Görmez: bunlar hep yanlış din anlayışındanBursada bir külliyenin temel atma törenine katılan Diyanet İşleri Başkanı Görmez: Bu gün bir Müslüman bir başka Müslüman kardeşini Allah-u Ekber diye boğazlayabiliyor. Boğazlanan insan da La İlahe İllallah diyerek can verebiliyor. İnsanlık tarihinde Müslümanlar böyle bir fecaat, vahim bir tabloya şahit olmamıştır. Kimse bunun sebeplerini dinde ve mezhepte aramasın, bu cehalet!![]() Bursa'nın Nilüfer İlçesi'ne bağlı Doğanköy'de yapılan 'Din Eğitim Külliyesi'nin kız ve erkek yurdu temel atma törenine katılan Diyanet İşleri Bakanı Mehmet Görmez, burada yaptığı konuşmada, dininin vicdana hapsedilmeyecek kadar büyük olduğunu söyledi. “Biz yolda insanlara eziyet veren bir taşı kaldırmayı imanın tanımı içerisine yerleştirmiş bir Peygamberin mensuplarıyız" diyen Görmez, “İbadet camiye, mescide, mabede hapsedilemeyecek kadar büyüktür. Değerlidir. İnsanoğlunun akan gözyaşını dindirmeyi, yaralı kalbini sarmayı görev edinen bir dinin mensuplarıyız. Bütün bunlar için önemli olan bilgidir, ilimdir. Bilgi olmadan din olmaz. İman kalbe yerleşmez, sosyal hayata yerleşmez. İman insan hayatını güzelliklerle inşa etmez. Bilgi olmadan ibadet de olmaz. Onun için İslam coğrafyasında yaşadığımız en büyük sorunlar dinin kendisinden değil, din konusundaki cehaletten kaynaklanıyor. Bugün İslam coğrafyasında yaşananlar mezheplerden değil. Mezhepler konusundaki cehaletten kaynaklanıyor. Din eğitimi sorununu halledemeyen hiçbir Müslüman ülkenin ayaklarının üzerinde durması mümkün değildir. Onun için Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, İlahiyat Fakültesi'nin, din eğitimi müesseslerinin varlığı önemlidir” dedi. “ATANMIŞ DİN GÖREVLİSİ DEĞİL, ADANMIŞ DİN GÖNÜLLÜSÜ OLMALI” Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görev tanımlarının değiştirdiğini belirten Görmez; “Camiyi sadece namaz kılma mekanı gibi tarif etmek hem Hazreti Peygamber'in Medine'de inşa ettiği camiden itibaren mescitlere ve camilere yüklediği misyona aykırıdır. Aynı şekilde din görevlisini, imam hatibin tanımını sadece namaz kıldırma görevlisi olarak tarif etmek, müftünün görevini sadece din görevlerini organize eden bir idareci tanımlamak en büyük yanlışlıklardan bir tanesi olur. Atanmış din görevlisi değil, adanmış din gönüllüsü ile ancak bunları inşa ederiz. Adanmış din görevlisi de ancak ilimle, marifetle, hikmetle donanırsa bu hizmetleri en güzel şekilde yapar” diye konuştu. “MÜSLÜMAN MÜSLÜMANI ‘ALLAH-U EKBER' DİYEREK BOĞAZLIYOR” Diyanet İşleri'nin 100 ülkede ve 120 noktada hizmet ettiğini söyleyen Görmez, Rusya'dan, Orta Asya'ya kadar bir çok ülkedeki Müslümanların dini sığınağı olduğunu vurguladı. Balkanlardan Türkiye'ye gelerek dini eğitim alan din adamlarının dini ve tarihi dokuyu yaşattığı için Diyanet İşleri Başkanlığı'na teşekkür ettiği ifade eden Görmez, dünyanın her yerinden gelen 5 bin öğrencinin Türkiye'de din eğitimi aldığını kaydetti. Latin Amerika'dan, Singapur'a, Vietnam'a, Küba'ya, Haiti'ye giden din adamları olduğunu belirten Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bilgi, eğitim seviyesinin yükseltilerek, kendilerini geliştirmeleri gerektiğini vurguladı. Tüm camilerde fakülte mezunu din adamları olması gerektiğini dile getiren Mehmet Görmez, “Din doğru bilgi ile ilimle marifetle, hikmetle birleştiğinde su ve hava kadar tabidir. İnsanoğlunun dünyasını da, ahretini de mahmur eder. Ama bilgisiz dindarlık cehaletle birlikte insanoğlunun bütün potansiyellerini yok eder. Bu gün bir Müslüman bir başka Müslüman kardeşini ‘Allah-u Ekber' diye boğazlayabiliyor. Boğazlanan insan da ‘La İlahe İllallah' diyerek can verebiliyor. İnsanlık tarihinde Müslümanlar böyle bir fecaat, vahim bir tabloya şahit olmamıştır. Kimse bunun sebeplerini dinde ve mezhepte aramasın bu cehalet” diye konuştu. YORUM YAZIN ![]()
|
|