Parti binasından sloganlar atarak Saat Kulesi önüne gelen çok sayıda partili burada basın açıklaması yaptı. Haftasonu saat 13.00'te yapılan basın açıklaması metnini BDP Belediye Meclis Üyesi Suna Çaka okudu.
Sık sık sloganların atıldığı basın açıklamasında Çaka, “Dünya Emekçi Kadınlar Günü, ilk kez 8 Mart 1857 yılında ABD'de bir tekstil fabrikasında daha iyi çalışma koşulları ve eşit işe eşit ücret talebinde bulunmak için greve giden kadın işçilerinin fabrikaya kilitlenmesi, arkasındanda çıkan yangında fabrikada ölmeleriyle gündeme geldi. Dünya Kadınlar günü günümüz de ilk başlarda olduğu gibi eşitlik, bağımsızlık, cins ayrımcılığın ortadan kalkması, daha iyi yaşama ve çalışma koşulları elde edebilmek için, tüm dünyada bir mücadele günü olarak kutlanmaktadır. Aile yaşamında ve çalışma hayatında kadınlara karşı, Anayasa'da yer alan “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi, düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetmeksizin kanun önünde eşittir” ifadesine karşın, kadınlar için toplumda hak ettikleri eşit koşullar sağlanmamıştır. Yetersiz yasal düzenlemeler; aile içi şiddetin önüne geçememekte ve kız çocuklarının okutulmamasına, namus cinayetlerinin devam etmesine, iş yaşamında kadın istihdamının engellenmesine olanak sağlayan düşünce ve önyargıların önüne geçememektedir” dedi.
Egemen sınıfın çıkarlarına hizmet eden cinsiyet ayrımcılığı çözülmeden özgür ve eşit bir toplumun yaratılması mümkün olmayacağını savunan Çaka, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Özgürleşen kadın, özgürleşen toplumun ifadesidir kadına tarih boyunca biçilen rolleri değiştirmek için büyük mücadeleler veren Kürt ve dünya kadınlarının yolunda ilerlemek ve dünya kadınlarının yolunda ilerlemek ve onların ulaşmak istediğin toplumu özgürlüklü ahlaklı, politik toplumu daha çok örgütlenip inşa edecektir. Kaynağını 5 Bin yıllık ataerkil sisteminden, toplumsal, cinsiyetçilikten alan köleci zihniyet halen devam etmektedir. Türkiye de 30 yılı aşkın kirli bir savaş yürütülmektedir bu savaştan en çok etkilenen yine kadınlardır. Zorunlu göç ile köylerinden uzaklaştırılıp kopartılan bilmedikleri bir dille konuşmaya zorlanan kadınlarız. Küçük Ceylan'ın parçalanmış bedeni ile parçalanan kadınlarız her fırsatta onurlu barış söylemlerimizi dile getirmeye mücadele etmeye devam edeceğiz biz kadınlar rengimiz ister sarı, siyah yâda kızıl olsun inancımız alevi, suni yâda farklı bir inanç olsun sorunlarımız ortak. Rengimize renk sesimize ses katmaya devam edeceğiz. 14 Nisan operasyonuyla başlayan dalga dalga devam eden bin 500'ü aşkın tutuklanma ve gözaltı furyası devam etmektedir. Yüzlerce dökh üyesi arkadaşımız belediye başkanlarımız tutuklanmakta ellerine kelepçe takılıp anti demokratik bir şekilde tutuklanmaktadır bu operasyonların yurt dışındaki yansımasıyla ana dilimizle yayın yapan ROJ TV ye düzenlenen baskındır siyasi operasyonlar siyasi darbe niteliğindedir tutuklananların derhal serbest bırakılması baskıların son bulmasını istiyoruz.”
Basın açıklaması sonrası BDP Kadın Meclisi üyeleri sloganlar atarak parti binasına yürüdüler.
Bingölonline Haber Servisi