“Akademisyenlerin düşünce ve ifade özgürlüğü ile barış taleplerine sahip çıkıyoruz” denilen açıklamada, “Barışa, demokrasiye ve sorunların diyalogla çözülmesine dair daha çok sesin çıkmasına, daha örgütlü bir mücadelenin yürütülmesine ekmek ve sudan daha çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçmekteyiz. Bu kaygıyla hareket eden; çocuklarımızın öldürülmemesi, birlikte yaşam zemininin ortadan kaldırılmaması ve barış talebiyle ‘Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi' öncülüğünde kaleme alınan bildiriye yönelik linç kampanyasını ve akademisyenlerin gözaltına alınmasını kınıyor, protesto ediyoruz. Akademisyenlerin düşünce ve ifade özgürlüğü ile barış taleplerine sahip çıkıyoruz” denildi.
Gözaltların düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik olduğu kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: Oysa İfade özgürlüğü sadece insan hakları kataloğunda yer alan bir temel hak değil, bir toplumun vicdan zekâ ve anlama gücüdür. Savcılar barış savunucularını değil, ‘kandan duş almak' isteyenleri soruşturmalı, yargılamalıdır! Demokrasi ve barış mücadelesinde katliama uğrayan, geçmişten bu yana onlarca üyesini kaybeden, büyük bedeller ödeyen ve hala da yoğun saldırılarla karşı karşıya olan Konfederasyonumuz KESK, geleceğe dair aynı kaygılarla hareket eden bilim insanları, aydınlar, emek ve demokrasi güçleriyle birlikte ve ortak mücadele anlayışını devam ettirecektir. Hak ihlallerine derhal son verilmeli, barış için çözüm yolları kurulmalı, bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerine girmesine, gözlemde bulunmasına ve rapor hazırlamasına olanak sağlanmalıdır.”