Açıklamasında her türlü zulmü ‘insanlık suçu' olarak değerlendiren Barış: “Ramazan'ı idrak ettiğimiz şu günlerde, İsrail'in Gazze'ye, IŞİD'in Rojava'ya veya başka bir yerde, başka bir zalimin başka bir masuma yönelik yapmış olduğu zorbalığı ve zulmü şiddetle kınıyorum” dedi.
Tüm Müslüman âleminin yaşananlarla sınandığını kaydeden Barış: “Eller duada, bedenler ibadette, Ramazan ayında Ümmetin hali, derin bir imtihan olarak bizi sınamakta. Rabbimiz sabrı ve metaneti bu zorluk günlerinde öğreneceğimiz vesilelerle bizleri imtihan ediyor. Mallardan canlardan eksiltmeyle imtihanımız devam ediyor. Biz Müslümanlar olarak mübarek Ramazan ayında kardeşliğimizle, Ümmet-i İslam'ın yanında olmakla bilinç şahitliği yapıyoruz. Allah yolunda dinleri, namusları ve her türlü ulvi değerlerini korumak adına kardeşlerimiz zalim, facir ve kâfirlere karşı direnişleri ve ödedikleri bedellerle Ümmet'i diriltmeye devam ederken” diye konuştu.
Zalimlerin zulmünden çok Müslümanların sessizliğinin hicap vericisi olduğunu belirten Barış, mazlum Gazze halkının topluca katledildiğini söyledi.
“GAZZE'YE BOMBA YAĞIYOR”
İçerisinde hiçbir askeri üs bulunmayan Gazze şehrine tonlarca bombanın yağdırılmaya devam edildiğini kaydeden Barış: “Bir haftadır İşgalci Siyonist Çete'nin Gazze'ye gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda 100'e yakın Filistinli kardeşimiz şehit edildi. Görkemli, vakur bir şehirdir Gazze. Tıpkı Halep, İdlip, Hama gibi. ‘Suriye ve Filistin' zulme karşı adaleti, baskıya karşı özgürlüğü, zillete karşı onuru seçmiş bir coğrafyanın adıdır” dedi.
4 yıldır Suriye'de zalim Esad çetesi tarafından öldürülenlerin 300 bini geçtiğini kaydeden Barış, şunları kaydetti: “Yüz binlerce insanın akibeti meçhul. En ağır işkencelerle öldürülen insanların haddi hesabı bilinmiyor. Kimyasal silahlar, varil bombaları ve her türlü ağır silahlarla kardeşlerimiz her gün evlerinde, köylerinde, camilerde kısaca vatanlarında ölümlere teslim olmuş durumdalar. Dünya sessizliğini koruyor ve diktatörlerden yana tavır almaya devam ediyor. Tüm bunlar gösteriyor ki işgalciler ve onların yandaşları münafık çeteler, İslam ümmetinin yeniden ayakları üzerine kalktığı, İslam'ın adaletle yeryüzünü şekillendirdiği günleri, biz Müslümanlara çok görüyor ve bu umutlarımızı yok edebilmek için hepimize en ağır bedelleri ödetmeye devam ederken, Müslüman devletlerin seyirci kalması zulümle karşı karşıya bırakıldıklarını gözlerimiz görerek, vicdanlarımız kanayarak sadece seyrediyoruz. Oysa konu emperyalizme karşı onurlarıyla ve tertemiz alınlarıyla mücadele veren kardeşlerimiz olunca BM şemsiyesi altındaki emperyalist devletler hemencecik harekete geçmekte kardeşlerimizi “terörist” ilan edilmekte ve en donanımlı teknolojik silahlarla katletmektedirler.”