Güçlü türkiye'yi asla kabul etmezlerTürkiyenin ekonomik olarak dünyanın on yedinci ülkesi konumunda olduğunu ifade eden Bingöl'ün tanınan işadamlarından H. Bayram Girişen: Dış güçler beş yıl sonra dünyanın altıncı süper ekonomisine sahip olacak olan bir Türkiyeyi asla kabul etmezler dedi.![]() 17 Aralık operasyonundan sonra, ülke genelinde yaşanan ekonomik sıkıntıların üzerinde duran iş dünyası, operasyonun, Türkiye'nin geleceğini hedef aldığının altını çizdi. 17 Aralık günü, İstanbul merkezli operasyonun; kimilerine göre rüşvet ve yolsuzlukla mücadele, kimilerine göre siyasi iktidarı hedef alan ve Türkiye'nin geleceğine yönelik tehdit içerikli bir hamle! Bir diğer yandan da Hükümet-Cemaat hesaplaşması olarak algılanıyor. “Erdoğanlı bir Türkiye'nin dış güçlerin hesabına gelmez” Türkiye'nin gelişmesini istemeyen güçler olduğunu belirten Girişen: “Gerçekten Türkiye'nin gidişatına bakıldığı vakit bir büyüme söz konusu ekonomik olaraktan dünyanın on yedinci ülkesi konumunda olan bu günkü Türkiye'yi. Elbette ki dış güçler beş yıl sonra dünyanın altıncı süper ekonomisine sahip olacak olan bir Türkiye'yi asla kabul etmezler. Erdoğanlı bir Türkiye'nin bu ülkeler arasına girmesi, dünya gündeminde ki kamuoyunda yapılacak olan emperyalist kuvvetlerinin işlerini sekteye uğratır düşüncesi, ayrıca siyonizm ve şer güçler tarafından kabul edilebilir bir durum olmadığından dolayı Erdoğan'ı istemezler” dedi. “Yaptıkları oyunlar artık tutmamaktadır'' Dış güçler Türkiye de uzantıları olan bir takım güçleri devreye sokmaya başladıklarını vurgu yapan Girişen: “Yıllarca Bu Bölgede İslami Camialara ve STK'lara saldırılar yapıldı. Bunlar görmezden gelindi. Niye? Şer güçler bu bölge de ki atını daha iyi koşturabilmek için. Ama bu camialar ve STK'lar artık onların silahı olan medya ile onlara çok rahat bir şekilde cevap verip oyunlarını bozmaktadırlar. Bu yüzden yaptıkları oyunlar artık tutmamaktadır” ifadelerini kullandı. “Çamur at izi kalsın'' Bölgedeki kirli oyunlara da değinen iş adamı Girişen: “En son Batman olayında kirli senaryolar denendi, fakat çok şükür yine başarılı olamadılar. Hizbullah ve PKK, HÜDA PAR ve BDP arasında çatışmaların meydana gelmesini sağlayıp, bölgede huzursuzluğu artırma yönelimine gidilmiştir. Fakat bu coğrafya da yıllarca yaşanılmış acıları ve atılan iftiraları çok iyi bilen bir akil kesim, bu oyunlara ve bu olaylara soğukkanlılıkla yaklaştıkları için, daha büyük acılar yaşanmamıştır. HÜDA PAR'ın özellikle sağduyu çağrıları taban kesimi tarafından kabul gördü. Fakat BDP provokatörlük gömleğini giymiş gibi, kendini bilmez açıklamalar ve iftiralar furyasıyla ‘çamur at izi kalsın' anlayışıyla hareket etmeye başladı. BDP ve çevresini kendi rantları için kullanmak ‘'dış güçler'' için çok basittir. Duygularına çabuk yenilen ve esir olan bir toplum olarak çok çabuk kanılmalar olurdu. Neyse ki dış güçlerin oyunları yine tutmadı” diye konuştu. “Kimse kendini maşa olarak kullandırtmasın'' ‘Dış güçlerin yaptığı oyunların bir örneği bugün ülkemizde yaşanmaktadır' diyen Girişen, şöyle konuştu: “Hem de Ak Parti- Gülen Hareketi kavgası olarak. Birçok senaryoyu denediler fakat başarılı olunmayınca bu senaryoyu devreye sokmaya çalıştılar. Birbirini karalama kampanyaları başladı Medya Grupları üzerinden. Dış güçler Gülen Hareketi Grubunun kendileri ile bağlantılı çalıştığı ifadeleri ile kamuoyu gündeminde başka bir çalışma grubu ortaya çıktı. Ne derece doğru? Bunu biz bilemeyiz, zaman bize tefsir edecektir. Ne olursa olsun dikkatli olmak zorundayız. Bu gemide hepimiz birer yolcuyuz. Birileri bu gemiyi delmek için elbette maşa ihtiyacına sahip olmak isteyecektir. Ama kimse kendini maşa olarak kullandırtmasın. Çünkü Suriye Irak ve Mısır'da ki Zulümler Bunlara açıkça bir örnektir. Yaşanılacak bütün sorunlardan herkes ağır bir yara alır. En ağır yarayı da ülke ekonomisi alır. Nitekim aldı da. Bundan dolayı toplumun huzur ve refah seviyesinin artması için her kesimin sağduyulu davranması gerekir.” “Batı hiçbir zaman Kudüs Fatihi Selahaddin'i Eyyubi'nin torunlarına dost olmadı'' Ferasetimizi ve basiretimizi açık tutmalıyız ifadelerini kullanan Girişen: “Batı hiçbir zaman Kudüs Fatihi Selahaddin'i Eyyubi'nin torunlarına dost olmadı, Fatih Sultan Mehmet'in çocuklarına da dost olmadılar. Bu yüzden her iki kesim de dikkatli davranmalıdır. Özellikle herkes safını belirlemelidir. Ya Müslüman olup Müslümanca yaşamalıdır. Ya da Müslümanım deyip siyonizme maşalık ettiğini açıkça ifşaa etmelidir. Müslümanların başkalarına taşeronluk yapması kabul edilebilir bir durum da değildir. Rabbim bizlere gerçekleri görme bilinci ve Sağduyulu davranma yetisini versin” şeklinde konuştu. YORUM YAZIN ![]()
|
|