir çalışma ile bugün beyana dayalı vergi tahakkukunun yüzde 99 ‘u elektronik ortamda yapılmaktadır. Gittikçe vatandaşı kurumdan, uzaklaştırmaya çalışan yeni istemde artık vergi dairelerine uğramadan evde, bağda, bahçede elektronik ortamda her türlü vergilerin tahakkuku, tahsili, borç öğrenme, kendi durumunu sorgulama gibi envaı çeşit hizmetleri vatandaşlar anında öğrenme şansına sahiptirler. Çok kısa bir süre sonra vergi dairelerinin de diğer kurumlar gibi bir-iki kişi ile hizmet vereceğine tanık olacağız. Yeni dönemde vergi sistemi daha çok elektronik ortamda yapılacağından o eski karabasan günleri özleyeceğiz galiba.”