İnsan Hakları Derneği (İHD) Bingöl Şube Başkanı Mehmetcan İnce, yaptığı açıklamayla Suriye'de kimyasal silah kullanıldığı iddiasını kınadı.
‘Basın yayın organlarında Suriye'nin başkenti Şam'a bağlı Doğu Guta bölgesinde kimyasal silah kullanımı sonucu yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği yönünde haberler yer almaktadır' diyen İnce: “Basında çıkan görüntüler kadın ve çocuklar dâhil birçok canın yitirildiğini ortaya koymaktadır. Bu insanlık dışı can kırımını kanayan yüreğimizle, insanlığımızı bir kez daha yitiriyor olmamızın gözlerimizden döktüğü yaşlarla kınıyoruz. Savaşan taraflar ve destekçileri yaşananlarla ilgili farklı açıklamalar yapmakta, katliamdan, kimyasal silah kullanımından karşı tarafı suçlamaktadırlar. Suriye'de yaşanan iç savaş sırasında şu ana da kadar yaklaşık yüz bin insan hayatını kaybetmiştir. Bugüne kadar yaşananlar iktidar mücadelesi veren tarafların insan hakları ihlallerinde bulunduğunu ortaya koymaktadır. Savaşın kendisi başta yaşam hakkı olmak üzere birçok insan hakkının ihlali anlamına geldiği gibi bu ihlalleri nispeten azaltmak için kabul edilen uluslararası sözleşmeler ve savaş kuralları diğer yerlerde olduğu gibi Suriye özgülünde de ayaklar altına alınmıştır. Suriye'de sivillerin toplu bir şekilde katledilmesi, tecavüzler, kafa ve vücut organlarını kesmeler, cesetlerin de nasibini aldığı ağır işkenceler, organların çıkartılıp yenmesi gibi vahşet boyutuna varan, akıl almaz olaylar sıradanlaşmıştır” dedi.
Açıklamasında Türkiye yönelik eleştiriler yapan İnce: “Bu işkenceleri yapan, sivilleri katleden güçlere sınırları içinde yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti başta olmak üzere kendilerini demokrasi ve insan hakları savunucusu gösteren birçok ülke de destek olmaktadır. Yaşananlara baktığımızda Suriye'de savaşan taraflara atfedilen insan hakları ihlalleri bizi şaşırtmamakta, bu olmamıştır, şunu da yapmazlar diyememekteyiz. Suriye'de iktidar mücadelesi veren tüm taraflar kirlenmiş, suça bulaşmış, tarihte benzerleri çok görülen ağır insan hakları ihlalleri gerçekleştirmişlerdir. İktidar mücadelesinin parçası olan mevcut rejim ve Türkiye Cumhuriyeti dâhil uluslararası güçlerce desteklenen muhalif güçler gelişmiş insanlık değerleri ve insan hakları adına ne Suriye'de yaşayan halklara ne de insanlığa olumlu değerler katabilecek özellik taşımamaktadır. Somut olarak son yaşanan kimyasal saldırı iddiaları bu silahların vahim ve tehlikeli özelliğinden dolayı derhal aydınlatılmalıdır. Sorumluları ortaya çıkartılmalıdır. Savaşan taraflar bağımsız çevrelerin bölgede inceleme yapmasını sağlamak için gerekli önlemleri almalı, güvenceleri vermelidir. BM ve tüm uluslararası güçler özellikle kimyasal silah kullanımının engellenmesi, kullananların açığa çıkartılması ve cezalandırılması için gerekli araştırma ve soruşturmaları yapmalıdır. Uluslararası güçler katliamcılığı ve işkenceciliği açığa çıkan taraflara destek olmayı bırakmalı, tüm güçlerini emperyalist yayılmacılık ve sömürü politikalarının yaşama geçirilmesi amacıyla değil, Suriye halklarının demokratik, özgür ve insan haklarına saygılı bir şekilde yaşayabilecekleri bir zemini oluşturmak için harcamalıdır. Suriye'de yaşanan katliam ve işkencelerin sorumluları ve uluslararası destekçileri ortaya konulmalı, cezalandırılmaları için gerekli mekanizmalar harekete geçirilmeli, kurulmalıdır” şeklinde konuştu.