Eli kanlı israil'e tepkiler yağıyor

İsrail'in Türk gemisi Mavi Marmara Gemisine yaptığı kanlı saldırıyla ilgili olarak yaşanan gerginlik etkisini sürdürürken, Bingöl'de çeşitli meslek kuruluşlarının temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri gazetemize yaptıkları açıklamalarda, İsrail'e öfke ve lanetlerin yağdırıldı. İşte yapılan açıklamalar ve İsrail'e yönelik tepkiler…
BUKAN: KENDİNİ ORTADOĞU'NUN FEDAİSİ ZANNEDENLER DÖNÜP GEÇMİŞLERİNE BAKSINLAR
“İsrail'in vazgeçilmezlik konumunu kaybettiğini ve tüm iplerin kopma noktasına geldiğini düşünüyorum” diyen Bingöl eski Belediye Başkan Yardımcısı ve İş Adamı Muhittin Bukan, ABD'de Yahudi Lobilerinin güçlü olması Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırı düzenleyip Türk vatandaşlarının uluslar arası sularda kafalarına silah sıkarak şehit etmelerini cüretini gösteremeyeceğini düşündüğünü söyleyerek, “Kendini Ortadoğu'nun fedaisi zannedenler dönüp geçmişlerine baksınlar ve utanç duysunlar. Son olarak yapılan bu katliam gibi baskını şiddetle kınıyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diler, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum” dedi.
KARLI: YAPILAN SALDIRIYI HİÇ BİR ULUSLARARASI HUKUK KURALI ÇERÇEVESİNDE YERLEŞTİRMEK MÜMKÜN DEĞİL
İsrail'in yardım gemilerine yaptığı saldırı hiç bir uluslararası hukuk kuralı çerçevesinde yerleştirmek mümkün olmadığına dikkat çeken Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zahir Aklı, “İsrail Devleti bu menfur saldırının faillerini cezalandırıncaya kadar insanlığa karşı sorumluluktan kurtulmayacak. Saldırı tipik bir insanlık suçudur. Ve uluslar arası toplum tarafından bütün imkânlar kullanılarak hukuki sürecin sonuçlandırılmasını gerektirmektedir. Türkiye, İsrail ile ikili ilişkilerini bu sürecin seyrine göre hiçbir tavize yer bırakmadan yürütmelidir. İsrail saldırıları karşılığını bulmadığı takdirde buna yol açan tutumlar ve davranışlar haydutlukla ve örgütlü terörle suç ortaklığı anlamına gelecektir” diye konuştu.
ATLI: HAKLI MÜCADELE ER GEÇ KAZANILACAK
Militarist İsrail Devleti'nin Mavi Marmara Gemisinde ve mazlum Filistin Halkına yaptığı insanlık dışı saldırıyı kınadığını söyleyen Av. Serhat Atlı, “Tarih bize bir şey öğretebildiyse oda haklı mücadelenin er geç kazanılacağıdır. Yaşanan acı gerçekler neyi gösteriyor? Bağımsız, Özgür kendi toprakları üzerinde insanca yaşayabilmenin ne denli önemli olduğunu Tüm halkımızı Kürt, Ermeni, Türk inançlı, inançsız örtünen, örtünmeyen gibi ayrımlar ile dışlamak yerine birleştirip bütünleştirmek, tüm halkımızın ortak değerlerine ortak akla yönelik bütün tedbirleri almak gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
SARIDAĞ: MÜSLÜMAN ÂLEMİ TEK YÜREK OLUP BİR ARAYA GELMELİDİR
“Öncelikle İsrail Devlet'inin yapmış olduğu saldırıdan dolayı hayatlarını kaybeden kardeşlerimize Allahtan rahmet, yaralılara şifa ve geride kalan yakınlarına da sabır diliyorum” diyerek açıklamasına başlayan Dt. Fetullah Sarıdağ, “Bu son olayla ,bir daha açık ve net bir şekilde Amerika'nın gerçek müttefiki ve dostunun İsrail Devleti olduğu nu gördük .hiçbir şekilde İsrail devleti'ni kınamadıkları gibi ,onları haklı konuma getirecek bir takım açıklamalar üst düzey bürokratlardan duyduk ve izliyoruz.Güçlü olan suçluda olsa hep kendini haklı duruma getiriyor, maalesef dünyamızda. Bundan dolayıdır ki bizlerin yani Müslüman Âleminin tek yürek olup bir araya gelmemiz gerekiyor. Bizler ne kadar güçlü olursak o kadar söz sahibi olacağız ve bir o kadar zulme dur diyeceğiz. Bir daha böyle acıların yaşanmaması dileğiyle” diye ifade etti.
ARİFOĞLU: SERGİLENEN TABLO İSRAİL'İN NE KADAR ZALİM VE İNSANLIKTAN NASİBİNİ ALMADIĞINI GÖSTERİYOR
“Yıllardır İsrail Devletinin Açık Cezaevi konumundaki Filistin topraklarında yaşayan Müslüman Filistin halkına yaşamlarını sürdürebilmeleri için temel ihtiyaç maddeleri olan gıda ve sağlık ihtiyaçlarının kısmen de olsa karşılanması amacıyla, Sivil Toplum Kuruluşlarınca tamamen insani duygularla hareket edilerek Filistin'e yapılan yolculukta, dokunulmazlığı (Tarafsızlığı) olan Uluslar arası sularda yol alınmış olmasına rağmen İsrail devletinin gece yarısı terör estiren ve 9 (Dokuz) insanımızın ölümüne ve yaklaşık 30 (Otuz) insanımızın da yaralanmasına neden olan haince ve kalleşçe yapılan saldırısını kınıyorum” diyen Bingöl Girişimci İş Adamları Derneği Başkanı (TUSKON) Medeni Arifoğlu, İsrail'in sergilediği bu tablo İsrail Devleti'nin ne kadar zalim, gaddar, insanlıktan nasibini alamamış, katil ve kan emici vampirler devleti olarak nitelendirdiğini ifade ederek, “Bir avuç vampir ruhlu insanlardan meydana gelen İsrail Devleti, Amerika'yı arkasına alarak tüm Ortadoğu Müslüman ülkeleri ablukasına almış ve istediği gibi evirip çevirmektedir, hafifçede olsa başını kaldırmaya çalışan devletleri de Amerika ile tehdit etmektedir” ifadelerine yer verdi.
İsrail'in yardım gemilerine yaptığı saldırı esnasında Bingöl'den 7 Kişilik bir Grup Türkiye İşadamları Konfederasyonu (TUSKON) üyesi olarak Ürdün ülkesine bulunduklarını aktaran Arifoğlu, bu saldırı karşısında başta Ürdün ülkesi olmak üzere o bölgedeki hiçbir Müslüman ülkesinin İsrail Devletine karşı duramayacaklarını ve seslerini dahi yükseltemeyeceklerini dillendirdiklerini belirterek, Ürdün'de gördüğü izlenimleri şu sözlerle anlattı:
“Bununla beraber Tüm İslam ülkelerinin gözü kulağı Türküye de Ancak ve ancak bu zalimlerin elinden Türkiye bizi korur ve kurtarır. Bir yandan tüm İslam ülkelerinin İsail devletine karşı haklarını savunamamaları bir Müslüman kişi olarak beni kahrederken, diğer yandan İsrail devleti başta olmak üzere zalimlere baş kaldıracak ülkenin de ancak Türkiye devletinin olabileceğinin yüksek sekslerle dillendirilmesi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir vatandaşı olarak da beni tarif edilmeyecek şekilde gururlandırmıştır. Hakeza Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayip Erdoğan'ın İsrail devletine karşı verdiği tepkide tüm İslam ülkelerinin Milli maçlarda olduğu gibi televizyon ekranlarına kilitlendiklerini yerinde müşahede ettim.”
İNCE: İSRAİL DEVLETİNİ VE DEVLET TERÖRÜ UYGULAYAN TÜM DEVLETLERİ KINAYALIM!
İsrail Devletini ve devlet terörü uygulayan tüm devletlerin kınanması gerektiğini söyleyen İnşaat Yüksek Mühendisi‏ Cigerhun İnce, “Son yüzyıldan bu yana, Dünya diplomatik güçleri kendi coğrafyalarında huzuru bozmayıp, uygar yöntemlerle rekabet etmekle birlikte; çatışma alanı olarak seçtikleri Ortadoğu arenasında, yine Ortadoğu'daki halkları birbirine düşman edip kırdırarak kanlı hesaplaşmalarını burada yapmaktadırlar.  Kültürler arası diyalog için araç zenginliği olması gereken farklı aidiyetleri yine bu halklara önyargılarla kuşatılmış bir düşünsel hapishane formuna dönüştürmüşlerdir. Bu bağlamda zalim olarak algılanması hedeflenen İsrail halkı dâhil tüm halklar ağır bedeller ödemektedir. Tüm insanlık vicdanının lanetlediği İsrail devletinin yaptığı son vahşet yine halklar arasındaki nefrete katkı yapmış, insanların düşünce dağarcıklarını biraz daha kısırlaştırmıştır. Bütün dünya halkları en nihayetinde, kalıcı, adil ve onurlu bir barış ortamına muhtaçtır. Bu barış ortamı da ancak halkların, devlet çıkarlarının tuzaklarına takılmadan, insani duyarlılık ekseninde birbirlerine üstünlük taslamadan olduğu haliyle yaşamsal haklarına saygı duymak ve hatta kendinden olmayanın hakkını mertçe savunmaktan geçer. Yardım gemisinin hamlesi de bunun bir örneğidir. Ve bu genişleyerek tekrarlanmalıdır. Hiçbir güç halk yığınlarının örgütlü demokratik sivil itaatsizlik duruşuna engel olamayacaktır. Gelinen uygarlık düzeyi ve insanlık ailesinin ortak kazanımları bunun en güzel ispatıdır. Aynı duyarlılığı kendi ülkemizde ve diğer ülkelerde yaşanan zulme de gösterecek olgunluğu yakalayacak bir sivil halklar dayanışmasını umut ediyorum. Ta ki yeryüzümüz aşkın, adaletin,  barışın ve özgürlüğün yüzü oluncaya dek!” dedi.
TARHAN: İSRAİL, İNSANLIK DIŞI UYGULAMAYI ÇIKARLARINA TERS DÜŞECEK HERKESE YAPABİLECEĞİNİ GÖSTERMİŞTİR
İsrail'in yaptığı bu saldırı sadece Filistinlilere değil, çıkarlarına ters düştüğü an herkese yapabileceğini gösterdiğini kaydeden Eczacı Hakan Tarhan, “Yardım gemilerine yapılan saldırıda İsrail'in tavrına şaşırılacak bir durum yok bence. Sadece bugüne kadar Filistin halkına yapmış olduğu insanlık dışı uygulamayı çıkarlarına ters düşecek herkese yapabileceğini göstermiştir. Burada asıl şaşırılacak durum 2 yaşındaki Filistinli çocuğa silah doğrultabilen, 19 yaşındaki silahsız yardım gönüllüsü çocuğun kafasına ateş edebilen devlet zihniyetine karşı halen sesini yükseltemeyen dünya ülkelerinin ve insanlığın işlemiş olduğu suçtur” şeklinde konuştu.

İHD, Hazal Beru için uçurtma şenliği düzenledi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Bingöl Şubesi, 4.Hazal Beru Çevre ve Çocuk Uçurtma Şenliğini düzenledi.
Mirzan Mahallesi Su Deposu tepesinde düzenlenen şenliğe, İHD yönetim kurulu, üyeler ve vatandaşlar katıldı.
Uçurtmalar semalara bırakılmadan şenliğin yapılış amacına değinen İnsan Hakları Derneği (İHD) Bingöl Şube Başkanı Nihat Aksoy, çocuk haklarının demokratik bir ülkede olması gereken çerçevede korunması gerektiğine dikkat çekti. Hazal Beru'nun çocuk yaşta eğitimli karakol köpekleri tarafından parçalandığını ifade eden Aksoy, Bu yılda Beru için semalara uçurtma bıraktıklarını ve buna benzer şekilde hayatını kaybeden tüm çocukları andıklarını söyledi. Aksoy, “ Hazal Beru anısına yaptığımız etkinliğin dördüncüsünü yaşıyoruz. Hazal Beru Çevre-Çocuk Uçurtma Şenliği'ni zulme uğrayan tüm dünya çocuklarına adıyoruz. Dünyada ve ülkemizde zulme maruz kalmış bütün çocukların sesi olmak için buradayız. Ne Uğur Kaymaz'ı, ne Ceylan Önkol'u nede Hazal Beru'yu unutmadık unutturmayacağız” dedi.
Aksoy'un konuşmasının ardından katılımcılar ellerinde ki uçurtmaları gökyüzüne bıraktılar. Uğur Kaymaz ve Ceylan Önkol'un posterlerini taşıyan katılımcılar, çocuk ölümleri ve haklarının korunmasına yönelik taleplerini yenilediler.