KENT MÜZESİ AYIBI!Bingölde yaklaşık 20 akademisyenin katılımıyla gerçekleştirilen Cumhuriyet Döneminde Bingöl Sempozyumu, Kent Müzesi eksikliğini bir kez daha gündeme getirdi. Bingölün tarihine yönelik yapılan çalışmalarda elde edilen eserlerin kent müzesi yokluğundan dolayı sergilenemeyeceğine işaret eden akademisyenler, bölge illerinin çoğunda müzenin bulunduğunu ve çok güzel çalışmaların yapıldığına dikkat çektiler.![]() İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Nisan 2013 yılında DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı'na Bingöl'de ‘Etnografya ve Kent Müzesi' kurulması için başvuruda bulundu. Aradan geçen zaman zarfına rağmen herhangi bir çalışma yapılmazken, müze yokluğu bir kez daha gündeme geldi. Bingöl Üniversitesi'nde düzenlenen sempozyumun açılış konuşmasını yapan Düzenleme Kurulu Başkanı Yakın Doğu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Çapak, kent müzesinin birçok ilde olduğunu ve Bingöl'de de kurulmasını ümit ettiklerini söyledi. TARİHİ BİRİKİMLER KAYBOLUYOR Bingöl'ün tarihi kültürel birikimlerinin müze yokluğu sebebiyle kaybolma tehlikesi altında olduğuna işaret eden Çapak: “Bingöl'ün tarihi birikimleri var. El sanatları var. Orijinal haliyle elde olanları korumak, olmayanların da maketlerini yaparak burada sergilemek gerekiyor. Çünkü bu bizim hafızamız, bir şekilde zihnimizde tutmamız gerekiyor. Bingöl'de aklıma tarihi mekânlar geliyor. Bingöl'deki tarihi mekânlar yok oldu. Evliya Çelebi, Seyahatnamesi'nde Bingöl'deki tarihi mekânları çok olağan üstü bir şekilde anlatıyor. Çapakçur Köprüsü, Çapakçur Kalesi, Genç Kalesi vs. İşte yakın zamanda baraj altında kalacak Solhan'daki kale. Bunların maketleri yaptırılabilir. Bazılarını asıllarına uygun yeniden inşa edebiliriz. Bunları bahsettiğim şehir müzesinde kurma imkânımız olursa, böylece şehir hafızamızı gelecek neslimize çok daha uygun şekilde aktarmış oluruz” şeklinde konuştu. “TARİHİ ESERLER MÜZEDE KORUMA ALTINA ALINMALI” Sempozyumda ‘Bingöl Tarihinden Kesitler' başlığı altında Bingöl'ün tarihi hakkında bilgiler aktaran Prof. Dr. Mehmet Mahfuz Söylemez de müze yokluğundan yakındı. Silvan ve Kale bölgelerinin tarihi medeniyetlere ev sahipliği yaptığını anımsatan Söylemez, bu bölgelerde bulunan tarihi kalıntıların koruma altına alınarak, bir müzede muhafaza edilmesi gerektiğini vurguladı. Vali Taşyapan'dan taşınabilir tarihi eserlerin bölgeden çıkarılmasını talep eden Söylemez: “Geçen sempozyumda zamanın valisinden oradaki tarihi eserlerin kurtarılması hususunda ricada bulunmuştum. Şimdiki valimizden de rica ediyorum. Orada gerçekten tarihi eserler var. Bunlardan taşıyabileceklerimiz var. Orada bir baraj yapılıyor, ben baraja karşı değilim ama tarihimiz yok olmadan yapılsa bence daha çok makbule geçer. Çok ciddi mezar taşları var orada bunlar taşınabilir. Orada bir camimiz var. Camimizin kitabesi günümüze kadar ulaşmış. En azından kitabesini sökebilirsek iyi olur. Çünkü cami tahrip edilmiş, tarihi hiçbir yanı kalmamış. Bir mozaik için o kadar mücadele ediyoruz, bir kitabe için bence daha fazlası yapmak gerekir. Çünkü o aynı zamanda bizim dinimizi, doğru düşüncemizi ifade ediyor. Bu acından da sahip çıkmamız gerekiyor. Onların mutlaka taşınıp, bir müzeye konması gerekir. Onları orada koruyup, tarihimiz olarak çocuklarımıza aktarabiliriz. Unutmamız gereken bir şey var, tarih dediğimiz şey iki tarafı keskin bir balta gibidir. Eğer siz ona hizmet etmezseniz sizi gerçekten doğruyor. Onun için doğru bir tarih oluşturmamız lazım. Doğru bir tarihi ortaya koymamız gerekiyor ki tarih dönsün, bizi üretsin ve yarınlarımızı korusun” şeklinde konuştu. KENT ARŞİVİ VURGUSU Osmanlı arşivlerinde Bingöl'e dair binlerce vesikanın bulunduğunu ifade eden Söylemez, salnamelerin toplanarak yayınlanması gerektiğini söyledi. Bingöl'de kent arşivi kurulması gerektiğini vurgulayan Söylemez: “Eski dönemlerde burası Diyarbakır'a, Erzurum ve Bitlis'e bağlıydı. Dolayısıyla bu illerdeki salnamelerin içerisinde Bingöl tarihine dair bilgilerimiz var. Bu salnameler bir araya getirilmesi lazım. Diyarbakır bunu yaptı, bizim de mutlaka yapmamız lazım. Bizim bir kent arşivi kurmamız gerekiyor. Çorum bunu başardı, Sivas bunu başardı. Çorum bir kent arşivi kurdu. Kendi bölgesiyle ilgili vesikaların tamamını bir araya getirdiler ve araştırmacılara sunuyorlar. Bizde bunu yapmalıyız ve bir kent arşivi kurmalıyız. Nüfus defterlerimiz var ve araştırmaya açıldı. O nüfus defterlerini mutlaka yayınlamalıyız” şeklinde konuştu. YORUM YAZIN ![]()
|
|