Son bir hafta yaşanan kazalar sorunları bir kez daha gündeme getirirken, halkın tepkisi de giderek artıyor. Trafik kazalarının sıkça yaşandığı bölgelerinde başında yer alan Üniversite Kavşağı, dün gece bir kazaya daha tanıklık etti. Sinyalizasyon sisteminin bulunmadığı kavşakta üç aracın karıştığı kazada 2 kişi yaralandı. Kazazedelere yardıma koşan çevre sakinleri, yaşananlardan Valiyi, Karayolları Bölge Müdürlüğü'nü, İl Trafik Komisyonu'nu ve siyasileri sorumlu tuttu.
ÜÇ ARAÇ BİR BİRİNE GİRDİ
Alınan bilgiye göre; dün saat 23.00 sıralarında meydana gelen kazada, Elazığ istikametinden Muş istikametine seyir halindeki Mehmet Şah Soyuşen idaresindeki 16 KDE 33 plakalı otomobil, Emniyet Müdürlüğü istikametinden gelip Karşıyaka Mahallesi'ne giriş yapmaya çalışan Halid Karadaş idaresindeki 34 JD 2137 plakalı otomobile çarptı. Çarpmanın etkisiyle savrulan 34 JD 2137 plakalı otomobil, kavşağın Karşıyaka Mahallesi bölümünde geçiş için bekleyen Abdulkerim Taşkın idaresindeki 12 AH 764 plakalı otomobile çarptı. 16 KDE 33 plakalı otomobil ise savrularak ters dönüp yol yapım çalışması nedeniyle kaldırım kenarına dikilen levhalara çarparak durabildi.
Kazada, 34 JD 2137 plakalı otomobilde bulunan Cezayir Baraç ile Sıddık Gelboğa yaralandı, sürücüler ise burunları dahi kanamadan kazayı ucuz atlattılar. Büyük bir gürültünün yaşandığı kazayı fark eden çevre sakinlerinin müdahalesiyle araçtan çıkartılan sürücüler ve yaralılar büyük bir şok yaşarken, yaralılar olay yerine gelen Acil 112 ambulanslarıyla Bingöl devlet Hastanesi'ne götürüldüler.
Trafik ekiplerinin güvenlik tedbirleri aldığı kavşakta geçişler kontrollü sağlanırken, kaza bölgesinde toplanan kalabalık tedbirsizliğe isyan etti.
BU DUYARSIZLIĞIN SEBEBİ NEDİR?
Kazanın yaşandığı kavşaktaki Orman Yapı Kooperatiflerinde ikamet eden Niyazi Buğu adlı vatandaş, yıllardır devam eden sorun için çalmadık kapı bırakmadıklarını ancak tüm girişimlere rağmen sonuç alınamadığı ve talep edilen sinyalizasyon sisteminin kurulmadığını söyledi.
Üniversite Kavşağını “Bingöl'ün en yoğun ve önemli ancak tedbirin bulunmadığı tek kavşak” sözleriyle tanımlayan Buğu, çocuklarının her gün ölümle iç içe olduğunu, binlerce üniversite öğrencisinin, vatandaşın ve kamu çalışanının bu kavşağı kullandığını, bu yoğunluğa rağmen ilgili makamların duyarsızlığının devam ettiğini ifade etti.
Bu kazalardan Valiyi, Karayolları Bölge Müdürlüğü'nü, İl Trafik Komisyonu'nu ve siyasileri sorumlu tutan Buğu: “Hangi kapı çalındıysa sonuç çıkmadı. Vali Bey kendisi buradaki bir kazaya canlı şahitlik etti ve sorunu çözeceğini söyledi. Fakat ne çözüm, ne de gelen giden olmadı. Elazığ'da, Malatya'da, Kayseri'de daha şehre 10–15 kilometre kala trafik ışıkları başlıyor, ta ki çıkıncaya kadar. Orası da Karayolu da burası ne? ‘Uluslararası karayolu' savunmaları yapılıyor. Bu da tamamen bahane. Bu şehri anlamakta güçlü çekiyoruz. Her gün binlerce insan, öğrenci, kamu çalışanı yaya olarak bu kavşağı kullanıyor. Araç trafiği en az çarşı merkezi kadar yoğun. Dört taraflı sinyalizasyon sistemi kurmak neden bu kadar ağır geliyor? İnsan canı bu kadar mı kıymetsiz? Vali Bey neden ilgilenmiyor bu sorunumuzla? Karayolları Elazığ Bölge Müdürü bizim kaderimizi nasıl tayin edebiliyor? Kalkınma Bakanımız Sayın Cevdet Yılmaz Bey neden müdahale etmiyor bu olanlara? İl Trafik Komisyonu ne iş yapıyor? Bu Karayolları Bölge Müdürlüğü tek başına bir devlet midir ki kimse iş yaptıramıyor? Her gün bu kavşağa bakarken dahi strese giriyoruz. Çocuğumuzu dışarı gönderemiyoruz. Tek başına okuluna dahi gidemiyor. Yazık günah bu insanlara. Kış gelmiş daha yeni kavşak yapılıyor. Bunca zamandır neredeydi akılları? Rektör Bey neden girişimde bulunmuyor? Üniversite öğrencileri için de olsa bir girişimde bulunmak neden kimsenin sorumluluk alanına girmiyor? Buraya sinyalizasyon sistemi yapılması için sanırım bir devlet büyüğünün kaza yapması ya da çok sayıda insanın hayatını kaybettiği büyük bir kazanın yaşanması bekleniyor. Bunca zamandır söylüyoruz ama yetkililer duyarsızlıklarını halen devam ettiriyorlar. Yine kışın söz verip ‘yaza yaparız' deyip sallayacaklar. Allah, bu insanların hakkını alır elbet!” sözleriyle tepkisini ve beklentisini dile getirdi.
Buğu'nun beyanına destek veren ve yetkili makamları duyarlı olmaya çağıran diğer çevre sakinleri ise halkın taleplerinin ciddiye alınmadığını, ölümlü bir sonuç olmadan bu talebin karşılanacağına inanmadıklarını, bunun önümüzdeki günlerde daha net anlaşılacağını vurguladılar.