Canımızı ümmete feda ederek, israil'e karşı koydukBingöl Gazze Gönüllüleri Platformu'nun düzenlediği kitlesel basın açıklaması üzerine Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara Gemisi'ne yapılan saldırıyı anlatan İHH İnsani Yardım Vakfı Bingöl Temsilcisi Muhittin Gili, canlarını İslam ümmetine feda ederek, İsrail askerlerine karşı koymaya çalıştıklarını söyledi.Sık sık tekbirlerin ve İsrail aleyhine atılan sloganların yer aldığı kitlesel basın açıklamasına Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara Gemisi'nde bulunan ve İsrail askerleri tarafından silahlı saldırıya uğrayan İHH Bingöl Temsilcisi Muhittin Gili de katıldı. Basın açıklaması öncesi Gili, saldırı esnasında yaşadıkları olayları halka anlattı. HEDEFİMİZ İSRAİL AMBARGOSUNU DELMEKTİ Bingöl adına Gazze'ye yardım götüren gemide bulunduğunu hatırlatan Gili, yardım gemileriyle Antalya'dan çıktıları an bir planlarının olduğunu ve bu plan çerçevesinde Gazze'ye girmeye çalıştıklarını aktararak, “Bazı insanlar bizim bir plan çerçevesinde hareket etmediğimizi düşünüyorlardı. Ama biz bu planımız çerçevesinde hareket ettik. İsrail sularına 80 bin mil seviyesinde yolumuza devam ediyorduk. Bizler bir ay gibi süre zarfında Gazze'ye girmeyi hedefliyorduk. Çünkü hedefimiz İsrail ambargosunu delmekti. Beklenmediğimiz bir anda uluslar arası sularda İsrail tarafından saldırıya uğradık. Sadece bir iki helikopterle değil savaş filolarıyla, denizaltı gemileriyle ve hücum botlarıyla bize saldırdılar. Savaş uçakları da üzerimizden alçak uçuşlarını sabaha kadar devam ettirdiler. Bu esnada bizlerde İsrail'in vahşetini tüm dünyaya ve ümmete göstermek için bir plan yaptık. İsrail'in amacı canlı yayın araçlarını tahrip etmekti. Tahrip etmelerinin sebebi canlı yayın araçlarını kendilerine karşı bir tehlike arz ettiğini düşünüyorlardı. Bizimde amacımız bu planı bertaraf etmekti. 4 ekip olarak üst güvertede görev almıştık. Bazı kardeşlerimize de çekim görevini verdik. Saldırı esnasında bu arkadaşlarımız verilen görevi en iyi şekilde görevlerini yerine getirmeye çalıştılar. Bazı kardeşlerimizde bu görevlerini yerine getirirken, şehit oldular” dedi. AMBARGOYU DELMEYİ BAŞARDIK Bir avuç insan olarak, dünyanın en donanımlı askerlerine karşı mücadele etmeye çalıştıklarını ifade eden Gili, “Biz bir avuç insanlar dünyanın en donanımlı ordusu olan İsrail ordusu tarafından saldırıya uğradık. İsrail ordusu sabah namazını kılarken, üzerimize saldırdı. Bize saldırdıkları anda biz onlara kurşun sıkmadık. Bizim amacımız o insanları dünyaya vahşetlerini göstermekti. Helikopterden halatlarla gemiye inmeye çalıştılar. Halatlarla inmeye çalışmadan önce bize ses, sis, gaz ve ışık bombalarını üzerimize attılar ve hemen akabinde halatlar geminin güvertesine inmeye çalıştılar. İlk inişlerinde karşı koyduk ve hiçbir askeri güverteye inmesine izin vermedik. Bu esnada askerlere karşı koymaya çalıştık. Askerlere karşı koymaya çalıştığımız esnada silahla saldırıya uğradım. Arkadaşlarımızda canlı yayınlarla bu saldırıyı dünyaya servis ettiler. Ben dünyanın efendisiyim diye kendine güvenen İsrail ordusuna 9 şehit ve onlarca yaralı verdik. Canımızı ümmete feda ederek, bu askerlere karşı koymaya çalıştık ve görevimizi en iyi şekilde yerine getirdik. Belki bize emanet edilenler yerine ulaşmadı ama bu olaylardan sonra Mısır, Gazze'ye giden kapıları açtı. Be şekilde inşallah yardımlar Gazze'ye ulaşacaktır. İsrail, Gazze sahillerine 8 bin mil kalan yerden yardımların girilmesine izin verdiğini duyduk. Bu şu demektir: Bizler sizler adına oraya gittik ve bu ambargoyu delmeyi başardık” diye konuştu. İHH Bingöl Temsilcisi Muhittin Gili'nin yaşadığı olayları anlattıktan sonra Bingöl Gazze Gönüllüleri Platformu, kitlesel basın açıklamasını yaptılar. İSRAİL, İŞLEDİĞİ SUÇTAN DOLAYI YARGILANMALI Bingöl Gazze Gönüllüleri Platformu adına basın açıklamasını okuyan İHH Bingöl Aktif Gönüllülerinden Ahmet Çibik, 31 Mayıs 2010 günü sabah saatlerinde, İsrail ordusu Gazze açıklarında, uluslararası sularda Gazze'ye yardım götüren insani yardım gemilerine ve bu gemilerde tamamen silahsız bir şekilde bulunan sivil gönüllülere silahlı saldırıda bulunduğunu hatırlatarak, “Bu saldırıda, en az 10'un üzerinde Şehit ve onlarca yaralı ve kayıplar var. Bu nedenle Biz Bingöl'deki Gazze Gönüllüleri Platformu olarak İsrail'in bu kalleş saldırısını kınıyor ve lanetliyoruz. Yapılan bu eylem insanlığa karşı işlenmiş ağır bir suçtur. İsrailli yetkililer insanlığa karşı işledikleri suçlardan dolayı mutlaka yargı önüne çıkarılmalı ve yaptıkları karşılıksız kalmamalıdır. Tüm dünyanın gözleri önünde cereyan eden ve yıllardır süren insanlık dışı ambargoyu delmek amacıyla, her türlü riski göze alarak Gazze'de yaşayan insanlarla dayanışmak için yola çıkan onurlu ve erdemli insanlara yönelik bu operasyonun bedeli İsrail'e misliyle ödetilmelidir! İsrail'in yaptığı yanına kar kalmamalıdır. Çünkü şüphe götürmez bir hakikat olarak görülmektedir ki; İsrail katliam demektir, ölüm demektir, cinayet demektir! İzzet ve haysiyet sahibi olan herkes, Siyonistlerin bu barbarlığının hesabını sormalıdır. İsrail bu katliamlarla bizleri yıldıracağını, sindireceğini sanıyor. ancak Rabbimiz bizlere nice az ve güçsüz topluluğun nice çok ve güçlü topluluğa galebe çaldığını bildirerek zaferi ve fethi müjdeliyor. Bizler, bir açık cezaevinden farksız kılınan Gazze'ye gitmek ve orada olan biteni dünyaya duyurmak için canı pahasına direnen, bedel ödeyen onurlu insanların saldırılar sırasında ve sonrasında ortaya koydukları izzetli tavırlarını ve şanlı direnişlerini selamlıyoruz. İsrail saldırganlığı ve hukuk tanımazlığının uluslararası kamuoyunda “yaramaz çocuk” muamelesi görmesine artık son verilmelidir. Bu çocuk büyümüştür. Çocukken yaptığı yaramazlıkları bir yetişkin olarak suç işleme alışkanlığı haline getirmiştir. Uluslararası camianın da bu süreçten sorumlu olduğunu belirtmek ve bu alanda girişimlerde bulunmak diplomasi açısından önemlidir ama bugüne dek BM'nin yüzden fazla kararı İsrail tarafından ciddiye alınmamış Birleşmiş Milletler de kararlarının arkasında durarak, hiçbir ciddi yaptırım uygulamamıştır. "İsrail'in bu sorumsuz, bu pervasız, bu hak-hukuk tanımayan, her türlü insani erdemi ayaklar altına alan saldırısı mutlaka ama mutlaka cezalandırılmalıdır” ifadelerini kullandı. ASIL ŞİMDİ “ONE MİNUTE” DEME ZAMANIDIR Hükümetin uluslararası camiadan somut adımlar beklemesi örneğinde olduğu gibi hükümetten somut, sonuç alıcı, mağduriyetleri giderici, ambargonun kaldırılması ve yardımların yerine ulaştırılmasını içeren hedefe matuf adımların beklediklerini belirten Çibik, “Asıl şimdi “One Minute” deme zamanıdır. Başbakanın açıklaması yerinde olmakla birlikte somut sonuçlara yönelmeli. Diplomatik, askeri ve diğer alanlarda bu korsan şebeke gerekli karşılığı görmelidir. Bu anlamda İsrail'le 28 Şubat sürecinde gerçekleştirilen ve halen geçerliliklerini koruyan Ticari ve Askeri Stratejik İşbirliği konseptine derhal son verilmeli; askeri teçhizatların modernizasyonu antlaşmaları yırtılıp atılmalı, İsrail'le ilişkiler tüm alanlarda ilelebet sona erdirilmelidir. Ayrıca bundan sonraki bütün Uluslar arası toplantılarda korsanlığa dayanan hukuksuz Gazze ambargosunun kaldırılması için hemen gereği yapılmalıdır. Gazze ambargosu delinmelidir” diye ifade etti. HİÇBİR ŞEKİLDE NORMAL İSRAİL VATANDAŞLARINA, HUSUMETİMİZ YOKTUR Hiçbir şekilde normal İsrail vatandaşlarına, husumetlerinin olmadığının altını çizen Çibik, “Fakat İsrail vatandaşlarının da Hükümetlerinin acımasız politikalarına alet olmamasını ve bu vahşete karşı durmalarını bekleme hakkımız vardır. Emin olun Yükü özgürlük olan gemilerde, katil İsrail'in saldırısı sonucu hayatını kaybeden şehidlerin şehadetleri, Siyonizm'in sonunun yaklaştığının ilanıdır. Muhakkak ki şehitler, sevinecek olanlardır, Allah'ın övgüsüne mazhar olup Âlemlerin Rabbi yolunda ölerek şeref bulmuşlardır. Rabbimiz Furkan olan Kur'an'da şöyle buyurmaktadır: "Allah, mü'minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah, bunu Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da kesin olarak va'detmiştir. Kimdir sözünü Allah'tan daha iyi yerine getiren? O hâlde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl büyük başarı budur." (Tevbe 111). Bu vesileyle, İsrail'in düzenlediği kalleş saldırı sonucu şehit düşerek şehitler kervanına katılan, kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Muhakkak ki Allah yolunda sergiledikleri şahitliklerini, canlarını bu yolda feda ederek şehadetle taçlandıran yiğitlerin ecirleri Rab'leri katındadır” diye konuştu. ZAMAN AĞIT YAKMA ZAMANI DEĞİL, ŞİMDİ HESAP SORMA ZAMANIDIR Zaman ağıt yakma zamanı olmadığını zamanın hesap sorma zamanı olduğuna dikkat çeken Çibik, “Şimdi İsrail ve işbirlikçilerinin mallarını boykot etme zamanıdır. Gazze'ye onlarca gemi daha yola çıkarma zamanıdır. Zaman direnme zamanıdır! Ve ey analar babalar! Şimdi İnsanlık onuru için yeni Ali Haydarlar, Muhittinler ve Rachel'ler yetiştirme zamanıdır! Ey Müslüman ve Arap yöneticiler. Size şu söz ulaşmadı mı? Ömer Bin Hattab'ın şu sözü: 'Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin. ' Ey yöneticiler! Yarın halklarınız size şunu diyecek: Artık söz söyleme zamanı değildir. Şimdi hesap verme günüdür. Unutmayın ki hesabınızı halklarınıza ve Allah'a vereceksiniz, Beyaz Saray'a ve Telaviv'e değil!" Ey gaspçı Siyonist zorba: Karanlık ve kirli yüzünüzü biliyoruz bu zulmüne tarih boyu tanık olduk artık İnsanlık senin iç yüzünüzü tanıyor. ‘Karanlığın en zifiri anı şafağa en yakın andır' "İşte buradan bütün dünya halkları gibi Bingöl halkı da haykırıyor: Gazze'ye özgürlük, ambargoya ve işgale hayır! tarihe not düşülmesi gereken bir efsanedir bu olay." Bu sebeple siz değerli Bingöllü kardeşlerimize bizi yalnız bırakmayıp sesimize ses kattığınız için teşekkür eder Allah hepinizden razı olsun” şeklinde konuştu. YORUM YAZIN
|
|