KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
01 Şubat 2025 Cumartesi
°C

Akif beki'nin ilk yazısı (başa sarabilseydim!)

4 yıl süreyle Başbakanlık Başdanışmanlığı ve Basın Sözcülüğü görevini yürüten hemşerimiz Mehmet Akif Beki, görevi bıraktıktan sonra medyaya döneceğini ve bazı gazetelerde köşe yazacağını belirtmişti. Hemşerimiz Mehmet Akif Beki'nin merakla beklenen ilk yazısı bugün Radikal gazetesinde yayımlandı.

Akif beki`nin ilk yazısı (başa sarabilseydim!)
10 ŞUBAT 2009 SALI 12:24
0
1977
0
AA aa
Başbakanlık Başdanışmanı ve Basın Sözcülüğü görevinden sürpriz bir şekilde “yoruldum” diyerek ayrılan hemşerimiz Mehmet Akif Beki, medyaya güçlü bir dönüş yapacağının sinyalini vermişti. Başbakanlık Başdanışmanlığı ve Basın Sözcülüğünden istifa ettiği dönemde, atv-Sabah Grubu'nda yer alacağı dedikoduları dolaşan Mehmet Akif Beki Bir aylık “görüşme ve dinlenme” döneminin ardından ne yapacağına karar verdi. İşte Beki'nin neler yapacağı:

1- Yazarlık: Aydın Doğan Grubu'na bağlı Radikal gazetesinde yazarlık yapacak. Beki haftada 5 gün yazı yazacak.

2- Politika danışmanlığı: 24 televizyonunda politika danışmanlığı yapacak. Beki, gereken konu ve gereken zamanda ekrana çıkacak ve moderatörle birlikte politik gelişmeleri değerlendirecek.

3- Program yapımcılığı: Akif Beki “izinli” olarak ayrıldığı Kanal 7 televizyonunda haftalık bir program yapacak. Belli bir yorumcu kadrosu ile birlikte ekrana gelecek olan Beki, geride bırakılan olayları değerlendirecek.

Radikal gazetesi, Akif Beki'nin yazar kadrosuna dahil olduğuna ilişkin tanıtımlara önceki haftadan itibaren başlamıştı.

İşte hemşerimiz Mehmet Akif Beki'nin Radikal gazetesinde yazdığı ilk yazı...

Başa sarabilseydim!
Aslında ‘başlamak zordur', diyenlerdenim. Başladınız mı, gerisi bir şekilde gelir.
Kolay göründüğüne bakmayın, ayrılmak da zordur. Onun için en güzeli, ortasından girmektir. Hayat da böyle başlamıyor mu, zaten?
Başını ve sonunu kaçırdığımız bir hayatı yaşıyoruz. Ortalarda bir yerde, bir ara görünüp kayboluyoruz. Ama gösteri bizden evvel olduğu gibi sonra da devam ediyor.
Düşünsenize, oyuncu olduğunuz halde senaryonun ne başından haberdarsınız, ne de sonundan haberiniz oluyor. Kendi filminizin en başına yetişemediğiniz gibi en sonunu da kaçırıyorsunuz.  Hayat dediğimiz gösteride bize ayrılan zamanı, rolümüzü anlamak ve anlamlandırmak için harcamamızın sebebi, zaten bu tuhaflıktır. Dâhilerimizi bile çıldırtan çözümsüz bir çelişki, çoğunluğumuzu teslimiyete zorlayan yaman bir tuhaflık:  Sonradan dahil olduğunuz gösteride oynadığınız ilk ve son kareler, gıyabınızda çekiliyor. Hem varsınız, hem yoksunuz...
Sadece zamanın başlangıcı ve sonu değil, kendi hayatımızın en önemli sahneleri de bizim için bir muammadan ibaret değil mi?  ‘Ben burada ne arıyorum' demeye kalmadan, ortalarda arz-ı endam edip, sahneden eğer başarabiirsek edebimizle çekiliyoruz.
Yine de madem ki  yeni bir başlangıç yapıyorum, haydi, herkesin aklındaki o soruyla başlayalım.
Elinizde, ileri tuşuna basarak hayatınızdan istemediğiniz kareleri  atlamanızı sağlayacak sihirli bir uzaktan kumanda aleti olsaydı, ne yapardınız?
Eminim bu soru, benim gibi birçoğunuza da Adam Sandler'in Micheal Newman karakteriyle karşımıza çıktığı  ‘Click' adlı filmini hatırlatmıştır.
O zaman daha açık soruyorum:  Michael Newman siz olsaydınız, elinizdeki sihirli kumanda cihazını, kendi hayatınızın hangi sahnelerini kaçırmak, hangi zor anları hafıza kayıtlarınızdan çıkarmak, yol arkadaşlarınızla tırmandığınız hangi yokuşlarda ortadan kaybolmak için kullanırdınız?
Özellikle geride bıraktığım son 3.5 yıl için bu soruya benim vereceğim cevabı merak edenler olduğunu biliyorum.
Pişman mıyım?
Eğer öyleyse, nelerden pişmanlık duydum?
İşte benim cevabım: Şayet benim elimde öyle bir sihirli kumanda aleti olsa ve şimdi başa sarabilseydim, gidişim de, dönüşüm de dahil, yaşadıklarımın tek bir karesini bile atlamak istemezdim.
Çünkü biliyorum ki, ben atlasam da hayat atlamayacak, ne varsa yaşanmış -bu kez iyi ya da kötü bir farkla- yine yaşanacaktı.
‘Click' filmini izleyenleriniz, Michael Newman'ın  atladığı acılar, kaçtığı bütün zorluklarla yüzleştiği sondan bir önceki sahnede nasıl derin bir pişmanlık yaşadığını da hatırlayacaktır.
Hayatı ıskalamanın getirdiği o ‘büyük pişmanlığın' yanında, Michael Newman'ın kaçmayı seçtiği ‘küçük pişmanlıklar' nedir ki?
Madem hayat devam ediyor, ıskalamaya değmez. Gösteri de devam etmeli.
Yağmurda ıslanabilmek için...
Emine Erdoğan'ın önceki gün İzmit'teki toplu açılış töreni sırasında çekilen bu fotoğrafı,  merak konusu haline geldi. İlk bakışta her şeyin normal göründüğünü söyleyebilirsiniz. Ama durum pek öyle değil. Başbakan kürsüde konuşurken Emine Erdoğan,  yağmur altında şemsiyesiz kalmış görünüyor. Hemen yanı başında şemsiye kullanan protokol erkânının varlığı, ister istemez soruları da beraberinde getiriyor.
Emine Erdoğan, neden şemsiyesiz?
Akla ilk gelen ‘acaba ihmal mi var?' sorusuna, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, DHA'ya yaptığı  bir açıklamayla cevap verdi. Şemsiye teklifini Emine Hanım'ın geri çevirdiğini söyledi.
Vali Bey'in olayla ilgili yorumu ise şöyleydi:  ‘Sanırım Sayın Başbakan o sırada konuştuğu için, kendisine şemsiye tutulmuş olsaydı, belki kameralar o tarafa yönelecek ve Başbakan'ın dikkati dağılacaktı. Muhtemelen bunu düşündüler. Zaten üzerinde yağmurluk şeklinde bir mont vardı.
Ancak bu cevap, durumu açıklığa kavuşturmak yerine kafaları daha da karıştırdı.
Bu kez de ‘acaba Emine Hanım bir şeye kızdı da, tepkisini böyle mi gösterdi?' soruları aldı başını gitti.
Vali Bey'in verdiği bilgi doğru ama getirdiği yorum yanlıştı. Onun için de habercileri tatmin etmemişti.
Hatta DHA muhabiri, geçtiği haberde, ‘ihmal' ihtimali üzerinde duruyor ve törenin ev sahibi
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'nun sorumlu aramaya başladığını duyuruyordu.
Galiba ben cevabı biliyorum. Fazla uzatmadan, hem habercileri bu meraktan kurtarmak, hem de gereksiz sorulara ve görevlilerin suçlanmasına bir son vermek için işte açıklıyorum:
Ne ihmal, ne tepki. Sebep, romantizm.
Emine Erdoğan, rüzgârla şiddeti artan yağmura inat, Başbakan'ı dinlemekten vazgeçmeyen kalabalıkla özdeşlik kurmak istedi.
Islanma pahasına, ‘ben de sizdenim', mesajı verdi.
Bir adım gerideki tentenin altına çekilmeyi de, uzatılan şemsiyeyi de bunun için reddetti.
‘Beraber ıslandı yağan yağmurda!'
Romantizmin hâlâ ölmediğini hepimize gösterdi.
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
31.01.2025
20:39
Kendini polis olarak tanıtan dolandırıcı tutuklandı
Kendini polis olarak tanıtan dolandırıcı tutuklandı
Kendisini polis olarak tanıtıp Bingöl'de bir vatandaşı 132.900 TL dolandıran şüpheli Tekirdağ'da yakalandı. Bingöl'e getirilen şahıs, tutuklandı.
31.01.2025
18:09
Bingöl Valisi Usta pazara indi
Bingöl Valisi Usta pazara indi
Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, caddede kurulan Pazar esnafıyla bir araya gelip alışveriş yaptı.
31.01.2025
15:15
Bingöl`de Jandarmadan KADES bilgilendirmesi
Bingöl'de Jandarmadan KADES bilgilendirmesi
Bingöl'de jandarma ekiplerince, vatandaşlara KADES uygulamasının kullanımı ve uygulamanın sağladığı kolaylıklar hakkında bilgilendirme faaliyeti yapıldı.
31.01.2025
14:55
Türkiye Basın Federasyonu Kuruldu
Türkiye Basın Federasyonu Kuruldu
2014 yılında Anadolu Yayıncılar Derneği olarak yayıncılık alanında faaliyetlerine başlayan ve Federasyonlaşarak medya alanında Türkiye'nin en önemli sivil toplum kuruluşu olan Anadolu Basın Federasyonu, İçişleri Bakanlığı onayı ile Türkiye ismini alarak artık çalışmalarına Türkiye Basın Federasyonu olarak devam edecek.
31.01.2025
14:05
Bingöl`de aranan 8 şüpheli yakalandı
Bingöl'de aranan 8 şüpheli yakalandı
Bingöl'de çeşitli suçlardan aranması bulunan 8 şüpheli polis ekipleri tarafından yakalandı.
30.01.2025
23:09
En düşük emekli maaşını artıran teklif TBMM`den geçti
En düşük emekli maaşını artıran teklif TBMM'den geçti
Bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifinde bulunan en düşük emekli aylığının artırılmasını öngeren madde Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın