KIRMIZI KİTAP DEĞİŞTİ Mİ?
Son yaşananlar tesadüfi değil!
‘Kırmızı Kitab'ı duymayan yoktur, özellikle Kurtlar Vadisi dizisinde İskender Büyük'ün büyük bir hırsla ulaşmaya çalıştığı bilgilerdir kırmızı kitap.
Rivayete göre Sultan 2. Abdulhamid'in Gizli Siyasetnamesi kırmızı kitap idi. Teşkilatı Mahsusa dahil bütün stratejik planların yazıldığı kozmik belgeyi Abdulhamid'den sonra İtihat Terakki Cemiyeti Mason Kulüp bağlantıları nedeniyle muhafaza edemedi. Abdulhamid'in kırmızı kitabı ABD ve İngiliz gizli servislerine kaptırıldıktan sonra dünyada ABD hakimiyeti başlamış oldu.
Çin Başkanı Zemin kırmızı kitabı korudu, fakat Sovyet Başkanı Gorbaçov koruyamadı denilir. Sayın Ali Bulaç Deniz Baykal'a Gorbaçov benzetmesi yaparak haksızlık etti. Neden mi? O halde okuyunuz…
Askeri darbeler ve Ergenekon türü yapılanmalar bu belge bilinmeden tam anlamıyla anlaşılamaz.
Sayın Deniz Baykal'ın ‘Kıyafet açılımı' kırmızı kitap veya Milli Güvenlik siyaset belgesinde yapılan bir değişikle ilgili. Demek ki Türk Politbürosu stratejik bağlamda değişiklik yaptı.
Radikal gazetesinde 22 Eylül 2003 tarihinde Sayın Neşe Düzel tarafından gerçekleştirilen Sayın Hasan Celal Güzel ile yapılan röportajda ilginç bir ayrıntı var. Sayın Güzel kırmızı kitaptan şöyle söz ediyor.
“N.D.: Peki, hükümetin, yasalar izin verse dahi yapamayacağı şeyler var mıdır? Parlamento, Anayasa'ya uygun olmak kaydıyla her yasayı çıkarabilir mi, yoksa Meclis'in önünde de gizli engeller bulunur mu?
H.C.G.: Türkiye'de askerin 'kırmızı kitap' diye bilinen bir gizli anayasası var. Bu, anayasa büyüklüğünde kabı kırmızı olan 'Milli Siyaset Belgesi'dir. Bu kitabı devlete ancak müsteşar olduktan sonra görürsünüz. Kırmızı kitap bakanlara verilmez, müsteşarlara verilir. Çünkü devletin asıl sahibi bürokrasidir, bakanlar değildir. Bakanlar, idare edilmesi gereken çocuklardır. Ben bakan olup da kırmızı kitaptan haberdar olana pek rastlamadım. Bu kitap MGK'da son haline getirilir. Başbakanlık Müsteşarı olduktan sonra bir MİT mensubu geldi bana. Evvela arkadaki odaya kozmik evrakı saklamam için koca bir kasa koydular. Sonra da ilk kozmik evrak olarak kırmızı kitabı getirdiler.”
Mamafih Psikolojik Harp eğitimi almış Sayın E.Kurmay Albay Tamer Kumkale'nin Aksiyon dergisine verdiği bir röportajda (14.8.2006) ilginç bilgiler var. 3 Kasım 1983'de Özal'ın seçimleri kazanması üzerine bir hafta içinde Genelkurmay'da toplumla ilişkiler birimi kuruluyor ve halka toplum mühendisliği yapılması planlanıyor.
Bu eylem ve plan kırmızı kitabın verdiği ‘Stratejik Bağlam' gerekçeli yetkisi ile geliştiriliyor ve uygulanıyor. Aynı şekilde askeri darbeler ve 28 Şubat kırmızı kitabın ‘Stratejik Bağlam'da verdiği yetkilere göre sapkın yorumlarla yapıldı.
Fakat şimdi kırmızı kitapta stratejik bağlamda Ergenekon suç örgütünün sakıncalı kabul edilmesi ve ‘Çarşaf açılımı'nın gerekçeleri yeniden yazıldığı anlaşıldı diyebiliriz.
Aşağıda yazılan cümleler gizli olan kırmızı kitaptan aynı şekilde alınmış cümlelerdir.
“Yapılan kamuoyu araştırmalarından, dünyadaki gelişmelere paralel olarak ülkemizde de dindarlık eğilimi artmakla birlikte, dinin radikal yorumlarına duyulan sempatide bir gerilemenin yaşandığı, halkımızın büyük çoğunluğunun dini bireysel olarak yaşamak istediği ve bunu kamusal alana taşıma eğiliminde olmadığı anlaşılmıştır…
- Dünyadaki dine yönelişe paralel olarak din eksenli konuların gelecekte de kamuoyu gündeminde yoğun olarak yer alacağı, din ve inançlarla bireysel ilişkinin daha da artacağı, bu bağlamda islami kesimler arasında, çağımıza uygun yeni açılımlar geliştirilmesi yönündeki gayretlerin de hız kazanacağı…”
Bu paragrafa göre, Sayın Deniz Baykal durup dururken çarşaf açılımını yapmadı demek ki.
Ergenekonla ilgili bölümde aşağıdaki gibi.
“İKİNCİ BÖLÜM: İÇ TEHDİT UNSURLARI VE İÇ GÜVENLÎĞİ ETKİLEYEN DİĞER FAKTÖRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
ı. Yıkıcı Faaliyetler;
Bir milletin birlik ve beraberliğini parçalamak, kurulu düzen ve yönetime karşı güvensizlik yaratmak, moralini bozmak, mücadele azmini kırmak ve milli gücünü zayıflatmak için gizli/açık, doğrudan/dolaylı şekilde yürütülen faaliyetlerdir.
j. Bölücü Faaliyetler;
Devleti parçalayarak, kendilerince belirlenmiş bölgelerde, kendi görüşleri istikametinde devlet kurabilmek amacıyla yürütülen faaliyetlerdir.
k.İrticai Faaliyetler;
Devletin Anayasada belirlenen demokratik, laik, sosyal, hukuki, siyasi ve iktisadi yapısını ortadan kaldırarak dini esas ve prensiplere dayanan bir devlet kurma amacını güden faaliyetlerdir.
Çıkar Amaçlı Suç Örgütü;
Haksız ekonomik kazanç elde etmek amacıyla kurulmuş ve bir suç şirketi gibi hareket eden, uluslararası bağlantı kurabilme, gizlilik, şiddet ve yolsuzluk gibi özelliklere sahip olan örgütlerdir… Özellikle siyasi oluşumlara, güvenlik birimlerine, yargıya ve kamunun diğer birimleri ile toplumda önemli konuma sahip kişilere nüfuz ederek onların güç ve prestijinden faydalanırlar. Böylece herşeyden önce etkili bir suç kovuşturmasına karşı korunma sağlamak ve mücadeleyi olabildiğince engellemek veya önceden tedbir alarak bertaraf etmek isterler.”
Tırnak içerisinde aktardığım bilgiler gizli bilgiler ama internet ortamında rahatlıkla elde edilebilen bilgilerdir, siz de ulaşabilirsiniz. (
http://kirmizikitap.blogspot.com/ )
Çıkar amaçlı suç örgütü tanımlaması sonradan eklenmiş gibi. Yani ‘Derin Paralel Türk Devleti' Ergenekon'u çizmiştir diyebilecek miyiz? Ne dersiniz? Eğer cevabımız evet ise Türkiye'de rejim, kamu düzeni bozulmadan kendisini yenilemeye başladı diyebiliriz.
Nevzat TARHAN