Kava'dan danıştay tepkisi!Eğitim Bir-Sen Bingöl Şube başkanı Yunus Kava, Danıştay savcısının başörtüsü serbestliğinin önünü açan yönetmelik değişikliğinin iptalini istemesine tepki göstererek, Aslında mevcut olay bize şunu gösteriyor. Başörtüsü konusu hala birilerinin hedefi halindedir dedi![]() Danıştay savcısının Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda başörtüsü serbestliğinin önünü açan yönetmelik değişikliğinin iptalini istemesine bir tepkide Eğitim Bir-Sen Bingöl Şubesi'nden geldi. Şube Başkanı Yunus Kava, “Bilindiği üzere Danıştay 8'ci dairesine daha öncesinde Eski Yarsav Başkanı Ö. Faruk Eminağaoğlu tarafından ortaöğretimde Başörtüsü serbestliğini getiren yönetmenlik için iptal istemi konusunda başvurusu vardı. Eminağaoğlu, daha öncede bu yasakçı zihniyetini devam ettirmiş, Cuma namazı genelgesinin iptali içinde dava açan zattır” dedi. “Bizim karşı çıktığımız Danıştay'da halen bu milletin ödediği vergilerle maaşını alan ve eski Türkiye özlemini çeken savcıların olmasıdır” Diyen Kava, “Danıştay'daki savcının da bunu Anayasaya ve çocuk hakları sözleşmesini uygun bulduğunu ifade ederek, bu iptalin haklı olduğu yönünde mütalaa göndermesi bizim gerçekten bunu kınamamız gerektiğini ve burada milletlin değerlerine savaş açan bu insanlara mutlaka hadlerinin bildirilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.” ifadelerini kullandı. “BAŞÖRTÜSÜ KONUSU HALA BİRİLERİNİN HEDEFİ HALİNDEDİR” Kava, “Başörtüsü konusu hala birilerinin hedefi halindedir. Bu gibi yasakçı zihniyetine sahip kişiler, rahat durmayacakları ve bu tarz açtıkları davalarla ve Danıştay'da ve diğer kurumlarda yerleşen onların zihniyetindeki insanlarında onlara karşı yaklaşımlarıyla ortada duruyor.” dedi. Şuan Türkiye gündeminde olan yeni Anayasanın konuşulduğu bu günlerde ve özelikle hükümetten istediklerimizin başında başörtüsü artık anayasal güvence altına alınması gerektiğinin altını çizen Kava, “Bu nokta da geçmişe özlem duyan yasakçı zihniyetini devam ettiren şahıslara yönelik bu gibi tedbirlerin mutlaka alınması lazım.” diye konuştu. Kava, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir diğer konu ise 4+4+4 kesintisiz eğitim sisteminin başlamasından sonra seçmeli derslerimiz oldu. Bilindiği üzere geçmişte on binlerce öğrencimiz katsayı zulmüne maruz kalmıştı. Kesintisiz eğitim sistemiyle beraber, meslek liselerimizin önü açılmış ve katsayı zulmü engellenmişti. Devletin başında özelikle Cumhurbaşkanımızın da, ‘Dindar Gençlik' söyleminin altının doldurulması adına okullarımızda inanç eğitimini ve değerler eğitimini öne çıkaracak derslerimiz var. İmam hatip haricindeki okullarda ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarımızda temel dini bilgiler, Kuranı Kerim ve Siyer-i Nebi derslerimiz var ve bilindiği gibi öğrencilerin seçmeli dersler konusundaki tercihleri 19 Şubat son gündür. Bu konuda tüm velilerimize sesleniyoruz. Gerçekten çağın gençlere yönelik kurduğu tuzaklardan onları kurtaracak, inancımızı referans alacağımız ve inancımızı öğreneceğimiz en önemli dersin Hz Peygamberin hayatının öğretildiği derstir. Buradan hareketle seçmeli ders olarak, Kuranı Kerim ve Siyer-i Nebinin seçilmesini istiyoruz.” “SEÇMELİ GEREKEN EHEMMİYETİN VE KIYMETİN VERİLMEDİĞİNİ GÖRÜYORUZ” Seçmeli derslerin seçmeli olarak seçildiği için notu yok. Notu olmayan dersinde öğrenci nezdinde gereken ehemmiyetin ve kıymetin verilmediğini görüyoruz” diyen Kava, şunları söyledi: “Bunu söylerken, öğretmen arkadaşlardan aldığımız bilgiler neticesinde söylüyoruz. Ayrıca temel dini bilgiler, Kuranı Kerim ve Siyer-i Nebi gibi derslere farklı branşlardan öğretmenlere verilmemesi gerekir. Bu derslere; ilahiyat ve din dersi mezunlarının verilmesi lazım. Bu konuda oluşan öğretmen açığı da Milli Eğitim Bakanlığının bir an önce kapatmasını bekliyoruz.” Kava son olarak, “Kuranı Kerim ve Siyer-i Nebi gibi derslerin İmam Hatip okullarında olduğu gibi ana mihver dersler gibi zorunlu olmasını talep ediyoruz ve bunu seçmek istemeyen öğrencilerin ayrı tutulması gerekir. İnşallah Kuranı Kerim ve Siyer-i Nebi dersleri en kısa zamanda zorunlu hale gelmesi temennisindeyiz.” (İLKHA) YORUM YAZIN ![]()
|
|