Bingöl Üniversitesi, Bingöl'ün zirai dünyasına dokunmaya devam ediyor. Bingöl'ün ekonomik alanda kalkınmasını sağlayacak projeler üreten Bingöl Üniversitesi'nden Bingöl zirai dünyasını ilgilendiren önemli bir adım daha atıldı. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ayçiçek tarafından yürütülen çalışmalar sonunda Bingöl'ün Beyaz Altını olarak bilinen Yedisu Fasulyesi için tescil başvurusu yapıldı.
Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, “Bingöl Üniversitesi olarak şehrimizin ve bölgemizin ihtiyacı olan ve son derece önem verdiğimiz marka ve tescil konusunda da çalışmalarımız oldu. Bundan sonra da devam edecek. Şehrimizin endüstriyel açıdan önemli ürünleri var. Bu ürünlerimizi hem ülkemiz pazarına hem de dünya pazarına marka haline getirip sunmamız gerekiyor. Biz, bunun için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Kalkınma yerelde başlar. Yerelde de özellikle bölgemizi düşünürsek tarımla olur, hayvancılıkla olur, arıcılıkla olur. Bu güzel çalışmayı yürüten hocamız Prof. Dr. Mehmet Ayçiçek'i tebrik ediyorum. Başvurusu hayırlara vesile olur İnşaallah” dedi.
Birkaç yıl süren teknik ve verim analizleri sonrası tescil başvurusu yapan Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ayçiçek, “Bingöl ili Yedisu ilçesi çiftçi tarlalarında yetiştirilen kuru fasulye köy popülasyonlarından 2008 yılında toplanan çok sayıda materyal Bingöl üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünde kendine tozlanan bitkilerde uygulanan tek tohum soyu yöntemine göre teksel seleksiyona tabi tutulmuş ve bunlardan ümitvar olarak belirlenen dört adet hat, 2017 yılında Bingöl ve Erzincan illerinde verim denemelerine alınmıştır. Bu denemelerin güvenilir sonuçları esas alınarak yapılan verim ve teknolojik (kalite) analizlerine göre YEREL-1 olarak isimlendirilmiş olan hat, tescil ettirilmek üzere T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü'ne sunulmuştur” diye konuştu.
BİNGÖL'DE 2 BİN 240 DEKARDA 442 TON FASULYE ÜRETİLİYOR
“İlimizde 2018 yılı verilerine göre, tarıma ayrılan alan 302 bin 888 dekar olup, bunun 45 129 dekarında sebze ve meyve ağırlıklı olarak bahçe tarımı, 186 bin 695 dekarında ise tahıllar başta olmak üzere tarla tarımı yapılmaktadır” diye sözlerini sürdüren Prof. Dr. Ayçiçek, “İlimizde toplam tarım alanının yaklaşık olarak %24'üne karşılık gelen 71 bin 064 dekar arazi ise nadas adı altında boş bırakılmaktadır. Kuru fasulye bitkisi ülkemizde 848 bin 045 dekar arazide ekilmekte ve bu alandan dekara 259 kg/da verim düzeyi ile 220 bin 000 ton ürün elde edilmektedir. Bingöl ilinde ise kuru fasulye tarımına ayrılan alan 2 bin 240 dekar olup bu alandan gerçekleştirilen toplam üretim 442 tondur. İlimizde kuru fasulye verimi ise ülke ortalamasının oldukça altında ve 197 kg/da'dır. İlimizde tarla tarımına ayrılan 186 bin 695 dekar arazinin %1'inde kuru fasulye tarımı yapılmaktadır. Bu, alan sulu tarım olanaklarının bulunduğu ilimiz için oldukça düşük bir orandır” şeklinde konuştu.
BİNGÖL'DE KURU FASULYE EKİM ORANI ÇOK DÜŞÜK
Prof. Dr. Ayçiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Islahla geliştirilen ve tescile aday olarak sunulan YEREL-1 ürün hattının Erzincan ve Bingöl illerinde yürütülen verim denemeleri sonuçlarına göre verimi dekara 297 kg'dır. Türkiye ortalamasının da üzerinde olan bu değer yine denemede standart (kontrol) çeşitlerinin verim ortalaması olan 252 kg/da'dan 45 kg (%18) daha yüksektir. Aday çeşit olan ürün hattımıza ait bazı kalite değerlerinin de belirlendiği çalışmamızda ürün hattımızın protein oranı %23.5, pişme süresi 31 dakika, şişme indeksi %2.44, şişme kapasitesi 0.59 ml/tane, yaş hacim 200 ml, kuru hacim 91 ml, su indeksi %1.15 l, su alma kapasitesi 0.555 g/tane, yaş ağırlık 106.77 g ve 100 tane ağırlığı da 51.3 g olarak belirlenmiştir.
Her bölgede ekonomik olarak yetiştirilebilecek ürünler bölgelerin ekolojik koşullarına göre farklılıklar göstermektedir. Bingöl ili için sulu tarım alanlarında kuru fasulye en ekonomik olarak yetiştirilebilecek ürünlerin başında gelmektedir. Yüksek protein içeriğine sahip olan kuru fasulye gerek besleme değeri, gerekse maliyetinin düşük ve uzun zaman bozulmadan saklanabilmesi nedeni ile talebi artan bir yemeklik tane baklagil bitkisidir. İnsan beslenmesindeki önemi yanında, toprak verimliliği üzerindeki önemli etkileri ile beraber katma değeri yüksek olan kuru fasulye kimyasal gübrelere olan ihtiyacının çok az olması, hatta tohumluklarının Rhizobium adı verilen bir bakteri ile aşılanması sonucu kimyasal gübre ihtiyacının tamamen ortadan kalkması ile organik tarım için de oldukça elverişli bir bitkidir. Ayrıca ilimizde gelişmekte olan hayvancılıkta yem ihtiyacının karşılanmasında son yıllarda geniş ekim alanları bulan silajlık mısır ile ekim nöbetine (münavebeye) girmesi halinde kuru fasulye bitkisi yetiştiriciliğinin mısır bitkisinin verimi üzerine olumlu etkilerde bulunacağı da muhakkaktır. Bu sayede üreticimizin birim alan kazancı da artış gösterecektir. Tüm bu özellikleri ile Çukurova ve Ege bölgeleri için pamuk bitkisi ne denli önemli ise Bingöl ili için de kuru fasulye yetiştiriciliği o denli önemlidir, kuru fasulye bitkisi Bingöl'ün “Beyaz Altını”dır. Çalışmalarımız süresince bizlere destek olan başta Rektörümüz Sayın Prof. Dr. İbrahim Çapak olmak üzere Üniversitemize teşekkür ediyorum. Tescil için yapılan müracaatın yöremiz için hayırlı olmasını, üreticilerimize de bol kazançlar getirmesini diliyorum.”