Filistin sevgisi halkın dokusunda ve genetiğinde varHavaalanın açılışı için Bingöl'e gelen Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Bingöl küçük Millet Meclisi (BkMM)'nin FORUM toplantısında yaptığı konuşmada, Filistin sevgisinin bu halkın dokusunda olduğuna dikkat çekerek, toplumun büyük bir kısmının Filistin meselesini kendi sorunu ve meselesi gibi gördüğünü söyledi.‘Gazze'de ambargo krizi. Ne yapılmalı? Anayasa ve Referanduma devam', yerel konusu ise, ‘Bingöl'de Çevre Temizliği, Çevre Sağlığı ve Alt Yapı Sorunu' konuları ile bir araya gelen Bingöl kMM Ortak Çalışma Grubunun organize ettiği toplantısının konuk katılımcısı Araştırmacı, Yazar, İnsan Hakları Savunucusu Yılmaz Ensaroğlu idi. GAZZE KONUSU VE AMBARGO ELE ALINDI Toplantının açılış konuşmasını yapan Bingöl küçük Millet Meclisi (kMM) Koordinatörü Semiramis Karaarslan'ın konuşmasının ardından genel konu olarak “Gazze'de ambargo krizi ve Filistin' yardım götüren gemi ve İsrail baskını ele alındı. Bu oturumda sırasıyla STK temsilcilerine, vatandaşlara söz hakkı verildi ve daha sonra programa kolaylaştırıcı olarak katılan Araştırmacı, Yazar, İnsan Hakları Savunucusu Yılmaz Ensaroğlu'da söz hakkı aldı. Programa 15:30'da katılan Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, bir konuşma yaptı. TÜRKİYE'DE BİRÇOK AÇIDAN DAHA İYİ YERLERE GELMİŞ DURUMDAYIZ Türkiye'de 10 yıl önce değişik fikirden insanların bu şekilde bir araya gelmesinin mümkün olmadığını belirten Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, sivil toplumun şu zamanda büyük bir mesafe kat ettiğini ifade ederek, “Bu kendiliğinden veya tesadüfen olan bir şey değil. Bu birliktelik Türkiye'nin şuanda geldiğini yeri gösteriyor. Türkiye'nin demokratik standartlar açısından kat ettiği mesafeyi gösteriyor. Dünyada Sivil Toplumun ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Siz içinizde ne kadar demokratikleşirseniz, iç siyasetinizde ne kadar iyileşirseniz, demokratikleşirseniz, sivil toplumu güçlü hale getirirseniz bu güç isteseniz de istemeseniz de uluslar arası ilişkilerinize yansır. Arap ülkelerinin ve sivil toplumlarının Türkiye gibi tepki verememeleri o halkların daha duyarsız ve ilgisiz olmasından değil, insanlık dışı durumdan daha az rahatsız oldukları değil, o halklar ve sivil toplum en az bizim kadar duyarlıdır. Araplar böyle, Araplar şöyle diyerek öteden bellidir bir edebiyat var. Bu edebiyat arada pişirilip önümüze getiriliyor. Ben bunu tehlikeli ve çok dar bir olay olarak görüyorum. Oraya siyasi bir değerlendirme yapmamız gerekiyor. Türkiye'deki ve Arap dünyası arasındaki fark şurada: “Türkiye daha demokratik. Türkiye'de halkın iradesi daha fazla yönetime yansıyor. Türkiye'de sivil toplum daha gelişmiş durumda. Türkiye'de birçok açıdan daha iyi yerlere gelmiş durumdayız.” Burada işin anahtarı içerisinde bulunduğumuz ülkenin daha demokratikleşmesidir. Bu olayda ben ilk başta bunu anlıyorum. Türkiye daha fazla ne kadar çok demokratikleşirse, komşularımız ne kadar çok demokratikleşirse uluslar arası anlamda çok daha farklı tavır ve insiyatiflerin geliştiğini göreceğiz. Hangi görüş iktidarda olursa olsun bu önemli değildir” ifadelerini kullandı. FİLİSTİN KONUSUNDA HERKES GÖRÜŞ BİRLİĞİ İÇERİSİNDE Filistin ve Gazze konusu Siyasi görüş ve sivil toplumun herkesin üzerinde görüş birliğine vardığı insani değerler olduğunu söyleyen Bakan Yılmaz, Türkiye'de yaşayan insanların Filistin konusunda ne kadar duyarlı olduklarını hatırlatarak, “Burada da özellikle bu noktanın altını çizmek istiyorum. Bu mesele sadece Türkiye'nin meselesi değil. Bu şekilde bakarsak işi çok daraltmış oluruz. Yardım Gemisinde 33 ülkeden 800'ü aşkın yardım gönüllüleri vardı. Dolayısıyla bu işe evrensel değerler olarak bakmakta fayda vardır. Fakat bunu yaparken yani evrensel değerleri göz önünde bulundururken diğer taraftanda şu gerçeği kabul etmemiz lazım. İnsanoğlu öteden belli yakınında olup bitenlerden daha fazla etkilenir. Kendi coğrafyasında olup bitenlerden daha fazla etkilenir. Bu da çok insani bir durum bence. İnsanların algı ve hisleri de farklı. Filistin dediğinizde bizim halk için çok daha farklı bir durum söz konusu. Bizim manevi değerlerimize da daha yakın bir halk. Tarihimiz ile daha iç içeyiz. İnsanların bire bir ilişkilerinde Filistin'in daha fazla yer tuttuğu aşikârdır. Latin Amerika'da olan bir zulmü ve katliamı da lanetleyelim. Ama dürüst olalım. Latin Amerika'daki durum ile Filistin'deki durum çok ayrı ve bu halkı bu kadar hassas etmiyor. Bizim Halkımız Filistin'e daha duyarlı. Bunu da görmek lazım. Kaldı ki bunu kimse organizede etmiyor. Bu halkın genetiğinde dokusunda bu var. Filistin'deki hadiseyi kendi dışında görmüyor. Toplumun büyük bir kısmı Filistin meselesini kendi sorunu ve meselesi gibi görüyor. Dolayısıyla demokratik bir ortamda eğer hükümetler ve iktidarlar halktan uzaklarsa, halkın ne dediği o kadarda önemli değildir. Başbakanımızın İsrail'e gösterdiği tutum halkla iç içe olması ve halkı ile bir bütünlük içerisinde olmasıdır. Bu bir taktik, siyasi duruş ve strateji değildir. Başbakan'da bu konuları sivil toplumun bir bireyi ve yöneticisi olarak kendi sorunu ve hadisesi olarak görmektedir” diye konuştu. 10 YIL SONRA TÜRKİYE DAHA DEMOKRATİK OLACAK 10 yıl önceki Türkiye'nin şimdiki gibi olmadığını belirten bakan Yılmaz, 10 yıl sonraki Türkiye'nin de şimdiki gibi olmayacağına vurgu yaparak, “İşin öze her şeyde daha sivil bir yapı oluşturmak ve her şeyi halka dayandırmaktır. Bunu sağlayabildiğimiz takdirde halkın daha refah ve daha iyi bir şekilde yaşadığını göreceğiz” şeklinde konuştu. Programın ikinci bölümünde ‘Bingöl'de Çevre Temizliği, Çevre Sağlığı ve Alt Yapı Sorunu' ele alındı. Bingöl Online Haber Servisi YORUM YAZIN
|
|