Eğitim-sen 24 eylül'de greve çıkıyorEğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Bingöl Şubesi üyeleri, eğitimdeki sorunları duyurmak için 24 Eylülde greve çıkacaklarını açıkladı. Açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.![]()
Eğitim-Sen Bingöl Şubesi üyeleri, dün öğleden sonra Hükümet Konağı önünde bir araya gelerek, eğitimdeki sorunlara ilişkin basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Bingöl Şube Başkanı Metin Kılıç, yaşanan mağduriyetlerin son bulması ve sorunlara kalıcı çözümler üretilmesi için 24 Eylül'de greve çıkacaklarını söyledi. Türkiye'de iki yıla yakın bir süredir müzakere masası kurulduğunu ifade eden Kılıç: “Müzakerenin olmazsa olmazı şart olan Anadilinde Eğitim hakkının Türkiye'de yaşayan bütün halklara tanınması konusu bu süreçte daha muğlak hale getirilmiştir. Öncelikle Seçmeli ders uygulamasına göstermiş olduğumuz tepkinin ne kadar haklı olduğu bugün ortaya çıkmıştır. AKP hükümeti bu konuda hiçbir adım atamaya niyetli değildir. Kaldı ki seçmeli derslerin kitapları dahi iki yıldır basılmamaktadır. İnsanlığın temek haklarından olan Anadilin görmezden gelinmesi kabul edilemez bir durumdur. Her konuda ayak direten hükümet bilmelidir ki anadil olmazsa olmazımızdır. Ne şartlarda olursa olsun anadilde eğitim hakkının tanınmadığı bir Türkiye barışı kalıcı hale getiremez. Bu ülkede yaşayan halklara huzurun sağlanamayacağının bilinmesi gerekir. Bu eylemimiz 24 Eylülde Bir günlük iş bırak ma eylemi ile devam edecektir” dedi. “MEB, ÇÖZÜM DEĞİL SORUN ÜRETİYOR” Her eğitim-öğretim yılının giderek ağırlaşan sorunlar ve çelişkiler eşliğinde açıldığını ifade eden Kılıç “Milli Eğitim Bakanlığı ise, her yıl çözüm üretmekten çok, yeni sorunlar yaratan politika ve uygulamalarıyla başta eğitim emekçileri olmak üzere, öğrenci ve velileri sürekli mağdur etmiştir. Yaşanan mağduriyetlerin son bulması ve sorunlarımıza kalıcı çözümler üretilmesi için buradayız. Bugüne kadar çalışma yaşamına yönelik olarak da çok sayıda yasal düzenleme yapılmış, haklarımız torba yasalarla tırpanlanmış, esnek çalışma, angarya, performans değerlendirme, mülakat ve sözlü sınav uygulamaları ile iş güvencemiz doğrudan hedef haline getirilmiştir. Siyasi iktidar, iş güvencesi çalışırken göstereceği bireysel performansa bağlı olan, angarya çalışmaya yatkın, çok yönlü olarak çalıştırılabilecek, kendisine verilen her görevi itiraz etmeden yerine getirecek, sadece kendileri gibi düşünenlerden oluşan bir kamu istihdamı ve buna uygun bir yönetim anlayışı oluşturmak istemektedir. Siyasi iktidarın “emir eri” olmadığımızı göstermek ve haklarımıza sahip çıkmak için mücadelemiz devam edecek. Kamu emekçilerinin haklarını ellerinden almak için bugüne kadar önemli adımlar atılmıştır. Erken emeklilik, yeni personel almama, taşeronlaştırma, geçici süreli sözleşmeli personel çalıştırma, ücretli öğretmenlik, 4-b, 4-c, 50-d, sözleşmeli çalışma vb gibi uygulamalarla kamu istihdamında büyük bir alt üst oluş yaşanmış, güvencesiz istihdamda tam bir patlama yaşanmıştır. Eğitimde ve yükseköğretimde güvencesiz çalışmaya son verilmesi ve herkesin kadrolu ve güvenceli çalışması için hükümet adım atmalı ve yasal düzenlemeler yapmalıdır” diye konuştu. Eğitimde siyasal kadrolaşmaya son verilmesi, eğitim yöneticileri belirlenirken liyakate dayalı ve objektif değerlendirmelerin yapılması gerektiğini ifade eden Kılıç: “Eğitim yöneticilerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi sürecinde siyasi referanslar değil, liyakat ilkesi temel alınması, eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde hiçbir baskı ve yönlendirmeye izin verilmemesi ve her okul kendi yöneticisini, o okuldaki eğitim bileşenlerinin katılacağı demokratik seçimlerle belirlenmesi talebiyle her platformda mücadele etmeye kararlıyız” ifadelerini kullandı. “ZORUNLU ROTASYON ASLA OLMAMALI” Eğitimde zorunlu rotasyonun olmaması gerektiğini ve aday öğretmenlere sözlü sınav uygulanmaması gerektiğini savunan Kılıç: “torba yasa ile öğretmenlere zorunlu rotasyon ve aday öğretmenlerin asli kadrolara geçirilirken sözlü sınav uygulamasının önü açılmıştır. Eğitim Bakanlığı, pek çok konuda olduğu gibi zorunlu rotasyon ve aday öğretmenlere sözlü sınav konusunda dayatmacı tutumunu sürdürmekte, öğretmenlerin ve sendikaların bu konudaki eleştiri ve önerilerini dikkate almamaktadır. Özellikle aday öğretmenlere sözlü sınav uygulaması, iş güvencemizin elimizden nasıl adım adım alınmaya çalışıldığının görülmesi açısından önemlidir. Öğretmenlere zorunlu rotasyon uygulaması halinde eğitim sisteminin yeni bir kaos ile karşı karşıya kalması kaçınılmazdır. Öğretmenler açısından açıkça ‘sürgün' anlamına gelen ve pek çok yönden istismar edilebilecek ‘zorunlu rotasyon' uygulamasının gündeme gelmemesi, MEB'in öğretmenleri kendi istekleri dışında zorunlu rotasyona tabi tutmak yerine, gönüllülük ve teşvik esasına dayalı çözümler üretmesi için 24 Eylül'de grevdeyiz” şeklinde konuştu. Yapılan basın açıklamasının ardından 5 dakika oturma eylemi yapan üyeler, olaysız bir şekilde dağıldı. YORUM YAZIN ![]()
|
|