Altınokta Körler Derneği Başkanı Hüseyin Artukarslan “Anneler Günü” nedeniyle yaptığı açıklamada, engellilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
Ayrımcı tutumlara son verilmesi gerektiğini belirten Artukarslan, “Engelli kadınlarımız toplumdan ve devletten, her insanın görmesi gereken itibarı, saygıyı ve eşit muameleleri görmek istiyor. Bu isteğin bir hak olduğu bilincindeyiz. Ne var ki, bunu engelleyen pek çok ön-yargılarla, yanlış inanışlar ve ayrımcı tutum ve davranışlarla karşılaşılıyor. Ayrımcı tutumları, her gün evde, sokakta, işyerinde, toplu taşım araçlarında, özetle insanların bulunduğu her yerde gözlemliyoruz. ‘çocuğuna görme engelli olduğun için kendin bakamazsın. Çocuğu biz büyütelim, sonra sana yardım etsin' gibi aşırı korumacılıklar engellilerin gelişimini engelliyor. Engelli birinin evlenebileceğine, çocuklarına bakabileceklerine inanmıyorlar. Dışarıda karşılaştığımız insanlar, bizleri merak ediyorlar. Onur kırıcı sorular yöneltebiliyorlar. Oysa bu inanışlar gerçeği yansıtmıyor” dedi.
Eengelliler ile ilgi oluşan bir takım algının değişmesi gerektiğini belirten Artukarslan, “Fırsat verildiği zaman, diğer duyu organlarımızı daha çok ve daha etkili kullanarak görmemenin yarattığı zorlukları aşabiliyoruz. Algılama görme duyusundan ibaret değildir. Sözgelişi, dikkatli bir biçimde ellerimizi kullanarak çocuğumuzu giydirebiliriz. Görenlerin çok dikkat etmediği kokular veya sesler, bizim için çok önemlidir. Aldığımız eğitim ve kendi deneyimlerimiz sayesinde ellerimizi, burnumuzu ve kulaklarımızı çok daha etkili ve dengeli kullanarak çocuklarımıza banyo yaptırabilir, onları besleyebilir, parka götürebilir ve bakabiliriz. Bütün dünyada körlerin kullandığı beyaz baston, çukurları, direkleri ve engelleri algılayabilecek ve el yoluyla beyine iletebilecek özelliklere sahiptir. Beyaz baston sayesinde biz görme engelli kadınlar da sokaklarda dolaşabilir ve istediğimiz yerlere kimsenin yardımı olmadan ulaşabiliriz. Kuşkusuz görme engelli olmaktan kaynaklanan bazı zorluklarla karşılaşabiliyoruz. Ancak bu zorlukları kendi buluşlarımızla çözmeye çalışıyoruz. Örneğin, bebeğimize ilaç içirirken zorlanıyoruz. Bırakın ilaç içirebilmek için bizlere uygun ölçeğin olmasını, ilaçların üzerinde ilaç adının yazdığı kabartma yazı bile bulunmamaktadır. İlaç içirebilmek, onları beslerken kullanılacak materyallerin bizlerin kolaylıkla kullanabileceği hale getirilmesi gerekir. Parklar görme engellilerin çocuklarıyla rahat oyun oynayacağı şekilde düzenlenebilir. Toplumun önyargılarından kurtulabilmesi için devletin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi zorunlu hale gelmiştir. Bir grup dernek üyesi kadın ancak toplumun belirli kesimine ulaşabilir. Hem engelli anne, hem de kadın olmaktan kaynaklanan ayrımcılıklara karşı mücadele ediyoruz. Başta devlet yetkililerini olmak üzere herkesi yanımızda görmek dileğiyle tüm kadınların anneler günü kutlu olsun.”