Kalkan: Güven, her şeydir!

Kalabalık nüfuslu bir ailenin, köyün yorucu maratonunu bırakarak Bingöl'e göçü ve küçük bir bakkal dükkânının duvarlarına tutturulan kimi tahta, kimi metal tereklere sığdırılan ürünlerin satışıyla başlamıştı ticari yaşam serüveni.

Koca bir ailenin geçim kaynağıydı küçük bakkal tezgâhı. Satılan ürünlerin değerinden daha büyük bir hazine ise kardeşleri bir arada tutan ve tek nasihati ‘insanlık' ve ‘doğruluk' olan babanın varlığıydı.

Zaman su misali akıp giderken, aile fertleri büyüyor, büyüdükçe yeni rotalar çiziliyordu. İşte tam da o anda aldığı kararlar, yeni yaşamın umut veren ışığı olmuştu. Bir toptancı dükkânındaki iş deneyimi, akabinde gezdiği şehirlerde edindiği fikirleri harmanlayarak ilk adımı atmıştı. Bir birine bağlılığını koruyan kardeşlerin ve bu bağı çevreleyen çelik halat misali babanın kattığı manevi güçle Maden Sokak'ta başlayan temizlik ve kozmetik satış ağı artık dükkâna sığmaz olmuş, mağazaya dönüşümün gerekliliği derinden hissedilmişti. Ama sınırlar zorlanmış, Bingöl'ün en büyük marketlerinden biri açılmıştı. Sonrasında ise market zincirlerine her geçen süreçte yeni halkalar eklenmiş ve tüm bu yatırımlar Bingöl'ün ilk Alışveriş Merkezi açılarak taçlandırılmıştı.

İşte Bingöl'ün genç ve ticari alanda birçok önemli yatırımın mimarı olan iş insanı Ahmet Kalkan'dan hem hayat hikâyesini, hem de ticaret serüvenine dair detayları dinleyip, genç girişimcilere tavsiyelerini de aldık.

Okuyucularımız için kendinizi tanıtır mısınız?

Genç Servi Bölgesine yakın Ecemiş Köyü'nde dünyaya geldim. İlkokulu Ecemiş ve Yelkaya Köyü İlkokulunda okudum. 9 kardeşli ailenin 8. Çocuğuyum. Ailemle birlikte 15 yaşına kadar köyde ikamet ettik. Daha sonra köyden ayrılarak Bingöl'e taşındık. Lise mezunuyum.

Öncelikle çocukluğunuzdan başlayalım! Okulunuz, arkadaşlarınız, aileniz..!

Çocukluğumun tamamı köyün zorlu ve hayat mücadelesinin yoğun olduğu bir ortamda geçti. Haliyle ilkokulu da köyde okudum. Köydeki çocukluğum Bingöl'de yaşayan ve köyde doğan çoğu insan gibi zor ama güzel anılarla dolu bir şekilde geçti. Babam, bu zorlu şartlarda 9 kardeşi doğru ve ilkeli bir şekilde büyütmenin gayretini gösterdi. Bu anlamda bizlere çok şey kattı. Bizlere kattığı en büyük değer, manevi ve insani değerlerdir. Bizlere sürekli maddiyatın bir öneminin olmadığını, esas olanın dürüst ve onurlu bir insan olmak olduğunu öğütlerdi. Bunlar benim hayatıma yön veren ve düşünce dünyamı doğrudan etkileyen şeyler oldu.

Ticari hayatınızın başlangıç noktası neydi? Nasıl başladınız?

Köyden Bingöl'e göç ettikten sonra 1993 yılında Yenişehir Mahallesi'nde 100. Yıl Ortaokulu karşısında birkaç metrekarelik küçük bakkal dükkânı açtık. 1997 yılına kadar bu dükkânı işletmeye devam ettik. Bu bakkal dükkânı ticaret hayatımızın başlangıcı ve ilk göz ağrımız olması hasebiyle bizim için manevi değeri çok büyüktür. Bu bakkal sayesinde mahalle halkıyla adeta bir bütün olmuştuk. Onlarla bir samimiyet ve aile ortamı oluşturmuştuk. Burada oluşan samimiyet ve güven ortamı, ticari hayatımızı daha ileri noktalara taşıma yönünde bizi teşvik eden önemli bir unsur oldu.

Ticari hayatınızda “dönüm noktası” denebilecek bir olayınız, hikâyeniz var mı?

1996 yılında askere gittim. Askerden döndüğümde artık kendi başıma bir iş yapmam gerektiği düşüncesi doğdu. Bunun üzerine Bingöl'de bir toptancı firmasına ait ürünlerin pazarlanması işinde satış elemanı olarak işe başladım. Burada işe başladığım ilk günde firma sahibi bana, içerisinde ürünler ve tanıtım dokümanlarının bulunduğu çantayı verip satış için sahaya çıkmamı istedi.

Bu esnada daha önce hiç hissetmediğim heyecan, işi yapamama mahcubiyeti, özgüven gibi duyguları ve bunun yarattığı gel-gitleri aynı ayna yaşadım. O anki hislerimi hala bugün gibi hatırlıyorum. Burada, her şeye rağmen pes etmemem gerektiğini, bu işi ne olursa olsun başarmam gerektiğini kendi kendime telkin ederek işe koyuldum. İşin ilk günü bu karmaşık duygulardan dolayı hiç satış yapamamıştım. Ancak bu durumu çabuk atlattım ve kısa sürede firmada en çok ürün satışı gerçekleştiren personel olmayı başardım. Bu sayede ticari hayatım için gerekli özgüveni ve motivasyonu kazandım ve ticarete daha da adapte oldum. Bu durum ticari hayatımda benim için adeta bir dönüm noktası olmuştu.

Aile bakkalından bahsettiniz. Ancak şuandaki markanızı insanlar ilk olarak temizlik ve kozmetik alanındaki işletmenizle biliyorlar. Bu alana yöneliminiz nasıl oldu? Biri mi önerdi? Yoksa siz mi gezip görünce bu kararı aldınız?

Belirttiğim pazarlama işini yaklaşık 7-8 ay boyunca yapmıştım. Bu esnada aile bakkalımızı da devretmiştik. Bu aşamadan sonra işlerimizi geliştirme ve yeni alanlara yönelme adına farklı arayışlara girmiştik. Bingöl'de yoğun olmayan ve özgün bir sektörde adım atmayı planlıyorduk. Bu süreçte farklı şehirleri gezerek ticari sektörlerle ilgi gözlemlerde bulundum ve tecrübe edinmeye çalıştım. Gittiğim bir şehirde sadece temizlik malzemesi satışı gerçekleştiren bir mağaza dikkatimi çektiği için “ben de bu işi Bingöl'de yapabilirim” inancıyla Bingöl'de böyle bir yer açmaya karar verdim. Bunun üzerine 1999 yılında Maden Sokak'ta sadece temizlik malzemesi ve kozmetik ürünlerinin satışını yapan küçük bir dükkân açtım. İnsanların buraya beklediğimizden daha fazla ilgi ve teveccüh göstermelerinden dolayı, iş yoğunluğu ve müşteri tavsiyelerini de dikkate alarak daha büyük bir yerde bu işi yapmamız gerektiğini düşündük. Bunun üzerine Hükümet Konağı arkasında bulunan çok daha büyük bir yere taşınarak aynı alanda faaliyetlerimizi yürütmeye devam ettik.

Daha sonra Kaltem adıyla büyükçe bir market açtınız ve akabinde bunu bir zincir halinde büyütüp şehrin birçok noktasında varlığınızı hissettirdiniz! Bu süreç nasıl gelişti?

Temizlik ve kozmetik sektöründe belirli bir aşamaya geldikten sonra, ürün çeşitliliğimizi daha artırarak faaliyetlerimize devam etmenin ticari anlamda daha doğru ve avantajlı olacağına kanaat getirdik. Bunun üzerine gerekli altyapı çalışmalarımızı yaparak eski İl Özel İdaresi binası karşısında KAL-TEM ismi ile yaklaşık Bin metrekarelik alan ihtiva eden ve içerisinde çokça ürün çeşitliliği bulunan ilk marketimizi açtık. Burada da insanlarımız bize yoğun bir teveccüh gösterdiler. Bu da kendimize olan güvenimizi ve inancımızı daha da artırdı. Böylece Bingöl'de market sektörüne de girmiş olduk. Demin de belirttiğim üzere insanlarımız her işimizde bizlere güven duyarak, teveccüh göstererek her zaman destek oldular. Bingöl'de kurumsal ve profesyonelce işletilen market hususunda önemli bir boşluk olduğunu gördüğümüz için market sayımızı artırarak bu sefer KAL-BİN markası ile muhtelif yerlerde şubeleşerek yolumuza devam etmeye karar verdik.

Bugünün finali diyebileceğimiz Kalium AVM ile önemli bir çıkış yaptınız. AVM'ye giden yolu bir aydınlatabilir misiniz? Neler yaşandı? Herhangi bir sıkıntınız oldu mu?

Ben ticari hayatta durağanlığa karşıyım. Sürekli yenilik, değişim ve gelişimin olmasından yanayım. Bu noktada her zaman “acaba ticari hayatımızda başka ne gibi değişikler yapabiliriz?” şeklinde değerlendirmeler yapar, şehrin ticari noktada nelere ihtiyaç duyduğunu tespit etmeye çalışırım. Bu düşüncelerden yola çıkarak Bingöl'de bir AVM ye ihtiyaç olduğunu tespit ettim. Bunun üzerine nerede, ne zaman ve nasıl bu işi yapabileceğimiz konusunda ciddi araştırmalar, fizibilite ve altyapı çalışmaları yaptık. Şu an KALİUM AVM'nin bulunduğu lokasyonun ticari anlamda önemli bir noktada olmasından ötürü burayı tercih ettik. AVM sektörü esasen çok zor ve meşakkatli bir sektördür. Bir AVM'nin inşası sıradan bir inşaat işi gibi değildir. Birçok zorluk, engel ve detayı barındırmaktadır. Bu süreçte gerek inşaat, gerek AVM'nin açılışa hazır hale getirilmesi aşamalarında, gerekse kurumsal firmaların Bingöl'e getirilmesi noktasında büyük zorluklar yaşadık. Ancak her şeye rağmen hiçbir zaman pes etmedik, kararlılıkla yolumuza ve mücadelemize devam ederek KALİUM AVM'yi Bingöl'ümüze kazandırmayı başardık. Şu an bunun mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz.

İşletmelerinizdeki istihdam sayısına dair bilgi verebilir misiniz?

100 kişi kendi işletmelerimizde istihdam edilmektedir. Ayrıca 200 kişi de Alışveriş Merkezimizdeki işletmelerde istihdam edilmektedir. Bunun da Bingöl için iyi bir rakam olduğunu düşünüyorum.

Gösterişten uzak kalmayı tercih eden yapınız dikkat çekiyor! Ama aynı zamanda çok fazla gezen, birçok iş gezisinde bulunan birisiniz! Bu gezilerin bir faydasını görebiliyor musunuz? Ticaret hayatınızda size ne gibi önemli katkıları oldu?

İnsan ne kadar yükselirse yükselsin, ayakları her zaman toprağa basmalıdır. İnsanın her zaman özüne, kimliğine ve geçmişine sadık olması ve bunun bilinciyle yaşaması gerektiği kanaatindeyim. Bu durum ticarette olduğu gibi siyasette, eğitimde, bürokraside ve akla gelebilecek her alanda geçerlidir. İnsan, geleceğe gelenekle yürümeyi de bilmelidir. Ticarette gezmek ve görmek çok önemli ve “olmazsa olmaz” bir durumdur. Gezerek farklı kültürleri, fikirleri, inançları, uygulamaları, teknolojileri, gelişmeleri müşahede etmek insana büyük yenilikler ve vizyon katıyor. Gezmeden dünyanın neresinde olduğunuzu anlayamazsınız ve farklılıkları görerek müşahede edemezsiniz. Bazen iyi bir gelişmeden istifade edersiniz, bazen de kötü örneklerden ders alırsınız. Özetle; ticarette değişim ve gelişim için gezmek ve görmek elzemdir. Ben birçok ülkeye iş gezisi için gittim. Kültürel, inanç, sosyal, coğrafi anlamda Türkiye kadar potansiyeli olan bir ülke görmedim. Ülkemizin ve değerlerimizin kıymetini bilmemiz gerekiyor.

Genç yaşta önemli yatırımlar yapmış bir ticaret erbabı olarak şehrin ticari dokusunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Neler eksik ya da fazla? Hangi noktalarda hatalar yapılıyor?

Bir şehirde sağlıklı bir ticari hayat için şehrin alt yapısı ve şehircilik anlayışı çok önemlidir. Şehir planının, geleceğinin ve her türlü hususun önceden düşünülerek hazırlanması, şehirciliğin insan merkezli olması gerekir. Altyapı, ulaşım ve öngörülebilirlik, şehrin ticari hayatı için önemlidir. Bu noktada Bingöl'de geçmiş uygulamalardan kaynaklanan vizyon eksikliğinin olumsuz sonuçlarını maalesef hep birlikte yaşıyoruz. Bundan sonra bu yönde doğru ve güven veren çalışmaların olmasını temenni ediyorum.

Ticarete yeni atılan ya da atılacak olan genç girişimcilere neler tavsiye edersiniz? Neleri yapmalı, nelerden kaçınmalılar?

Ticarette en önemli olan husus sağlam ve güvenilir bir karaktere sahip olmaktır. Girişimcilik ruhuna sahip olmak, çalışmak, mücadeleden asla çekinmemek, zorluklar karşısında pes etmemek ve sabırlı olmak, cesaretli ve özgüvenli olmak, risk analizlerini gerçekçi bir şekilde yapmak önemli hususlardır. Genç arkadaşlara tavsiyem odur ki; öncelikle güvenilir ve emin bir tacir olsunlar. En büyük sermayenin güven olduğunun idrakinde olsunlar. Hangi işi yapacaklarsa o işin en iyisini yapmaya gayret etsinler. Hırs ve gösterişten uzak dursunlar, kendileri gibi davransınlar.

Önümüzdeki süreçte yeni bir yatırımınız olacak mı?

Halihazırda piyasaya dair analiz ve araştırmalarımız bulunmaktadır. Şartların elverdiği ölçüde yeni adımlar atmayı her zaman düşünüyoruz. Lakin kısa vadede somut bir şey söylememiz doğru olmaz.

Son olarak eklmek istediğiniz bir husus ya da vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Şahsım ve ailem adına bana bu imkânı sunduğunuz için teşekkür ediyorum. Bizlere bugüne kadar teveccüh gösteren ve bugünlere gelmemizde büyük katkıları olan halkımıza şükranlarımı sunuyorum.