İnsan Hakları Derneği (İHD) Bingöl Şubesi Başkanı Nihat Aksoy, 2008 yılının geçmiş yıla nazaran hak ihlallerinde büyük bir artış yaşandığını belirterek, “Bingöl'de 2006 yılında 46'sı ölümlü 130 hak ihlali yaşanırken, bu sayı 2007'de 26'sı ölümlü 64'e düşmüş ancak bu rakam 2008 yılında ise yüzde 100'ü aşan bir artışla 61'i ölümlü olmak üzere 227 olmuştur” dedi.
Dernek üyelerinin katılımı ile yapılan toplantıda, İHD genel merkezi, bölge temsilcilikleri ve şubeleri olarak, yaşanan hak ihlallerinin her ay düzenli olarak raporlaştırarak bilançosunun çıkarıldığı ve bu bilançoları, yıl ortasında ve yılsonunda altışar aylık olarak basın aracılığı ile kamuoyu ile paylaşıldığı vurgulandı. Yönetim kurulu adına açıklamada bulunan İHD Bingöl Şube Başkanı Nihat Aksoy konuşmasına “Hiçbir kural tanımayarak insanlığa ait ne varsa bütün değerleri ayaklar altına alarak Gazze'de vahşice, hunharca katliam ve soykırım uygulayan katil İsrail'i ve bu vahşet karşısında seyirci kalan, İsrail'i destekleyenleri bir kez daha lanetliyoruz” ifadeleri ile başladı.
2008 yılının, yıllardır faili bilinen “faili meçhul” cinayetlerin mimarları olan Ergenekoncuların deşifre edilerek yargıyla yüzleştiği; bununla birlikte Anayasa Mahkemesi'nin milli iradenin üzerine ipotek koyarak yargısal vesayet kurmaya çalıştığı bir yıl olduğunu söyleyen Aksoy; Ergenekon Terör Örgütünün aktörlerinden olan Susurluk hükümlüsü İbrahim Şahin, yıllar önce dönemin cumhurbaşkanı tarafından affedilip serbest bırakılırken, hükümlü bulunduğu Siirt Kapalı Cezaevinde karaciğer kanseri olan 77 yaşındaki Ali Çekin, bütün girişimlerimize rağmen serbest bırakılmamış, yaşamını yitirmiştir. On yıllardır Kürt dili üzerindeki baskıdan sonra yayına başlayan TRT ŞEŞ, temel insan hakları çerçevesinden öte “terörle” mücadele kompsepti çerçevesinde yayına başlamıştır” ifadelerini kullandı.
“2008 yılı ilimiz içinde kara bir yıl olmuştur”
2008 yılının, ilimiz açısından da kara bir sayfada yer alan bir yıl olduğunu belirten Aksoy; “Operasyon ve çatışmalar sonucu güvenlik güçleri ve PKK silahlı militanları yaşamlarını yitirmiş, sahipsiz patlayıcı maddeler can almış ve yaralamış; köyde çalışan insanlar silahlı saldırıya uğrayarak katledilmiş; köy havadan taranarak köyün hayvanları telef edilmiş; orman kıyımına devam edilmiştir. Düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında basın açıklamasına katılanlar tutuklanmış, cezaevlerinde Kürtçe üzerindeki yasak ile tutuklu ve hükümlülerin, aileleriyle telefon görüşmesi engellenmiş; yol kusurlarından dolayı meydana gelen trafik kazaları insan canına mal olmuş; metruk haldeki okul binasının çökmesi öğrenciye mezar olmuştur” dedi.
Aksoy ; “İlimizdeki hak ihlallerinin TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na da bildirdiğimiz halde, ilimizin bir milletvekilinin de bulunduğu komisyon, yaptığımız yazışmaları sadece kayda geçirmekle yetiniyor. Bilânçomuzdaki verileri incelediğimizde insan hakkına yönelik ihlallerin artarak devam ettiğini açıkça görmekteyiz.
İlimizde 2006'da 46'sı ölümlü olmak üzere 130 hak ihlali yaşanırken, bu rakam 2007 yılında 26'sı ölümlü 64 olay meydana gelirken bu sayı 2008 yılında ise 61'i ölümlü olmak üzere toplamda 227 hak ihlali yaşanmıştır” ifadelerini kullandı.
Bölge Temsilciliklerinin 10 Ocak 2009 tarihinde açıkladığı bilânçoya göre 2008'de bölgemizde tespit edilen ihlal sayısının 35 bin 992 olduğunu ifade eden Aksoy; “2009'dan beklentilerimiz sağduyunun hakim olması, ötekilerle empati kurulması, diyalog ve hoşgörünün egemen olması, şiddet yönetimiyle sorunların çözülmediğinin anlaşılması, yeni bir Anayasa'ya olan ihtiyacın görülmesi, Cezaevleri sorununun acilen ele alınması, suç işleyenlerin işkence ve kötü muamele yapanların kollanmaması, Yargının siyasi kararlar vermekten vazgeçmesini, Kürtçe üzerindeki baskıların son bulmasını, bölgeler arası gelişmişlik farkının ortadan kaldırılması amacıyla yatırımların bölgemize yapılarak batı ile aramızdaki yaşam standardının giderilmesini, devleti temsil eden üst düzey temsilcilerin tekçi/milliyetçi yaklaşım ve ayrılıkçı söylemlerine son vermesini, ısrarla kardeşleşmeyi öne çıkaran mesajların verilmesini, Kürtlerin, Alevilerin, Rumların, kısaca ötekilerin bu ülkenin gerçeği olduğunu unutmadan hareket edilmesini, tıkanan siyasetin kendini gözden geçirmesini, AB sürecinin 2009'da hızlandırılmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
