KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
30 Nisan 2025 Çarşamba
°C

Hastalığın tuş ettiği pehlivanlar

Son bir ay içinde iki büyük güreşçimizi genç yaşta kaybettik. Cengiz Elbeye 43, Zekeriya Güçlü de 39 yaşında aramızdan ayrıldı. Bir bakıma ikisi de ihmalkârlıklarının kurbanı oldu.

Hastalığın tuş ettiği pehlivanlar
17 MART 2010 ÇARŞAMBA 09:13
0
5799
0
AA aa

M. Murat İğrek'in haberi

Geçtiğimiz günlerde Türk güreşinin iki önemli ismi, Cengiz Elbeye ve Zekeriya Güçlü, genç yaşta aramızdan ayrıldı. Sporseverleri ve sevenlerini derinden üzen bu ebedi ayrılıkların sebebi, ilk fark edildiklerinde önemsenmeyen, ‘nasıl olsa iyileşirim' denilen hastalıklardı. Şüphesiz bu hastalıklar Süper Lig'de top koşturan bir futbolcuda görülse ve o futbolcu vefat etse, basın günlerce yazar, manşet yapar, kamuoyundaki yansıması da büyük olurdu. Fakat bu iki büyük güreşçimizin ani ölümü, gazetelerde fazla yer bulmadı, Türk spor basını kısa haberlerle yetinmeyi tercih etti.

Son bir ayda aramızdan ayrılan ilk güreşçimiz, Cengiz Elbeye oldu. Geçen yıldan bu yana beynindeki tümör nedeniyle tedavi gören Elbeye, 20 Ocak'ta ağırlaşarak Antalya'daki özel bir hastaneye kaldırıldı. Birçok kişi, ajansların geçtiği kısa bir haberle haberdar oldu Elbeye'nin rahatsızlığından. Sevenleri umutla dua ediyordu o yoğun bakımdayken. 22 gün sürdü ünlü güreşçinin yaşam mücadelesi. Takvimler 11 Şubat'ı, saatler 15.40'ı gösterdiğinde yağlı güreşin unutulmaz isimlerinden Kırkpınar Başpehlivanı Cengiz Elbeye aramızdan ayrılmıştı. Elbeye'nin ölümü, hemen Recep Gürbüz'ü akıllara getirdi. 1988 Kırkpınar Başpehlivanı Gürbüz de tıpkı Elbeye gibi Korkutelili (Antalya) idi ve 43 yaşındayken beyin tümörü sebebiyle hayatını kaybetmişti (1989). Cengiz Elbeye, Gürbüz'den sonra Kırkpınar başpehlivanlığını Antalya'ya getiren ikinci isim olmuştu (1994 ve 1998).

1967 yılında Antalya'nın Korkuteli ilçesinde dünyaya gelen Cengiz Elbeye, önce minder güreşinde adından bahsettirdi. Türk güreşinin önemli kulüplerinden İstanbul Güreş İhtisas'ta güreşe başlayan Elbeye, daha sonra şansını ve gücünü yağlı güreşte göstermeyi tercih etti. 1986 yılında Antalya'da çayırlara çıkmaya başlayan Cengiz Elbeye, atletik görünümüyle er meydanına en yakışan pehlivandı.

Mütevazılığıyla da dikkatleri üzerine çeken Elbeye, Türkiye'nin dört bir yanında çayıra çıktı, birçoğunda birinci oldu. 1994'te, tarihî Kırkpınar'da fırtına gibi esen Ahmet Taşçı'nın karşısına çıkınca bütün dikkatleri yeniden üzerine topladı. Üstün güreşi sonrasında Ahmet Taşçı pes edince, Cengiz Elbeye ilk defa Kırkpınar başpehlivanı olarak altın kemeri kazandı. Elbeye, 1998 yılında Ahmet Taşçı'yı bir kez daha yenerek Kırkpınar'da ikinci kez başpehlivanlığı kazanma başarısı gösterdi. Aktif güreşi bıraktıktan sonra Güreş Federasyonu'nun yağlı güreş komitelerinde ve güreş hakemliklerinde bulundu.

Cengiz Elbeye için moral bozucu gelişme, Mart 2009'da oldu. Aniden bastıran baş ağrısıyla birlikte Elbeye durgunlaştı, konuşamaz hâle geldi ve hareketleri kısıtlandı. Aslında bir süredir baş ağrıları vardı; fakat o, belki de güçlü fiziğine güvendiği için, önemsemiyordu. Eşi Havva Elbeye, “Eşimin ilk ağrıları, baş ağrısı ile başladı; ama doktora gitmekten hoşlanmayan Cengiz bunu önemsemedi.” diyor. Havva Elbeye, sonraki süreci şöyle anlatıyor: “Mart 2009'da aniden başlayan baş ağrısı ile Cengiz konuşamaz hâle geldi. Hemen hastaneye gittik. Eşim istenen tetkikleri yaptırmaya yanaşmadı. Geri geldik; ancak baş dönmesi ve kusmalar arttı. Son olarak bir karşılaşmada hakemlik yaparken bayıldı. Bunun üzerine acil çekilen beyin MR'ında tümör tespit edildi.”

Bir yıl kadar önce Ankara'da ameliyat edilen Cengiz Elbeye'nin rahatsızlığı, geçtiğimiz ocak ayında yeniden kendini gösterdi. Acilen hastaneye kaldırılan ve günlerce yoğun bakımda kalan Elbeye, tüm gayretlere rağmen kurtarılamadı. Ünlü pehlivan, Antalya Muratpaşa Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Korkuteli Paşa Mezarlığı'na defnedildi. Önceki hafta da Antalya Kepez Belediyesi, Cengiz Elbeye'nin ismini bir caddeye ve parka verme kararı aldı.

ELBEYE'DEN SONRA ZEKERİYA GÜÇLÜ

Cengiz Elbeye ile aynı günlerde hastanede tedavi gören bir başka güreşçimiz Zekeriya Güçlü idi. Elbeye'ye üzülürken bir acı haber de İstanbul'dan geldi. Bu kez aramızdan ayrılan, bir dünya şampiyonuydu. Zekeriya Güçlü, Elbeye'den 9 gün sonra, 39 yaşındayken ansızın göçüp gitmişti. Ünlü sporcu, Kasım 2009'da, safra kesesindeki taşın pankreas kanalına düşmesi ve tıkanmaya yol açması nedeniyle aniden fenalaşmış, İstanbul Avcılar'daki özel bir hastaneye kaldırılmıştı. Güçlü, yaklaşık bir ay burada tedavi gördükten sonra Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne nakledilmişti. 2 ayı aşkın süredir bu hastanede tedavi gören Zekeriya Güçlü, safra kesesinden ameliyat edildikten sonra yeniden ağırlaştı ve 20 Şubat sabahı hayata gözlerini yumdu.

Türkiye'de ‘güreşçinin harman olduğu yer' denince akla hemen Sivas, Antalya ve Karamürsel gibi yerler gelir. Türk güreşine birçok şampiyon yetiştiren bu yerler gibi dünya güreşinde de özellikle Türklerin yaşadığı Deliorman'ın büyük bir önemi vardır. Bulgaristan'ın Aşağı Tuna Ovası'nda yer alan Rusçuk, Razgrad, Silistre, Şumnu ve Dobriç şehirlerini de kapsayan Deliorman, Türklerin çok yoğun olarak yaşadığı bölgelerden biridir. Bulgaristan topraklarının Türklerin elinden çıkmasıyla birlikte halk Anadolu'ya göç etmeye başlar. Deliormanlılar, özellikle Trakya ve Ege Bölgesi'ne toplu hâlde köyler kurarak kendi kültürlerini yaşatırlar.

Deliormanlı güreşçiler arasında akla gelen ilk isim Koca Yusuf'tur. Koca Yusuf kadar Ahmet Kara, Hergeleci İbrahim, Kurtdereli Mehmet Pehlivan ve Kel Aliço gibi isimler de Türk ve dünya güreşine adını altın harflerle yazdırmıştır.

Bulgaristan'ın 1980'lerin sonunda hızlandırdığı asimilasyonla bölge halkı yoğun bir şekilde yeniden Türkiye'ye göç etmeye başlar. Bunlar arasından başarılı güreşçiler de çıkar. 1973 doğumlu Zekeriya Güçlü, bunlardan biridir. Güçlü, ilk olarak Bulgaristan'da spor okuluna giderek güreş üzerine eğitimler alır. İstanbul'a gelince, Cengiz Elbeye'nin de bir dönem kulübü olan İstanbul Güreş İhtisas'ta çalışmalar yapar.

Daha sonra, kendisi gibi asimilasyondan kaçan şampiyon güreşçiler İsmail Nizamoğlu ve Efraim Kamberoğlu'nun gözetiminde Haliç Tersaneleri'nde spor hayatını sürdüren Güçlü'nün hem fiziği hem de azmi, dönemin genç ve ümit millî takım hocalarının dikkatini çekince millî takım kamplarına alınır.

1990'da gençlerde dünya şampiyonu olan Güçlü, 1992'de ümitlerde Avrupa şampiyonu unvanını kazanır. Akdeniz ve Balkan Oyunları'nda da birincilikler kazanan Zekeriya Güçlü'nün en büyük handikabı, aynı kiloda güreştiği ve Türk güreşinin son yıllarda yetiştirdiği en büyük ağır sıkletlerden Mahmut Demir olur.

Yıllarca Türkiye şampiyonluklarında ve turnuvalarda birbirlerine rakip olan Demir ve Güçlü'nün müsabakaları birbirinden renkli ve güzel enstantanelere sahne olurken; millî takım hocaları, dünya ve Avrupa şampiyonaları ile olimpiyatlarda tercihlerini hep Mahmut Demir'den yana kullanır. Güçlü de 1996'ya kadar beklemek zorunda kalır.

Mahmut Demir'in 1996'da olimpiyat şampiyonu olup güreşi bırakmasının ardından Zekeriya Güçlü dünya minderlerinde esmeye başlar. Önce askerlik görevini yaparken 1996'da Dünya Ordulararası güreş şampiyonu olur. Ardından Akdeniz Oyunları'nda şampiyon olarak gücünü herkese gösterir. Zekeriya Güçlü, 1997'de Rusya'nın Krosnoyarsk şehrinde yapılan Dünya Güreş Şampiyonası'nda ise tüm rakiplerini yenerek şampiyon olur. Güçlü, bu başarısının ardından mayosunu genç isimlere bırakırken, Türk güreşine önce İstanbul Gemi Sanayii'nde, ardından Gebze Belediyesi'nde hizmet vermeye devam eder.

Hastalığı boyunca Güçlü'nün yanından ayrılmayan güreşçi Hayri Sezgin, arkadaşının ilk etapta safra kesesindeki taşları önemsemediğini, gösterdiği ihmalkârlığın sonucunda da ölüme gittiğini söylüyor: “Zekeriya ilk hastalandığında hastaneye gitti. Kendisine safra kesesinde küçük taşların olduğu, bunların pankreasa düşmemesi için tedavi olması gerektiği belirtildi. Ancak kendisi bunu ihmal etti. Sonra ağrıları artınca tekrar hastaneye gitti; fakat taşlardan biri pankreasa düşmüştü. Artık çok zor bir döneme girilmişti. Antibiyotik tedavisi başladı. Biraz düzelme oldu; ancak ilerleyen günlerde ikinci bir taşın daha aynı yere düşmesiyle birkaç hastanede değişik tedaviler denendi. İlerleyen günlerde artık tedaviye cevap vermedi ve Çapa Tıp Fakültesi'nde hayatını kaybetti.”

(Aksiyon)

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
29.04.2025
21:33
Bingöl en riskli iller listesinde ilk sırada!
Bingöl en riskli iller listesinde ilk sırada!
Sorunlara ve kaza sebeplerine dikkat çeken Bingöl Sürücü Kursları Derneği Başkanı Mikail Kovalar, 'Trafik kurallarına riayet edilmemesi, kazaların en büyük tetikleyici unsurudur' dedi ve çözüm önerilerini şöyle sıraladı;
29.04.2025
17:58
Vali Usta açıkladı:
Vali Usta açıkladı: '56 proje devam ediyor, 60'ı ihale aşamasında'
Bingöl İl Koordinasyon Kurulu toplantısındaki konuşmasında yatırımcı kuruluşlar tarafından yürütülen projelerin toplam değerinin 36 milyar 928 milyon TL olduğu bilgisini veren Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta, yürütülen, ihale aşamasında olan ve planlanan projeleri paylaşıp çalışmaların gerçekleşme oranlarını aktardı.
29.04.2025
16:26
Bingöl yeni şehir stadyumu nerede yapılacak?
Bingöl yeni şehir stadyumu nerede yapılacak?
Stadyum müjdesinin ardından 12Bingölspor'un şampiyonluğuyla birlikte bu kez stadyumun nerede inşa edilmesi gerektiği yönünde tartışmalar alevlendi. Kimi mevcut yerinde yapılması gerektiğini vurgularken, kimileri şehir dışında bir yere inşasından yana! Peki Bakanlık nede ısrar ediyor? Bingöl Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ne diyor? İşte kafaları netleştiren o gelişmeler ve görüşler…
28.04.2025
23:09
Dikkat! Bingöl`de sağanak etkisi!
Dikkat! Bingöl'de sağanak etkisi!
Hava sıcaklığının arttığı Bingöl'de Salı itibariyle gök gürültülü sağanak etkili olacak. Yağışlar hafta sonuna kadar sürecek.
28.04.2025
23:09
Araç sigortalarında yeni dönem
Araç sigortalarında yeni dönem
Motorlu araç sigortalarında tam ve ağır hasar uygulamalarıyla ilgili yeni dönem başladı.
28.04.2025
23:08
Ehliyetiniz iptal edilebilir!
Ehliyetiniz iptal edilebilir! 'Elinizi çabuk tutun'
Ehliyet sahibi olan herkesi ilgilendiren bir uyarı geldi. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden eski tip sürücü belgeleri ile ilgili yapılan uyarıda tarih hatırlatması yapılarak ''En kısa sürede başvurunuzu gerçekleştirin yoksa iptal edilecek'' denildi.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın