Bingöl'de sağlık alanında yapılan iyileştirmelere bir yenisi daha eklendi. Bazı hastalıkların erken teşhis, tanı için ve ileri tetkik için sevklerin önüne geçecek ileri teknoloji sahip olan dört boyutlu (4D) Ultrasonun cihazı, Bingöl Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıklar Hastanesi'nde faaliyete alındı.
Hizmet hakkında bilgi veren hastane yetkilileri, 4D ultrason sayesinde anne karnındaki bebeğin 4 boyutlu görüntüsünün kaydedilebileceğini, görüntülerde anne karnındaki bebeğin cilt rengi ve dokusundan yüzündeki gülüş ve hareketlerine kadar bütün detayların görülebileceğini söyledi.
Dört Boyutlu (4D) Ultrasonun avantajlı yönlerini sıralayan yetkililer: “4D Ultrason cihazları ile çok erken döneminde cinsiyet, yarık damak, yarık dudak, eksik parmak, beyin ve omurilikten kaynaklanan rahatsızlıkların erken tanısı konulabilmektedir. Diğer taraftan geleneksel iki boyutlu ultrasonografide bebeğin el ve ayak parmaklarını tam anlamı ile değerlendirebilmek her zaman mümkün olmayabilir. Ense kalınlığı ölçümüyle görülen ‘mongolizm' (Down sendromu) 4D ultrason sayesinde 3. ayda taranabilmektedir. Bu nedenlerle dört boyutlu ultrasonlar geleneksel- standart 2d ultrasonlara göre tercih edilmektedir. Yine, dört boyutlu ultrasonlar ile çiftlerin ayrı bir mutluluk ve farklı bir heyecanla bekledikleri ikiz, üçüz bebeklerin gelişimi de daha net bir şekilde izlenebilmektedir” dedi.
4D ultrason ile bebek heyecanına kapılan ailelere 3'üncü aydan itibaren cinsiyeti öğrenme ve renkli fotoğraflarını alma fırsatı tanındığını ifade eden yetkililer: “Siyah beyaz ve 2 boyutlu ultrasona göre anne karnındaki bebeğin hem bir buçuk ay daha önce görüntülenmesine hem de net fotoğraf kalitesindeki renkli görüntüsünü elde etmeye olanak sağlayan 4 boyutlu (eş zamanlı) renkli ultrason, anne babaların hamileliğin 3. ayından itibaren bebeklerinin fotoğrafına kavuşmalarını sağlamaktadır” ifadelerini kullandı.
4D Ultrasonların Klasik Ultrasonlara göre daha üstün olduğunu ifade eden hastane yetkilileri, şu bilgileri aktardı: “Rahim içindeki fetuste oluşabilecek anomalilerin daha erken ve daha doğu bir şekilde tanınmasında önemlidir. Bunlar arasında özellikle; Spina Bifida (Omurgada oluşan açıklıklar) veya ensefalosel gibi (beynin kemik yapıdan dışarıya sarkması) gibi santral sinir sistemi ile ilgili problemlerin tespiti, Yarık damak ve yarık dudak anomalilerinin tespiti, Down sendromu gibi kromozomal anomalilerde bebeğin özellikle de yüzü olmak üzere fiziksel görünümünün izlenmesi, Bebeğin el ve ayakla ilgili anomalilerin daha net ve doğru şekilde teşhis edilebilmesi, Gastroşizis veya omfolosel gibi karın ön duvarında olan defektler sonrasında batın organlarının dışarıda olması anomalilerinin daha erken hamilelik haftalarında tespiti, Bebeğin cinsiyetinin daha erken bir hamilelik haftasında tespiti sayılabilir. Doğumsal anomalilerde erken tanının konulması hamilelik süresinde oluşabilecek tehlikeleri azaltacak, aileleri doğum esnasında hoş olmayan sürprizlerden uzak tutacak ve doğum sonrası bebeğe gerekebilecek bir takım ameliyatlar için uygun koşulların önceden hazırlanmasını sağlayacaktır. Diğer taraftan, anne karnındaki bebeğin hareketlerinin izlenmesi bebeğini ilk defa gören anne ve baba adayları için önemli bir psikolojik destek sağlar. Bu şekilde ebeveyn ve bebek arasında duygusal bir bağ kurulmuş olmaktadır. Hamilelik psikolojik bir süreç olup anne adayın gebeliği süresince rahat ve mutlu olması hamileliğin de rahat bir şekilde geçmesine zemin hazırlayacaktır.”