Gündoğdu: 'Yeni Hastane Binasıyla Birçok Sorunu Çözüme Kavuşturacağız'Bingöl İl Sağlık Müdürü Mehmet Emin Gündoğdu: '35 Bin metrekare alan üzerine kurulacak olup tam teşekküllü ve ileride Eğitim Araştırma Hastanesine dönüştürüldüğünde altyapısı hazır halde olacak şekilde proje çalışmaları tamamlanmıştır. Proje de çok iyi bir firma tarafından titizlikle tasarlanmış olup Bakanlığımız mühendisleri ve mimarları tarafından da en ince detayına kadar incelenmiştir. Bu nedenle yapım aşamasının da sorunsuz ve belirlenen süre içerisinde tamamlanacağını belirtmek isterim'Hastane kapasitesinin düşüklüğü, binaların eskimiş olduğu, hastaların hekim ve tedaviye ulaşımda ciddi sıkıntılar yaşadığı Bingöl'de hem fiziki, hem ekipman, hem de hekim kadrosu açısından giderek artan gelişmeleri Bingöl'ün en genç ve başarılı idarecilerinden biri olan İl Sağlık Müdürü Mehmet Emin Gündoğdu ile konuştuk. Dışarı sevklerin sebebini, fiziki alandaki yatırımları ve hekim tercihlerini konuştuğumuz röportajda yeni hastane binası üzerinde duran ve yeni binanın birçok önemli ihtiyacı karşılayacağı inancını paylaşan Gündoğdu: “Hastanemiz tamamlandığında eğitim araştırma hastanesi altyapımız hazır olmuş olacak. Bu vesileyle hem ekipman, hem doktor, hem de kapasite açısından birçok sıkıntıyı ortadan kaldırmış olacağız. Geçmişteki hastane inşaatında yaşanan gecikmeden ötürü insanlarımızın kaygıları olduğunu da görüyoruz. İnşallah bu sefer aksilik yaşanmaz ve en hızlı şekilde tamamlanır. Bu konuda da büyük bir çaba içerisindeyiz” dedi. İşte o röportajda öne çıkanlar ve İl Sağlık Müdürü Mehmet Emin Gündoğdu'nun sorularımıza yanıtları… Öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz? M.Emin Gündoğdu kimdir? 1984 Bingöl doğumlu Mehmet Emin Gündoğdu, ilk ve ortaöğrenimini Bingöl'de tamamladı. 2001-2008 yılları arasında Ankara Hacattepe Tıp Fakültesi'nde lisans eğitimini tamamlayan Gündoğdu, 2008-2012 yılları arasında Bingöl Solhan İlçe Sağlık Ocağı'nda görev yaptı. 2009-2010 yıllarında Solhan Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde de görev yürüten Gündoğdu, 2011-2012 yıllarında da Solhan'da Aile Hekimi olarak görev yaptı. 2012-2016 yılları arasında İstanbul Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi iç hastalıkları ihtisası yaparak uzmanlık eğitimini tamamlayan Gündoğdu, 2017 Ocak ayında Bingöl'ün Solhan İlçe Devlet Hastanesi'nde İç hastalıkları Uzmanı olarak görevine başladı. 12 Ocak 2018 günü Sağlık Bakanlığı'yla sözleme imzalayarak Bingöl İl Sağlık Müdürü olarak atanan Gündoğdu, evli ve iki çocuk babasıdır. Doktorluk mesleğini neden tercih ettiniz? Bir hayal miydi? Yoksa ailenin veya hocalarınızın yönlendirmesiyle mi oldu? İnsanı yaşatmak ve daha kalite bir hayat sürdürmek amacı olan hekimlik mesleğine lise yıllarında ilgi duymaya başladım. Tüm insanlığa hizmet edebileceğiniz, her yerde ve her koşulda insana yardım edebilme olanağı sağlayan hekimlik mesleği benim için diğer mesleklerin önüne geçti diyebilirim. İlk görev yeriniz neresiydi? Göreve başladığınız gün nasıl bir duyguya sahiptiniz? Tıp fakültesinden mezun olduğumda ilk olarak Solhan ilçesinde sağlık ocağına atandım. Ankara'da yedi yıl tıp tahsilini aldıktan sonra hekim olarak memleketime dönüp görev yapacağım için hem heyecanlı hem de gururluydum. İlk görev yerimin Bingöl olmasından dolayı hemşehrilerime hizmet edeceğim için ayrıca daha mutluydum. Bugün İl Sağlık Müdürüsünüz. Normal bir doktor olarak görev yaparken “Ben olsam şöyle çözerdim” dediğiniz sorunları bugün çözüme kavuşturabildiniz mi? Ya da makama gelince çözüme dair öncelikleriniz neler oldu? Öncelikle müdürlüğe başladığım ilk günden bugüne benimle görüşmek isteyen tüm vatandaşlarımız ve tüm sağlık çalışanlarımızla görüşmek için büyük çaba sarf ettim. Gerek mesleğimiz ve çalışma ortamından kaynaklı sorunlar, gerekse özel sorunlar olsun, elimden geldiği kadar öncelikle herkesi dinlemek, anlamak ve imkanlar dahilinde çözüm üretmek birinci önceliğim oldu. Sağlık sistemiyle ilgili önceliğim ise ilimizdeki bebek ölümlerini azaltmak, il dışına sevkleri asgariye seviyeye düşürmek ve ilimizin ihtiyacı olan devlet hastanesi ve aile sağlık merkezlerini biran önce inşasına başlamak idi. Bu konuda ilimizdeki bebek ölümleri son dört yılda yarı yarıya düştü. Bir zamanlar maalesef bebek ölümlerinde Türkiye'de üçüncü iken şuanda Türkiye ortalamasının altında. Amacımız bu sayıyı daha da azaltmak. Sevkler konusunda göreve geldiğim ilk iki yılda il dışı sevklerde yüzde 40 azalma sağlamışken, son 2 yılda olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Pandemiyi yaşadığımız son 2 yılda bu hedefimiz de hala kat edeceğimiz yolun olduğu ve yeni hastane inşaatıyla da il dışı sevklerin minimuma ineceği kanaatindeyim. Göreve geldikten bir yıl sonra pandemi ortaya çıktı ve bu, sağlık sektörünün en zorlu sınavlarından biriydi. Halen de devam ediyor. Pandemi sürecini iyi yönetebildiğinizi düşünüyor musunuz? Bu süreçte karşılaştığınız temel sorunlar nelerdi? Pandemi konusunda ise öncellikle ilimizde görev yapan tüm sağlık çalışanlarının her birine ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. Bu süreçte çok büyük fedakârlıklar yapıldı ve halâ yapılmaya devam edilmekte. Babanın evladından, evladın anne-babasından uzak durduğu, yaklaşmaya cesaret edemediği bir dönemde sağlık çalışanları hiçbir hastayı ayırt etmeksizin yaşamaları, iyileşmeleri için elinden geleni yaptı. Bu konuda ilimizin, ülkemizde örnek bir il olduğunu ve sürecin çok başarılı yürütüldüğü kanaatindeyim. Gerek filyasyon çalışmaları, gerek vakaların ambulanslarla hastanelere nakilleri, hastanelerde verilen tedavinin aksama olmadan 7/24 kesintisiz şekilde yaklaşık iki yıldır aynı kararlılık ve sabırla yürütülmesi büyük başarı. Ayrıca burada filyasyon ekipleri ve Halk Sağlığı Laboratuvarı çalışanları ve doktorlarına da özellikle teşekkürlerimi sunmak istiyorum. İki yıldır alınan her bir testin en kısa sürede, doğru bir şekilde çalışılıp sisteme girişinin yapılması çok önemli. Yine aynı şekilde çağrı merkezi çalışanlarımız, teknik ekiplerimizi de unutmamak lazım. Kısacası bu süreç boyunca her gün yaklaşık 300 kişi sistemin sorunsuz yürümesi için gayret etmektedir. Son bir yıldır ayrıca aşı çalışmalarını yürütmekteyiz. Tüm köyler ve mezralar üç kez ve merkez mahalleler sağlık çalışanlarımızca kapı kapı ziyaret edildi. Vatandaşlarımızın aşıya en kısa zamanda ve en kolay şekilde ulaşmaları için tüm imkânlarımız seferber edildi. İnsanlarımızın bir kısmı aşıya karşı çıkıyor. Binlerce insan da aşısını oldu. Bingöl'deki aşılama oranı nedir? İstenen seviyeye ulaşmamadaki temel problemi nasıl yorumluyorsunuz? Pandeminin sona ermesi için özellikle aşılanmanın gerekli olduğu kanaatindeyim. Bu kapsamda ilimizde sağlık ekiplerimiz 320 köy ve tüm mezralara üç kez gidip cami anonsları ve ev ev dolaşılarak aşı çalışması yürütmüştür. Ayrıca il ve ilçe merkezinde tüm mahalleler ekiplerimizce aşı çalışmaları için gidilmiştir. İşlek caddelerde aşı stand ve çadırları kurularak vatandaşlarımıza aşı imkânı sağlanmıştır. Aşı çalışmalarının başladığı ilk günden itibaren tüm sağlık kurumlarımızda randevusuz aşı imkânı sunulmuştur. İlimizde aşı oranlarını değerledirdiğimizde 65 yaş üstü vatandaşlarımızın birinci doz aşılanma oranı yüzde 90'ın üstünde, ikinci doz aşı oranı ise yüzde 85'in üzerinde olduğunu görüyoruz. Ancak özellikle 40 yaş altı bireylerde oranların düşük olduğu ve bu kişilerin ‘bana bir şey olmaz ‘ düşüncesi ile aşıyı ertelediklerini görüyoruz. Geçen yıla kıyasla bu yıl özellikle genç bireylerde de hastaneye yatış ve maalesef ölümlerin arttığını söylemek durumundayız. Bu nedenle hem toplumsal bağışıklık oluşması hem de kendi sağlığımızı korumak için herkesin vakit kaybetmeden aşılarını yaptırması gerekmektedir. Bingöl'de özellikle bazı kritik bölümlerin ve uzman hekimlerin olmamasıyla ilgili sıkıntılar sıklıkla dile getiriliyor. Bunun neticesi olarak da en küçük bir problemde çevre illere sevk yapıldığı belirtiliyor. Bingöl'de neden bu sıkıntılar yaşanıyor? Sevkleri nasıl önlemek mümkün olabilir? İlimizde aslında sağlık gereksinimin çok büyük kısmı kurumlarımızda verilmektedir. Ancak gerçekleşen sevklerin büyük kısmı vatandaşlarımızın hekim ve il tercihinden kaynaklandığı ve bir kısmı da özellikle yan dal uzmanı ihtiyacından kaynaklanan sevklerin olduğunu söyleyebiliriz. Tüm ana branşların hizmet verdiği Bingöl Devlet Hastanesi ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde ihtiyaç duyulan hekim ve cihazlar olmasına rağmen vatandaşlarımız maalesef sezeryan, anjiografi ve bazı ameliyatlar için eğitim araştırma, tıp fakültesi veya özel hastaneler nedeniyle çevre iller veya Ankara-İstanbul'a gitmektedir. Nüfusumuzun çevre illerden az olması ve yine bu illerin hemen hemen hepsinde tıp fakültesi ve eğitim araştırma hastanesi olmasından kaynaklı olarak yan dal hekimlerinin (onkoloji, romatoloji, endokrinoloji, çocuk nöroloji, çocuk kardiyoloji vb..) büyük kısmı ilimizde bulunmamaktadır. Bu nedenle sevklerimizin bir kısmı zorunlu sevklerdir. Ama yeni yapılacak devlet hastanesiyle beraber buranın eğitim araştırma hastanesine dönüşmesiyle de ilerleyen süreçte yan dal hekimlerin de ilimize gelmesiyle bu sevklerinde asgari düzeye düşeceği kanaatindeyim. Nitekim ilimizde geçmişe nazaran şuanda Endokrinoloji, Nefroloji, Gastroentereloji ve Yenidoğan yoğun bakım uzmanı görev yapmakta olup bu branşlardaki sevk sayılarımızda geçmişe kıyasla ciddi azalma olmuştur. Kamuoyunda, yeni hekim olanlar ile uzmanlığa yeni başlayanların Bingöl ve benzeri nüfusu az illerde görev yaptıkları, iyi bir tecrübe kazandıktan sonra da batı illerine tayin aldıkları algısı var. Gerçek böyle mi sizce? Doktorlar neden Bingöl'de durmuyor? İlimizde mecburi hizmet için atanan hekimler Türkiye'nin çeşitli illerinden ve çok iyi üniversitelerinden gelmekte olup, bu çeşitlilikte birçok üniversite ekolünün bir araya gelmesi anlamına geliyor. Bu şekilde kritik hasta değerlendirmeleri hakikaten çok üst düzeyde olup, vatandaşlarımızın çok hızlı ve doğru tanı almalarında hekimlerimizin başarısı herkesçe bilinmekte ve takdir edilmektedir. Ancak hastalarımıza tanılarını koymamıza rağmen üst düzey ekipman ve bazen sadece belli merkezlerde yapılabilen operasyonlar için hastalarımızı sevk etme gereğinde bulunmaktayız. Birçok tıp fakültesinde de aynı durumların yaşandığını biliyoruz. Çünkü ülke genelinde çok nadir görülen hastalıklar belli merkezlerde tedavi edildiğinden dolayı büyükşehirlerde de olmasına rağmen diğer illerde de sevk olan vatandaşlar var ve hep olacaktır. Örneğin Elazığ, Malatya, Diyarbakır'dan da tedavi amaçlı birçok hasta başka büyükşehirlere gitmek zorunda kalıyor. Aslında bu, ülkemizdeki sağlık sisteminin kolay ulaşılabilirliği ve insan odaklı bir sağlık hizmetinin yürütülüşünü gösterdiği gibi, hastaya seçim hakkı tanımasından da kaynaklı bir durumdur. Sorunun diğer kısmına gelince, başka illerden gelen hekimler görev süresi dolduklarında büyükşehirlerin imkan ve olanakları ile ayrıca kendi memleketlerine gitme isteğinden dolayı bir çoğu bu süre sonunda ilimizden ayrılmaktadır. Bu döngüyü kırmanın yolu ise Bingöllü hekimlerin kendi memleketlerinde uzun yıllar hizmet vermesiyle mümkün olacağı düşüncesindeyim. Biraz da yapılan yatırımları konuşalım istiyoruz. Neler yapıldı, hangi yatırımlar hayata geçirildi? Yatırım bakımından hangi eksikler var? Son 4 yılda ilimizde Kiğı, Adaklı, Karlıova ilçelerinde sağlık lojmanlarını tamamladık. Ayrıca Yedisu, Karlıova, Genç ilçelerinde Aile Sağlık Merkezlerimizin inşaatını bitirdik. Şu anda merkezde TOKİ Mahallesi Sağlıklı Hayat Merkezi + Aile Sağlık Merkezi +Toplum Sağlığı Merkezi, Şehit Mustafa Gündoğdu Mahallesinde Sağlıklı Hayat Merkezi+ Aile Sağlık Merkezi, Behçelievler mahallesi Aile sağlık Merkezi, Genç ilçesinde Aile Sağlık Merkezi, Sancak Beldesinde Aile Sağlık Merkezi+112 İstasyonu inşaatı devam etmekte ve yakın zamanda hepsi hizmet vermeye hazır hale gelecektir. Bunlar dışında sağlık evleri, 112 Umke deposu, bir çok hastanemizde revizyon ve onarımlar yaptık. Ayrıca önümüzdeki yıl ödeneği olan ve inşaatı yapılacak Merkez Selahattin Eyyübi Mahallesi Aile Sağlık Merkezi+112 İstasyonu, İnalı Mahallesi Aile Sağlık Merkezi, Mirzan Mahallesi Aile Sağlık Merkezi+ 112 İstasyonu, Kaleönü Mahallesi Aile Sağlık Merkezi+112 İstasyonu, Solhan Aile Sağlık Merkezi+112 İstasyonu ve Genç Servi Aile Sağlık Merkezi+2 Lojman+112 İstasyonu inşaatlarını yapıp, tamamlamayı hedefliyoruz. Devlet hastanemiz ile ilgili göreve başladığımda 150+100 yatak projesi planlamıştı. Ancak bu projenin ilimiz ihtiyaçlarına cevap veremeyeceği ve bu nedenle değişmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan, çok şükür atılan doğru adımlar ve ilimiz siyaseti ve bürokrasisinin de destekleri ile ilimize 500 yataklı Devlet Hastanesi yapımı yatırım programına alındı. Yapım ihalesi sonrası inşaatı bu yıl içerisinde inşallah başlayacaktır. Yeni hastanemizin yapılmasıyla Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi de şu anki mevcut 250 yataklı Devlet Hastanesi binasına taşınacaktır. Bu şekilde toplamda 800'e yakın nitelikli yatağa sahip iki hastanemizi tek başhekimlik altında birleştirip İlimize Eğitim Araştırma Hastanesi açılması için fiziki engelleri aşmış olacağız. 500 Yataklı hastane demişken, bunu biraz açabilir miyiz? Nereye yapılacak, özelliği ve katma değeri neler olacak? Yeni hastanemiz; şu anki hastanenin hemen yanında Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ile Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Kızılay Aşevi ve aradan geçen yolun da dahil edilmesi ile toplam 35 Bin metrekare alan üzerine kurulacak. Tam teşekküllü ve ilerde Eğitim Araştırma Hastanesine dönüştürüldüğünde alt yapısı hazır halde olacak şekilde proje çalışmaları tamamlanmıştır. Ayrıca 2 Bin bin araçlık kapalı otopark ve deprem sensörleri ile donatılmış çağın teknolojik gereklerine uygun bir yapı olacaktır. Poliklinik hizmetleri verilen alanlarda hastalarımızın ferah bekleme salonlarında bekleyeceği ve gittiği branş ile ilgili gerekli tüm ekipmanların aynı alanda olacağı şekilde tasarlanmıştır. Yine yoğun bakım bekleme alanları, servis alanları, acil servis giriş-çıkış, ameliyat alanları, kemoterapi ünitesi vb birimlerinde hem vatandaşlarımızın en iyi sağlık hizmetini en rahat şekilde alabileceği, hem de sağlık çalışanlarımızın görevini rahat bir ortamda yapabileceği şekilde tasarlanmıştır. Kamuoyunda “Bu da önceki hastane binası gibi geç biter” şeklinde sözleri de işitiyoruz zaman zaman. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? Geçmişte yapılan yaşanan bu olumsuz durumun sürekli tekrar edeceği kanaatinde değilim. Nitekim yapım ihalesinde 1000 gün olarak belirlenen inşaat sürecinin iyi bir firma ile daha erkende bitirileceği kanaatindeyim. Bu yatırımın proje safhasında da görev aldığım için şunu rahatlık ile söyleyebilirim ki, proje çok iyi bir firma tarafından titizlikle tasarlanmış olup Bakanlığımız mühendisleri ve mimarları tarafından da en ince detayına kadar incelenmiştir. Bu nedenle yapım aşamasının da sorunsuz ve belirlenen süre içerisinde tamamlanacağı düşüncesindeyim. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey olacak mı? Ya da bir mesajınız? Şunu belirtmek isterim ki, vatandaşlarımız her şeyin en iyisine layık. Gerek kültürü, gerekse insanımızın olaylara bakış açısıyla, Bingöl ilinin Türkiye'de farklı bir konumda olduğunu vurgulamak istiyorum. Sağlık sektöründe vatandaşın her zaman daha iyi bir hizmet alma hakkı olduğu gibi sağlık çalışanlarının da temel gayesi bu hizmeti en iyi şekilde hastalarına vermektir. Ancak bu noktada vatandaşlarımızdan istirhamım sağlık çalışanlarına daha fazla tolerans göstermesi ve oluşabilecek olumsuzlukları da dinleyerek, konuşarak çözüleceğini bilmeleridir. Bu nedenle şuana dek ilimizde bu tarz olumsuz durumların çok az olması nedeniyle halkımıza teşekkür ediyor, bundan sonra da hiçbir şekilde sağlık çalışanlarına sözlü veya fiziki saldırının olmadığı bir gelecek diliyorum. Ayrıca ilimizde sağlık sistemi ile ilgili var olan kapasitemizin de ihtiyaçlarımızın da farkındayız. Bundan sonra da temel amacımız hem vatandaşlarımızın tüm sağlık ihtiyaçlarını ilimizde karşılamak için elimizden gelen gayreti göstermek hem de sağlık çalışanlarımız için bu hizmeti verecekleri daha nezih ortamlar oluşturmak olacaktır. Son olarak; sağlık hizmetinin ilimizde sorunsuz bir şekilde yürütülmesinde görev alan tüm yöneticilere ve her bir birimde görev yapan tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ederek, tüm vatandaşlarımıza ve mesai arkadaşlarıma mutlu, huzurlu ve en önemlisi sağlıklı günler diliyorum. Bu röportaja vesile olduğunuz için sizlere de ayrıca teşekkür ederim.
YORUM YAZIN
|
|