Bingöl Kent Konseyi Başkanı Orhan Açıkbaş ve beraberindeki heyet İl Genel Meclis Başkanı Nihat Doğu'yu ziyaret etti.
Bingöl Kent Konseyinin kurulduğundan bugüne kadar faaliyet gösterdiği alanlarla ilgili bilgi paylaşımında bulunan Açıkbaş, “Konsey olarak; Bingöl'ün yaşanılabilir kentler sıralamasında üst basamaklara çıkarmak, Kamu Kurumları ile halk arasında köprü kurarak Sorunların çözümleri ile çözüm yolları geliştirmek için çalışıyoruz. Bunu yaparken şehrin tüm çeşitliliğini şehrin ortak kaderinde buluşturuyoruz” dedi.
İl Genel Meclis Başkanı Nihat Doğu ise, “Biz kent konseylerinin ilimiz açısından büyük bir öneme sahip olduğunu biliyoruz şehrin toplumsal sorunlarına odaklı çalışma yaptıklarını ve bu kapsamda atılacak her adımda Bingöl İl Genel meclisi olarak Konseyin yürüttüğü çalışmalarda üzerimize düşen görevi yapmaya hazır olduğumuzun bilinmesini isterim” diye konuştu.
“EKOLOJİK DENGE VE DOĞAL ÇEVRE MUTLAKA GÖZETİLMELİDİR”
İyi niyet ve başarı dileklerinin paylaşıldığı ziyaretin ardından değerlendirmelerde bulunan Bingöl Kent Konseyi Başkanı Orhan Açıkbaş, Karlıova bölgesinde yapılması planlanan HES projelerinin bölgeye vereceği olumsuz yönleri ve bölge halkının beklentileri aktarıldı.
Açıkbaş, şunları kaydetti:
“Son yıllarda enerji ihtiyacının hızlı bir artış göstermesi enerji türlerini çeşitlendirme mecburiyetini doğurmuştur. Ancak HES'lerin inşaat ve işletme süreçlerinde doğaya ve insanlara yönelik çoğu zaman geri dönüşü mümkün olamayacak etkileri söz konusu olmaktadır. Ayrıca HES yatırımlarının çevresel ve sosyoekonomik etkilerinin boyutu, enerji üretimi faydasının üzerine çıkmamalıdır. Bu doğrultuda dengeli bir planlama yapılmalı; yenilenebilir, temiz ve ulusal kaynaklar çeşitlendirilmeli, ekolojik denge ve doğal çevre mutlaka gözetilmelidir.
HES'lerin inşaat dönemleri boyunca; saha durumuna göre, büyük oranlarda çevresel etkileri söz konusu olabilmektedir. Bu etkileri akarsuların morfolojik yapılarını ciddi derecede tahribata maruz bırakmak, akarsuyun doğal akış düzenini değiştirmek, gürültü, toz, trafik olarak belirtebiliriz. Bölge halkı ve muhtarlarca yapılan görüşmelerde söz konusu bölgede dikkat çeken bir başka olumsuzluk ise tarım ve hayvancılık olan bu bölgede bir yıkımın meydana gelebileceğidir. Bölge halkı yapılacak bu HES projelerinin hayata geçmemesi gerektiğini haykırıyor.
Ayrıca inşaat sırasında yapılan ağaç kesimleri, erozyon oluşma riskini katbekat artırmaktadır. HES inşaatları aşamasında; yeni yollar açılmakta ve bu durum da yaban habitatını daraltmaktadır, yoğun ağaç kesilmelerine bağlı olarak orman alanlarında azalmalar yaşanmakta, su miktarlarındaki değişimlere bağlı olarak yer altı ve taban suyu seviyelerinde ciddi derecede farklılıklar yaşanmakta, bu da hem orman alanlarını hem de hidrojeolojik yapıyı büyük oranlarda etkilemektedir.
Tüm bu etkenler bahsettiğimiz çevresel ve sosyal etkiler göz önüne alındığında; HES'lerin yapılacağı yerlerdeki bölge halkı ve çevre halkı savunucuları su-enerji şirketleri ile mücadele etmek zorunda kalmaktadırlar.”
RAPORLAR SUNULDU
Kent Konseyi bileşenlerinden olan mühendis ekiplerce hazırlanan raporlar Başkan Doğu'ya sunuldu. Söz konusu HES'lerin yapılması hususunda gerekli izinlerin Meclis Kararlarında onaylanmaması gerektiği aktarıldı ve bu anlamla İl Genel Meclisinden destek istenildi.
Henüz önüne geçilebilecek bir sorun olan bu projelerin durdurulması ve alternatif Rüzgâr- Güneş enerjilerinin düşünülmesi gerektiğine dikkat çekildi.