İslami kimliğe yönelik her türlü yozlaştırıcı olumsuzlukların bilincinde olduklarını ifade eden Kayan: “Bizi biz yapan değerlerimize hayata geçirme noktasında sorumluluklarımızın ne kadar önem arz ettiğinin de farkında olmalıyız. Allah-u Teâlâ Kur'an'da bizi şahit ve halifeler olarak tanımlar. Biz insanların karşısına nasıl çıkmamız gerekiyor. Yarın Rabbimizin huzuruna gittiğimizde nasıl bir kimlikle onun huzuruna gideceğiz. Bizleri Allah'ın huzurunda mahcup etmeyecek bir kimliğe ihtiyacımız var” dedi.
İslami kimliğin inşası sürecinde aşkınlık olması gerektiğini ifade eden Kayan, her şeyin görünenden ibaret olmadığını söyledi.
“HZ. MUHAMMED' İN EN BÜYÜK SİLAHI EMİN OLMASIDIR”
Hz. Muhammed'in eminliğine değinen Kayan: “Hz. Muhammed (S.A.V) in en büyük silahı El Emin olmasıdır. Bugün El Eminin emin bir ümmeti olmak zorundayız. Rahmetin adaletin erdemin ve dürüstlüğün adresi biz olmalıyız. Bugün ümmetin en büyük zafiyeti ahlaki noktadaki çöküşüdür. Bizim bilgi ve kitleleşme noktasında eksiğimiz yok ama ahlaki noktada mesafe alamıyoruz” ifadeleri ile konuşmasını sürdürdü.
Kayan sözlerini şöyle tamamladı: “Bugün batıl noktalar eğer sekteye uğramıyor biz sekteye uğruyorsak kendimizi sorgulamamız gerekiyor. Kuranı Kerimde bütün kıssalarda adanmışlık vardır. Bütün peygamberlerin tevhid mücadelesinde adanmışlık vardır. Her birimizin hayatında adanmışlık olmalıdır. Uykumuzdan kısarak Allaha zaman ayırabiliriz. Rahatımızdan birazcık kısıpta İslami ortamlara daha fazla gidebiliriz. Harcamalarımızdan biraz kısıpta cömertliğimizi artırabiliriz. Bu çağın en büyük sorunu dertsizliktir. İmanı olanın davası olur. Bizi bekleyen modernizm Müslümanları dertsizleştiriyor. Müslümanları bireysel cennet tasasına sürüklüyor. Müslüman sadece kendisi için yaşayan değildir. Herkes için yaşayan bir insan olmalıdır. Eğer insanlığın elinden tutmak cehalet ve hayâsızlık içinde yüzenlerin hidayetine vesile olmak gibi bir ızdırabımız varsa kalitemiz orda ortaya çıkacaktır.”