Aşure günü ve hz.hüseyin'in şehadetiİl Müftüsü Hasan Çağlar, Aşure'nin onuncu günü olan Muharrem ayının, Kur'an-ı Kerim'de “Kutsal olan, hürmet edilen” şeklinde vasıflandırılan dört aydan biri olduğunu söyledi.Türkçede genellikle “Aşure” şeklinde telaffuz edilen “Aşûrâ” kelimesinin sözlükte “Onuncu” anlamına gelen Arapça bir sözcük olup, Muharrem ayının onuncu günü için özel isim olarak kullanıldığını belirten Müftü Çağlar, “Aşure gününde, dinler ve insanlık tarihi açısından bir kısmı sevindirici bir kısmı da, dünya durduğu müddetçe unutulmayacak derecede üzücü hadiseler vuku bulmuştur. Sevindirici olaylar arasında; tarihi tufan hadisesinde Hz. Nuh(A.S)'un gemisinin Cudi dağına oturuşu, Hz. İbrahim (A.S)'in (bir rivayete göre) doğumu, Hz. Musa (A.S)'nın ve kavminin Firavun'un zulmünden kurtuluşu gibi olaylar sayılabilir. Muharrem ayında meydana gelen üzücü hadiselerin en başta geleni ise Resulullah (s.a.v)'ın aziz torunu Hz.Hüseyin'in Kerbela'da şehid edilmesi hadisesidir” açıklamasında bulundu. AŞURE GÜNÜ ORUCU Dini Kaynaklara göre Nuh Peygamber (A.S) döneminden itibaren bütün semavi dinlerde Aşure gününde oruç tutulduğunu belirten Müftü Çağlar, “Araplar arasında da Hz. İbrahim'den beri aşura gününde oruç tutulduğunu tarihi kayıtlardan öğreniyoruz. Hz. Muhammed (S.A.V)'in mensubu bulunduğu kureyş kabilesi de Hz.İbrahim (a.s) in hatırası olarak aşure günü oruç tutmuş ve peygamber olmadan önce Hz. Muhammed (s.a.v)'de kabilesi gibi bu orucu tutmuştur. Hz. Muhammed Peygamber olduktan ve Ramazan orucu farz kılındıktan sonra bu orucu bir ara terk etmişse de, önceki semavi dinlerde var olan bu oruç ibadetini İslam dininde sünnet olarak devam ettirmek üzere, kendisi bu aşure günü tekrar oruç tutmaya devam etmiş ve hayatta kalması halinde sonraki yıl Aşure'den önceki günü (Tâsûa=Muharrem ayının dokuzuncu günü) de mutlaka oruç tutacağını kesin ifade ile söylemiştir. Buna göre Muharrem'in 9. ve 10'uncu günleri (Tasûa ve Aşûra) oruç tutmak sünnettir. Aşureden önceki gün (Muharremin 9.ncu günü) oruç tutulmamışsa onun yerine aşureden sonraki gün olan Muharremin 11'nci günü oruç tutulması tavsiye edilmiştir. Aşure günü orucunun fazileti ile ilgili hadisi şerifler mevcuttur” dedi. HZ.HÜSEYİN'İN KERBELA'DA ŞEHADETİ Muharrem ayının 10.günü olan Aşura'da, İslam alemini dilhûn eden, dünya var oldukça unutulması mümkün olmayan ve üzücülüğü kelimelerle ifade edilemeyen tarihin en müessif olayı diyebileceğimiz bir hadisenin meydana geldiğini belirten Müftü Çağlar, “Tafsilatı İslam tarihinde yazılı meşhur zalimce savaşta. yanında aile fertleri ile birlikte yaklaşık 70 kişiden ibaret taraftarlarla Irak'ın Nineva bölgesindeki Kerbela'da Hz.Hüseyin… Su ile, Fırat nehri ile irtibatı kesilmiş halde Hz.Hüseyin, aile fertleri ve arkadaşları 9 muharrem gecesini dua, namaz ve istiğfar ile geçirir. Muharrem'in 10. (Aşure) günü Yezid'in talimatı ve Kufe Valisi Ubeydullah'ın emriyle 1000 kişilik bir kuvvetle Kerbela'da Hz. Hüseyin'in üzerine gelinmiş, Resul-i Ekrem'in aziz torunu burada şehit edilmiş ve başı kesilerek Şam'a Yezid'e gönderilmiştir. Aşure günü, bu elim hadise nedeniyle aynı zamanda bir matem günü olmuştur. Bu matem ehl-i iman her kesin matemidir. Şiisiyle sünnisiyle her müslümanın yas günüdür. Bu hadiseye üzülen sadece Şia değil her müslümandır, ehli iman olan her kestir. Ehl-i hak olan her insandır” ifadelerini kullandı. “Hz. Hüseyin'i sevmek imanın gereğidir” diyen Müftü Çağlar, “İnançta, ibadette, ahlakta, takvada, haktan ve haklıdan yana olmada onun yolunda gitmek de O'nu sevmenin gereğidir. Allah cümlemizi kendisinin, peygamberi ile ehli beytinin ve özelikle Hz.Hüseyin gibilerin sevgisi ile yaşatsın, İslam alemini, kapanamaz yaralar açan bu gibi hadiselerden muhafaza eylesin, şuur birlik, beraberlik ve huzur nasip eylesin” ifadesini kullandı. Mehmet Ali YILDIRIM Bingöl Online Haber Servisi YORUM YAZIN
|
|