Dtp'den 2008 değerlendirmesiDemokratik Toplum Partisi (DTP) Bingöl İl Başkan Yardımcısı M.Hadin Korkutata, 2008 yılında dünyada, orta doğuda ve özelde ülkemizde şiddetin, yoksulluğun, gözyaşının egemen olduğunu söyledi.2008 yılında AKP iktidarı tarafından elektrik ve doğalgaza yüzde 80 oranında zam yapıldığını belirten Korkutata, “AKP iktidara geldiğinde bir çuval un 20 Ytl iken 48 YTL ye, mutfak tüpü 22 YTL den 46 YTL ye, bir teneke yemeklik yağ 25 YTL iken 60 YTL çıkmıştır Bir varil petrol 150 dolar seviyesinde iken bir litre benzin 3.30 YTL ye satılırken, 40 dolara inen bir varil petrol mazot ve benzin fiyatlarına aynı oranda yansımamaktadır. Devletin kurumu olan TÜİK in yaptığı resmi açıklamalara göre 750 YTL olması gereken asgari ücret, işçi ve memur sendikalarının yaptığı araştırmalara göre yoksulluk sınırının 2000 YTL olduğu, enflasyonun çift haneli rakamlara çıkmıştır” dedi. 2008 yılı içinde Bingöl'de yapılan hizmetleri eleştiren Korkutata; “İlimizde KÖYDES ve BELDES projeleri kapsamında yapılan yatırımlar sağlam yapılmadığı görüyoruz. Hatta bu konuda yerel gazetelere yansıdığı kadarıyla bir köy muhtarı yapılmamış yolu yapılmış gibi gösterdiği ve imzaladığı için kendini ihbar etmiştir. Milletvekillerimizin her seferinde övündüğü organize sanayi bölgesi, havaalanı, üniversitenin durumu ortada. Yapıldığı söylenen duble yollar iki yıl içerisinde köstebek yuvasına dönmüştür. İlimizde kamuya ait herhangi bir sanayi tesisi bulunmazken özel sektöre ait de bir sanayi tesisi yoktur. Halkımızın kırsal kesimde geçimini sağladığı hayvancılık ve tarım, hükümetin uyguladığı politikalar sonucu çökmüş halkımız yoksulluğa mahkûm edilmiştir. İlimizde 2003 depremi ile afetzedelerin konutları köylerine yapılmayarak şehre göç edilmeye zorlanmıştır. Köyünde ekonomik olarak kendi kendine yetebilen halkımız şehir merkezine göç ettirilerek işsizler ordusuna katılmaları sağlanmış, üretimden uzaklaştırılarak yoksullaştırılmıştır” şeklinde konuştu. Belediye yüklendi Bingöl Belediyesinin bütün malvarlıklarını sattığını söyleyen Korkuata; “Belediyenin yaptığı bu satışlardan biri olan belediye iş hanının satışı mahkemelik olmuş, bölge idare mahkemesi tarafından satışı iptal edilen iş hanından elde edilen para harcandığı için yasal faizi ile on milyon ytl borçlandırılmıştır. Belediyemiz çalışanlarına maaş ödeyemez duruma getirilmiştir. İşçi ve memur maaşlarını ödemekte zorluk çeken yönetim bankalardan kredi alarak borçlanma yoluna gitmeye çalışılmıştır. Bu konuda yetki almak için belediye meclisine başvurmuş kendi partisinden meclis üyeleri bile bu borçlanmaya karşı çıkmışlardır. Belediyenin asli görevi olan su, çevre, çöp, arıtma tesisleri, kanalizasyon, yağmur suyu kanalları, kreş, yaşlılar için bakım evi, şiddete uğrayan kadınlar için kadın sığınma evi, yoksulların sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak sağlık dispanseri, işsizler için beceri kazandıracak meslek edindirme kursları açacağı yerde hiçbir hizmet yapmadan belediyeyi personel maaşlarını ödeyemez duruma getirdiği için kutlamak gerekir” dedi. “TRT (ŞEŞ) 6'ya kuşku ile bakılıyor” Mevcut hükümetin son 6,5 yıllık iktidarı döneminde ülkemizde ve özelde ilimizde olumlu bir anlamda değişiklik yaşanmadığını ifade eden Korkuata; “Yeni yılla birlikte (TRT ŞEŞ) TRT 6 Kürtçe 1 Ocak ile birlikte yayına başladı.. Kürtçe şarkı söylediği için, Kürtçe tiyatro yaptığı için mahkemelik olan, Kürtçe gazeteler hakkında kapatma cezası verilirken, milletvekillerinin TBBM de yaptıkları Kürtçe konuşmalar tutanaklara bilinmeyen bir dilde konuştu diye yazılırken, adı Velat olduğu için annesi ile birlikte ülkesine girişine izin verilmezken, siyasi partiler yasasında siyasi partilerin Türkçe dışında bir dili kullanmaları yasaklanırken, Kürtçenin eğitim dili olmasını yasakken TRT'nin Kürtçe yayın yapmasının halk tarafından kuşku ile karşılanması gayet doğaldır” ifadelerini kullandı. Bu kuşkuların kalkması için Kürt kimliğinin anayasal güvenceye kavuşturulması, Kürt dilinin eğitim dili olarak kabul edilmesi ve Kürtlerin bütün kültürel ve siyasal haklarını güvenceye kavuşturulması gerektiğini belirten Korkutata, bunların sağlanması halinde güven ilişkisinin sağlanabileceğini söyledi. YORUM YAZIN
|
|