Aksoy: hepimiz aynı geminin içerisindeyiz
İnsan Hakları Haftası nedeniyle İnsan Hakları Derneği (İHD) ***artesi günü saat 12:30'da dayanışma yemeğinde üyeleri ve basın mensuplarıyla bir araya geldi. İnsan Hakları Haftası nedeniyle İHD tarafından düzenlenen dayanışma yemeğinde konuşan İHD Bingöl Şube Başkanı Nihat Aksoy, İnsan hakları, en basit anlamıyla insanın insan olarak doğduğundan sahip olduğu temel haklar olduğunu söyledi. Aksoy, “İnsan onurlu bir varlıktır. Akıl ve vicdan sahibidir. Sahip olduğu temel kakların insana layık, özgür, eşit ve adil bir şekilde kullanabilmesi gerekir. Ülkemizde önceki yıl Ergenekon soruşturması ile başlayıp bu yıl önce Kürt Açılımı diye adlandırılan sonra da Demokrasi Açılımı adıyla devam eden süreç, akan kanın duracağı, işlenmiş meçhul cinayetlerin faillerinin yargı önüne çıkarılacağı beklentisiyle yüreğimizi yerinden hoplattı” dedi. ALEVİ AÇILIMIN GÜNDEME GELMESİ KAYDA DEĞERDİR “Ermeni açılımında, Türkiye-Ermenistan arasında imzalanan Protokollerin TBMM'ye sevk edilmesi tarihsel öneme sahiptir” diyen Aksoy “Çalıştayların” ötesine gitmese de, Alevi açılımın gündeme gelmesi kayda değerdir. Yaşanan bu süreç, 21.yy Türkiyesi'nde hala darbe planları yapmakla uğraşan Dursun Çiçek'in ve dolayısıyla o zihniyetin teşhir edilmesi, demokrasi ve insan hakları mücadelesi açısından elbette ki önemlidir” dedi. YARGININ SİYASALLAŞAN TUTUMU, KAMUOYUNDA SÜREÇ İLE İLGİLİ UMUTSUZ BİR HAVA ESTİRMİŞTİR “Bütün bu gelişmeler, adalet adına bizde umut doğururken, muhalefet partilerinin süreci tıkayıcı tavır ve davranışları başta olmak üzere, her seferinde askerin ,“bize karşı asimetrik savaş yürütülüyor” lafıyla birlikte hükümetin ürkek duruşu, yargının siyasallaşan tutumu, kamuoyunda süreç ile ilgili umutsuz bir hava estirmiştir” diyen Aksoy “ Danıştay'ın, YÖK'ün katsayı konusundaki kararını iptali, Anayasa Mahkemesi'nin oy birliği ile Demokratik Toplum Partisi'ni kapatması kararı, adalet terazisinin dengesini kaçırmıştır. AK Parti'nin kapatılması davası sürecinde, bugün Avrupa siyasi hayatında uygulanan Venedik Modeli'ni gündeme getirerek partilerinin kapatılmasının önüne geçmeye çalışan AK Parti, kendileri kapatılmaktan kurtulunca düşüncelerini askıya alarak, böylece DTP'siz ve özellikle de DTP milletvekilleri olmadan bu sürecin ilerleme şansının olmadığı gerçeğini bir kenara bırakarak, Demokratik Toplum Partisi'ni Anayasa Mahkemesi'nin kucağına itmiştir. Bu durum da, siyasi bencilliğe bir örnektir” diye konuştu. ADALETSİZLİĞİN HAD SAFHADA OLDUĞU BİR TÜRKİYE'DE HİÇBİRİMİZE BİR ŞEY KAZANDIRMAZ Aksoy, “Biz, Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu bu kararını siyasi bulurken, adaletten uzak bu tür siyasi bencillik anlayışları da gözden kaçırmadan sorgulamamız gerekir. Siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıracak yasal düzenlemeleri yapmayanların bugünkü: Parti kapatmak demokrasi ayıbıdır, Partileri ancak halk kapatır, Demokrasimiz yara almıştır gibi söylemleri doğru, ancak inandırıcı olmaktan uzak söylemlerdir. TBMM Başkanının yaptığı açıklamada, TBMM'nin üzerine düşen görevi yapmadığını ifade etmesi durumu açıkça ifade etmektedir. “Beni sıyırdı geçti, başkası beni ilgilendirmez” mantığı, adaletsizliğin had safhada olduğu bir Türkiye'de hiçbirimize bir şey kazandırmaz. Hepimiz aynı geminin içerisindeyiz” şeklinde konuştu. Mehmet Ali YILDIRIM Bingöl Online Haber Servisi YORUM YAZIN
|
|