Gününün büyük çoğunluğunu okuma ile geçiren Birgül Aran, iletişim ve insan ilişkilerinde büyük bir başarı gösteriyor. İmam Hatip Lisesinden mezun olan, yıllarca katsayı engeli ile karşılaşan Aran, ilk olarak özel bir Üniversite olan Avrupa İslam Üniversitesine yerleşti.
“ALİ ŞERİATİ'NDEN ÇOK ETKİLENDİM”
Denkliği olmadığı için ikinci yılında bu okulu terk etmesinin ardından Anadolu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi bölümünden mezun oldu. Ardından sosyoloji okudu, şuanda da psikoloji ve sosyoloji bölümünden yüksek lisans yapmayı düşünüyor. Düşünür olarak Ahmet Yasin ve Stephen Hawking'den etkilendiğini söyleyen Aran, okuduğu kitaplardan en fazla İranlı sosyolog, aktivist, düşünür ve yazar; özellikle çağdaş İslam düşüncesi üzerine eserler vermiş Ali Şeriati'nin kitaplarında ve etkilendiğini söyledi.
“ENGELLİYE EN BÜYÜK EZİYET ACIMADIR, ONU GERİYE İTMEDİR”
Engellilere uygun bir toplum ve yapı düzeninin olmadığını vurgulayan Aran, toplumda arışı derecede bilinçsizlik ve duyarsızlık olduğunu, engelli derneklerinin mekanlarının bile engellilere uygun tasarlanmadığını böylelikle engellilerin birine bağımlı kılındığını, dış görünüş olarak eksiksen seni iç alemde de eksik olarak algıladıklarını kaydetti. Aran: “Engelliye en büyük eziyet acımadır, onu geriye itmedir. Onu toplumdan soyutlamadır. Merhamet ve şefkat duyguları ayrıdır. Muhtaç faydasız görmek büyük bir eksikliktir. Hayatta kalmak için bedensel fonksiyondan çok aklın ön planda olduğunu, günümüzde modernite ve aydınlanma ile birlikte engellin fizik ile tanımlandığını ancak İslam tarihi ve İslam literatürüne baktığımızda engelli tanımının daha farklı olduğunu fiziksel eksikliğin engel olarak görülmediğini asıl engelin kalplerin körlüğü ve duyarsızlığıdır.”