Barış hepimizin özlemi, halkın isteğidirTBMMde Çözüm Süreci ile ilgili kanun tasarısı üzerine bir konuşma yapan Milletvekili Taş: Barış artık hepimizin ortak paydasıdır. Aslolan barış ise gerisi teferruattır. Barış hepimizin özlemi, halkın isteğidir. Kardeşin kardeşe düşman edildiği dönemi artık kapatıyoruz dedi.![]() Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) bir konuşma yapan AK Parti Bingöl Milletvekili Eşref Taş, Çözüm Sürecinin yasal çerçevesini belirleyecek tasarı üzerinde iki gündür süren tartışmaların, memnuniyetle müşahede edilecek bir gerçeği ortaya çıkardığını belirtti. “ASLOLAN BARIŞ İSE GERİSİ TEFERRUATTIR” Görüşlerini ifade eden tüm milletvekillerinin Barış isteğini vurguladığını kaydeden Taş: “Barış artık hepimizin ortak paydasıdır. İtirazlar daha çok yöntem konusunda yoğunlaşıyor. Aslolan barış ise gerisi teferruattır. Barış hepimizin özlemi, halkın isteğidir. Halkımız barış konusunda yeni bir irade ortaya koydu. Eğer bu irade olmasaydı, eğer barışı halk istemiş olmasaydı şimdi geldiğimiz noktaya gelmek mümkün olmayabilirdi. O irade ‘ya devlet ya PKK' dayatmasını yırtıp attı. 90'lı yıllardaki ürkek girişimlerin kadük kalmasına sebep halkın desteğinin güçlü bir şekilde ifade edilememesiydi. Keşke barış isteyenleri koruyabilseydik. Çünkü barışı yapanları korumak, barışı korumaktır” dedi. “BU BİR AL-VER SÜRECİ DEĞİLDİR” “Bu barış bize 50 bin cana mal oldu. Dağda ölen de bizim insanımızdı bağda ölen de. Akan kan, bizim kanımızdı. Giden can, bizim canımızdı. Dökülen gözyaşı, bizim gözlerimizden gelmişti” diyen Taş: “Acı bizim acımızdı ama akıl bizim aklımız değildi. Aklımız milli değildi. Çanakkale'de omuz omuza vatanı koruyan, şehit düşüp koyun koyuna yatan dedelerin torunlarının birbirlerine silah çekmelerini, birbirlerine kıymalarını başka türlü nasıl açıklarız? Bu ülkenin her bir santiminde herkesin emeği ve hakkı var. Kardeşin kardeşe düşman edildiği dönemi artık kapatıyoruz. İdeolojiler gözleri kör ediyor, akıllara pranga vuruyor. Kendi vatandaşından şüphe eden, potansiyel düşman olarak gören bir devlet anlayışının bizi nereye götürdüğü açıktır. Laiklik adına din önderlerine reva görülenler, Dersim Katliamı, 33 erimizin şehit edilmesi ve benzeri olaylar bugün hala yüreğimizi sızlatmaktadır. Gözlerimizi yumarak, kulaklarımızı kapatarak bu olayları hiç olmamış sayanların bile vicdanları bir gün gelir isyan eder. Vatandaşlarının diline, dinine, kültürüne, yaşayışına, değerlerine hatta isimlerine bile saygı göstermeyen devlet anlayışını bu çağda savunanların aklına şaşarım. Bu bir al-ver süreci değildir. Bir ülkenin insani haklar ve temeller üzerinde yeniden inşaa sürecidir. Taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalarda, insan hakları ile ilgili temel metinlerde ve modern hukuk söyleminde ne kadar insan hakkı varsa, hepsini benim insanımın hakkı olarak düzenleyecek, garanti altına alacak bir yaklaşım dün romantikti ama bugün reel gerçekliktir. İktidarımız da bu sürecin inşası için sizden yetki istiyor. Adaletle, hak esas alınarak yönetmek toplumsal barışın ön şartıdır. Atalarımız bunu yaptı ve 600 yıl süren bir uygarlık yarattılar. 100 yıl önce Osmanlı'yı parçalayan süreç, 100 yıl sonra bugün Osmanlı'nın değerlere saygılı, devlet anlayışını zorunlu ve gerekli kılıyor. Hiç kimse bunu engelleyemez. Bizler başarmak zorundayız” diye konuştu. “BİZİ BİR ARADA TUTAN ŞEY BİRLİKTE BAŞARMA ARZUMUZDUR” Kendi içinde barışı kuramayan ülkelerin ne bölgede ne dünyada bir ağırlığının olmadığını vurgulayan Milletvekili Eşref Taş, İslam dünyasındaki özelliklede Ortadoğu'daki istikrarsızlıkların Türkiye'ye bulaşmasının önündeki en büyük engelin birlik ve beraberliğimiz olduğunun altını çizdi. “Her türlü provokasyona, siyasal ve ekonomik istikrarsızlığa karşı dikkatli olmalıyız” çağırısında bulunan Taş, şöyle devam etti: “Kimse, kimseyi silah zoruyla da olsa bir arada tutamadığı gibi ülkemizi de parçalayamaz. Bizi bir arada tutan şey Türkiye'nin geleceğine olan güvenimiz, birlikte başarma arzumuz, tarihimiz, dinimiz, ortak kültürel değerlerimiz ve bin yıldan buyana gelen kardeşlik hukukumuzdur. İki yıldır barış ve sükûnun gölgesinde huzur içinde yaşıyoruz. Barışın faydalarını ve nimetlerini görmeye başladık. Çok şükür Provokasyonlar bizi yolumuzdan döndüremedi ve döndüremeyecek de… Bu kararlılık içinde Hiç bir Siyasi kaygı duymadan “Baldıran Zehiri de olsa içeriz” anlayışıyla yola çıkan Barış Projesinin Mimarı Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'a ve Başbakan Yardımcımız Sayın Beşir Atalay'a ve emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum.” YORUM YAZIN ![]()
|
|