Kazım ataoğlu: ''2011 genel seçimlerinde aday olacağım'

·        İsrail'in tutumu hukuk tanımaz, korsan ruhundan ve haydutluktan daha öte bir anlayıştır
·        Sayın Kılıçdaroğlu, Başbakanı eleştirmekten ve Başbakanın adını hafife almaktan öte bir şey yapmıyor
·        Milli irade, sivil irade, hukuk ne kadar geçerli olursa Türkiye o kadar çok rahatlayacaktır
·        Demokratikleşmenin en çok ihtiyaç hissedildiği bölge, Doğu bölgesidir
·        Bingöl'e katrilyonluk yatırımlar ilk defa bu dönemde yapılmaya başlandı
·        Halkımızın biraz daha sabırlı olmasını istiyoruz
·        Solhan'daki duble yolu çalışmalarının yıl sonuna kadar bitmesi lazım
·        Bingöl Üniversitesi Rektörü tarafından Zazaca alanında çalışmalar yapılacaktır
·        TRT 6 iyi bir adım ve iyi bir gelişmedi
Gazeteniz Bingöl Online siyasetin, yerel ve ulusal gündemin nabzını tutmaya devam ediyor. Belirli aralıklarla Ankara'daki siyasiler ile yapılacak olan röportajların birincisi ile karşınızdayız. Merak ettiğiniz, sormak isteyip de soramadığınız tüm soruları Bingöl Online gazetesi yayın koordinatörü ve Ankara temsilcisi Murat Varol sizler için Bingöl Milletvekili Sayın Kazım Ataoğlu'na sordu. İşte gündem belirleyecek açıklamalar ve söylemler ile Sayın Kazım Ataoğlu röportajı:
İsrail'in tutumu hukuk tanımaz, korsan ruhundan ve haydutluktan daha öte bir anlayıştır
İsrail'in saldırısında başta Sayın Başbakan olmak üzere, parti ve hükümet yetkilileri gereken tepkileri gösterdiler. Özellikle Başbakanımızın tepkisini bütün halkımız iyi bilmektedir. İsrail'in tutumu hukuk tanımaz, korsan ruhundan ve haydutluktan daha öte bir anlayıştır; çünkü terörist bir örgütün yapabileceği bir eylemdir. Olaya çok yönlü bakmakta fayda vardır. Eğer böylesi bir olay başka bir ülkede, başka bir hükümette meydana gelseydi, o ülkenin hükümeti bu olayı yapanları kınayacaktı; ama İsrail yetkilileri soruşturma bile açtırmayacaklarını söylüyorlar. İsrail hükümeti ve yetkilileri bu işi savunduklarını ve bu işin arkasında olduklarını söylediler. O zaman şunu düşünmek gerekiyor. İsrail bu gücü kimden alıyor? Nasıl böylesi bir olaya cüret edebiliyor?  Bunları iyi tahlil etmek gerekir. İsrail, İslam dünyasının tam ortasında, kalbinde kalmış bir devlettir. Bu olayın İslam dünyası tarafından da acı olan tarafları var. Bu olay bunu da bir kez daha gün yüzüne çıkarttı. Arap ülkelerinin başkanları, Başbakan Erdoğan gibi bu olaya tepki göstermediler. İslam dünyasında halk gereken tepkiyi gösterdi ama maalesef yöneticiler aynı oranda tepki gösteremediler. Sayın Başbakanımız bu olayda adeta bütün İslam ülkeleri adına kendini ortaya koydu. Uluslar arası arenada bu iş için soruşturma açılmalı ve bu işin sorumluları yargılanıp mahkûm edilmelidir. İsrail Devleti öldürülenlere ve mağdur edilenlere mutlaka tazminat ödemelidir.
Sayın Kılıçdaroğlu, Başbakanı eleştirmekten ve Başbakanın adını hafife almaktan öte bir şey yapmıyor
Bingöl'ü temsil eden bir parlamenter olarak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na yeni görevinde başarılar diliyorum. İktidar kadar ülkenin muhalefete de ihtiyacı vardır ve doğru muhalefete her zaman ihtiyaç duyulur. Benim gözlemleyebildiğim kadarıyla Kemal Kılıçdaroğlu'nun, şimdiye kadar ki çalışmalarına baktığımızda çalışkan birine benziyor. Deniz Bey'den daha atak daha çok meydanlara çıkan bir başkan profili çiziyor. Kemal Kılıçdaroğlu ile beraber CHP'de bir değişim olduğunu söylemek mümkün görünmüyor. Ben CHP'yi mevcut hali ile sol bir parti olarak görmüyorum. CHP'nin öncelikle solcu bir parti olması lazım. Kemal Kılıçdaroğlu'nun başa gelmesinden sonra bile sol adına bir şey göremedik. Bir manifestosuna ya da bir bildirisine de rastlamadık. Sayın Başbakanı eleştirmekten ve ismini hafife almaktan öte bir şey göremedik şimdiye kadar. Parlamentoda o olaydan bir gün öncesine kadar Deniz Bey'in yanında olanlar, bir anda onu bırakıp Kılıçdaroğlu tarafına geçtiler. Demek ki CHP'yi Deniz Bey'den kurtarmak gibi bir beklenti vardı. Önder Sav önderliğinde Deniz Baykal siyasetten ekarte edildi. Önceleri parti içerisinde sevilmeyen Önder Sav, şu anda Sayın Kılıçdaroğlu'na rağmen partiyi yöneten kişidir. Önder Sav'ın partiye daha çok hâkim olduğu bir durum söz konusu. CHP'nin; Ak Parti'ye alternatif olabilmesi için öncelikle solcu olması, projeleri ve çözüm önerileri ile Ak Parti'yi geçmesi lazım. Şimdilerde bırakın CHP'nin Ak Parti'yi geçmesini, Ak Parti'yi geriden bile takip edemiyor. 
Milli irade, sivil irade, hukuk ne kadar geçerli olursa Türkiye o kadar çok rahatlayacaktır
Anayasa görüşmeleri sürecinde, başından sonuna kadar ben de bu sürecin içerisindeydim. MHP, CHP, BDP, Anayasa değişikliğine karşı bir reaksiyon gösterdiler ve değişikliğin karşısında durdular. Bu ceketin bu bedene dar geldiğini bildikleri halde anayasa değişikliğine karşı çıktılar. Ak Parti'nin yapmak istediği şey milli iradenin daha çok geçerli olmasıdır. Milli irade, sivil irade, hukuk ne kadar geçerli olursa Türkiye o kadar çok rahatlayacaktır. Yıllarca bu anayasa değişmeli diyenler, mecliste anayasa değişikliğinin tam karşısında durdular. Bu konudaki tek bahaneleri ise bizimle görüşmediniz yönündeydi. Hâlbuki Başbakanımız, Ak Parti'nin kadroları hepsi ile görüştüler, bu konuda beyanatlar bile var. Anayasa değişikliğini kim yaparsa halk nezdinde o itibar kazanacaktı. Dolayısıyla bunlar bu itibarın Ak Parti'ye verileceğini var sayarak, tahmin ederek bu işin karşısında durdular. O yüzden samimiyetsizliklerini de ortaya koydular. Anayasa değişikliğinin karşısında duran partiler, yarın öbür gün halk karşısına çıktıklarında acaba onlara ne söyleyecekler bunu da merak ediyorum açıkçası. CHP halkı bırakıp Anayasa Mahkemesi'ne koşuyor. CHP halktan kopuk bir şekilde siyaset yapıyor.
Anayasa paketi Türkiye'de P'nin, Bingöl'de ise %85'in üzerinde oy alır
Anayasa paketini halka iyi anlatmak lazım, halk neyi oylayacağını iyi bilmeli. Bu maddelerin içeriğinde neler var, hangi yenilikleri getiriyor bunu halka anlatmamız lazım. Bugün sokakta halka mikrofon tutup, Anayasa paketinde neler var diye sorarsanız, belki de on kişiden sekiz dokuz kişi neler olduğunu bilmeyecektir. Dolayısıyla bizim bu maddeleri iyi anlatmamız lazım. Anayasa Mahkemesi'nin durumu önceden nasıldı, referandum sonrasında nasıl olacak; HSYK'nın yapısı nasıldı, şimdi nasıl olacak, sendikal haklar nasıldı, şimdi nasıl olacak, bunun gibi şeyleri halka iyi anlatmamız lazım. Ben hiçbir şekilde bu paketin yüzde ellinin altında oy alacağına ihtimal bile vermiyorum. Eğer iyi bir şekilde bu değişiklikleri anlatırsak daha yüksek bir oranda da kabul edilecektir. Konuyu Bingöl için de değerlendirmek gerekirse; Bingöllüler 1982 anayasasına p civarında hayır oyu verdi. Onun için ben çoğu yerde Bingöllüler ferasetli insanlardır, bu anayasanın ülkeyi yönetemeyeceğini ta 1982'de görüp hayır oyu vermiştir. Dolayısıyla anayasa paketinin Bingöl'de yüzde doksan oranında kabul oyu göreceğine inanıyorum.
Demokratikleşmenin en çok ihtiyaç hissedildiği bölge, Doğu ve Güneydoğu bölgesidir
Ülkede halkın gündemine Demokratik Açılım'dan daha önemli bazı konular girdiği için, Demokratik Açılım arka planda kaldı. Ama bu Demokratik Açılım'ın durduğu ya da yavaşladığı anlamına gelmez. Geçen hafta Başbakanımız spor dünyasının mensupları ile bir araya geldi. Bir mesele eğer bir ülkenin Başbakanının hala gündemindeyse, bu o konunun gündemden düşmediğinin ve yavaşlatılmadığının da kanıtıdır. Diğer partiler en başından beridir, dinlemeden, bu konunun içerisinde neler var bunları bilmeden karşı durdular. Ak Parti'ye karşı Doğu'da ve Batı'da karalama kampanyaları başlatıldı. Şehit cenazeleri hala bir taraftan istismar ediliyor. Demokratikleşmenin en çok ihtiyaç hissedildiği bölge, Doğu ve Güneydoğu bölgesidir; çünkü demokratik olmayan tavır ve davranışlar bu bölgede çok daha fazla. Demokratik Açılım bir süreçtir ve bu süreç devam ediyor. Kendi mecrasında bu devam edecektir. Ak Parti kurmayları, her hafta sonu “Türkiye Buluşmaları” adı altında halka ulaşmakta ve bu konularda bilgi vermektedir. Bir arkadaşımızın dediği gibi bu süreç bisiklet sürmeye benzer. Eğer bisikletin üzerinde durur da sürmezseniz yere düşersiniz, onun için durmadan bisikleti sürmeniz lazım. Demokratik Açılım'da da durmadan yol alınmaya devam ediliyor.
2011 Ocak ayınca Bingöl hava alanının açılacak olması bizler için de sürpriz oldu.
Benim milletvekili olduğum 1995'li yıllarda İl Özel İdaresi Bingöl'de bir hava alanı yapalım diye teşebbüslerde bulundu. Aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen pek bir şey yapıldığı söylenemezdi. İnşaat anlamında bir şey yapılmadı. Biz Bingöl'e ilk uçağı 2011'deki genel seçimlerden önce indirmek istiyorduk. Bingöl'e ilk uçağın 2011 Ocak ayında ineceği bilgisini biz de  Ulaştırma Bakanı'ndan Bingöl'de öğrendik, açıkçası bizler için de sürpriz oldu. Ulaştırma Bakanımızı hepimiz iyi tanırız, o söz vermişse o tarihte bitirilecek demektir. Bütün Bingöl'lüler adına kendisine teşekkürlerimizi, şükranlarımızı sunarım.
Demiryolu güzergâhı değişmeyecek
Kale ve Beyhan barajlarının müteahhitleri ile yakın bir zamanda görüştük. Demir yolu güzergâhında herhangi bir değişiklik yapılmayacak. Baraj ile aynı güzergâhta olan demir yolu kısımları daha üst taraftan geçecek, belki kısa aralıklı değişiklikler olabilir. Ama demir yolu güzergâhının tamamen değişeceği bilgisi yanlıştır.
Solhan'daki duble yolu çalışmalarının yıl sonuna kadar bitmesi lazım
Solhan'daki duble yolu çalışmalarının bu yıl bitmesi lazım. Duble yol çalışmalarında müteahhit firmaların araç gereç bakımından güçlü olması çok önemlidir. Solhan yolunda bu bakımdan biraz talihsizlik yaşadık, gecikmeler oldu. Solhan'da duble yol çalışmalarında biten şeritlerin tekrardan bozulduğu, çukurların oluştuğu bilgisi bizlere geldi. Bu konuda özellikle otobüs firmalarının mağdur olduğunu biliyoruz. Onun görüşmelerini de yaptık. Diğer şerit tamamlandıktan sonra, bozuk olan şeridin de tamiratı yapılacaktır.
Halkımızın biraz daha sabırlı olmasını istiyoruz
Bingöl belediye başkanımız genç, çalışkan, atak biridir; kendisi aynı zamanda mimardır. Daha önceleri belediye kurumlarında uzun yıllar görev yaptığı için belediyeciliğe uzak olmayan birisidir. Hazırlanan projelerin tasdik edilmesi ve hayata geçirilmesi hemen olmuyor ne yazık ki. Ben inanıyorum ki kısa bir zaman içinde projeler hayata geçirilmeye başlanacaktır. Halkımızın biraz daha sabırlı olmasını istiyoruz. Belediyelerin şöyle bir durumu var. Belediyelerin borçlanabileceği miktarlar bellidir. Bingöl Belediyesi'nin yapmak istediği projelerin tutarı yüksek olduğu için, bu miktarda bir borçlanmaya izin verilmiyor, Bingöl Belediyesi'nin borçlanabileceği miktar yetersiz kalıyor. Alt yapı konusunda Sayın Başbakanın talimatı var zaten. Onun için alt yapı konusunda hükümet kaynak sağlayacak ve bu iş başlayacaktır. Vatandaşlarımızı da bu konularda anlıyoruz. Vatandaşlarımızın da beklentileri var bu konuda. Ama ben biraz daha sabırlı olmalarını istiyorum. Son bahara doğru Belediyemiz inşallah atağa kalkacaktır.
Bingöl'e eski paraya göre katrilyonluk yatırımlar ilk defa bu dönemde yapılmaya başlandı
Bingöl'e katrilyonluk yatırımlar ilk defa bu dönemde yapılmaya başlandı. Yani bu üç yılda 2007'den 2010 yılına kadar Bingöl'e yapılan yatırımlar katrilyonu geçmiş durumda. Bunu da her ortamda tartışmaya, ispat etmeye hazırız. Sadece 2010 yılı için bile konuşmak gerekirse duble yollar için 450 trilyonluk dört tane büyük ihale yapıldı. Bu ihalelerin her biri 100 trilyonun üzerindeydi. Şunu da belirtmekte fayda var. Sayın Cevdet Yılmaz'ın bakan olması bu kadar yatırımın yapılmasında çok etkili olmaktadır. Bingöl Üniversitesi ile beraber kanunu çıkan üniversitelerden, fiziki gerçekleşme ve akademik eleman alanında en ileride olan bizim üniversitemizdir. Ayrıca Genç ilçesinde Bingöl Üniversitesine bağlı Yüksekokulumuzun 2 bölümüne öğrenci alınacaktır. Eğitim, sağlık ve diğer konularda da yine büyük yatırımlar yapıldı. Bingöl bu dönem Cumhuriyet dönemi boyunca görmediği hizmetleri gördü.
Bingöllülere dört büyük proje vaat ettik
Bingöl'de yapılacak olan devlet hastanesinin ihalesi yapıldı. Genç devlet hastanesinin ihalesi yapıldı, yapımına başlandı. Karlıova ve Solhan devlet hastaneleri bitti onların açılışlarını yapacağız. Bingöl-Genç ve Bingöl-Ilıcalar yollarının ihaleleri yapıldı. Onların da yapımına başlanacaktır. Ova köylerine yönelik bir toplulaştırma çalışması yapılacak. KÖYDES hizmetleri devam ediyor. Bingöl-Düzağaç şehirlerarası yol geçidi tamamen sıcak asfalta dönüştürülecek. Orta refüj ve yol düzenlemesinin de ihalesi yapıldı. Onların da yapımına başlanacak. Zaten biz halka dört büyük proje vaat ettik. Üniversite, hava alanı, duble yol ve doğalgaz. Bunların üçünü gerçekleştirdik. Doğal gazı da önümüzdeki yıl yapmaya başladığımızda halka vaat ettiğimiz yapılabilecek projeleri hayata geçirmiş olacağız.
2011'deki genel seçimlerde aday olacağım
2011 genel seçimlerinde aday olmamak gibi bir şey aklımdan geçmedi. Girdiğim bütün seçimlerde halk büyük oranda oy verdi, bu devam etmem anlamına geliyor. Onun için ortada herhangi aksi bir şey görünmüyor. Şimdiden çok erken ama aday olmama gibi bir durum söz konusu değil. Bu sayın genel başkanımızın, parti teşkilatımızın ve halkın takdirine bırakılacak bir konudur
TRT 6 iyi bir adım ve iyi bir gelişmedir
TRT 6 iyi bir adım ve iyi bir gelişmedir. Başkaları bunu sadece konuşurken siz bunu yapmaya çalışıyorsunuz. İşin zorlukları elbette vardır, olacaktır da. Bölgeyi örf ve adetleri ile gelenek ve görenekleri ile daha da iyi tanıtmaya devam edecektir. Bu anlamda özel Kürtçe televizyonlar da kurulmalı denetlenmeli, geliştirilmeli. TRT 6 bu işte öncülük ediyor. Daha kaliteli ve daha muhtevalı bir çizgide yayına inşallah devam edecektir.
Zazaca yayınların artması lazım
Irkçılık anlamında söylemiyorum ama ortada bir Zaza varsa, ona ait gelenekleri, müziği, yaşam şekli de var demektir. Öncelikle Zazalar kimlerdir iyi tanımak ve iyi tahlil etmek gerekir. Zazaca'nın etkinliğini TRT 6 içerisinde arttırmak için tanıtıcı belgeseller programlar yapılabilir. Örneğin Bingöl'de taziye merasimleri, taziye evleri takdire şayandır. Bu konuda bir belgesel neden çekilmesin ki? Zazaların güzel adetleri örfleri vardır. Bunları örnek alacak projeler hayata geçirilmeli. Yeri gelmişken söyleyeyim bizim insanlarımız erken saatlerde yatarlar. TRT Şeş'te gece saat 11:30 da yayınlanan Zazaca Haber Bülteninin daha erken bir saate alınması daha isabetli olacaktır.
Bingöl Üniversitesi Rektörü tarafından Zazaca alanında çalışmalar yapılacaktır
Bingöl Üniversitesi rektörü ile zaman zaman görüşüyoruz. Sayın Rektör beyin bu konuda yakın bir zamanda bir çalışması olacak. Öncelikle Zazaca nedir, bunun kaynakları nelerdir bunun araştırılması lazım. Kaybolan Zazaca'nın tekrar ortaya çıkartılması lazım. Tabii bu alanda  İlmi çalışmalar yapılıyor ama ilmi bir kuruluşun yani Üniversitemizin bunu yapması çok daha farklı olacaktır. Öncelikle Zazaca kelimelerin ve terkiplerin ortaya çıkartılması lazım, sözcük taramasının yapılması lazım. Tükenmekte olan kelimelerin tekrar tespit edilip kazandırılması lazım. Üniversitemizde böylesi bir çalışma yapılacaktır. İleriki dönemlerde Bingöl Üniversitesi'nde Zaza Dili ve Edebiyatı bölümü açılabilir. Ama öncelikle buna ait envanterin hazırlanması lazım. Bu iş için gerekli olan araştırmacıların yetiştirilmesi lazım.
Murat VAROL/Yayın Koordinatörü ve Ankara Temsilcisi