Çocuk istismarı vakalarının Türkiye genelinde arttığını ifade eden Karaarslan, cinsel istismar olaylarının önlenmesinin, toplumun bilinçlendirilmesi ve bu tür suçlara bulaşan şahısların en üst sınırdan cezalandırılmasıyla olabileceğini söyledi.
E.E.'nin olayı karşısında toplumun empati kurması gerektiğini ifade eden Karaarslan, şunları söyledi: “Toplum olarak, o minik bedenleri sahiplenemiyoruz demek ki… Ailelerin çocuklar üzerindeki aşırı baskısı ve yahut aşırı ilgisizliği gösterilebilir nedenlerdendir. Bu yavrumuzun korunmaya alındığını biliyoruz. Bu korunmanın bir başka il de ve hatta bir olası varsa bir başka kimlikle korumasının ömrü boyunca garanti altına alınarak sağlanmasını değerli yetkililerden talep ediyoruz. Davanın hukuki boyutunun o olmadan devam etmesiyle her an geçirmiş olduğu travmanın yeniden canlanması önlenemez mi? Yavrumuzu yeniden hayata bağlamak için gerçek anlamda bir çalışma yapma da biz STK'ların da hazır olduğumuzun bilinmesini isteriz.”
Toplumun ve öğrencilerin bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Karaarslan, “Toplumun bu konuda eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi için çeşitli çalışmalar yapılmalıdır. Okullar da bu konuyla ilgili seminerler verilmelidir. Özellikle okullardaki rehberlik çalışmalarında öğrencilerle birebir görüşülmelidir. Bilinçli bir toplum hata yapmayacaktır. Hatasının onu, ömür boyu, bir yük olarak boynunda taşıyacağının bilincini kazandıracaktır. Bu yavru bizim evladımız da olabilirdi… Minik bedenlerin sesi olmak bir insanlık görevidir. Mağdura devlet tarafından ömür boyu sahip çıkılarak korunmaya alınması, toplum olarak ona sahip çıkamayışımızdan dolayı çekmiş olduğumuz vicdan azabımızı az da olsa rahatlatacaktır” ifadelerini kullandı.