Özellikle 03 Ocak 2009 Cumartesi günü Ak Parti il ve ilçe belediye başkan aday adaylarına yönelik gerçekleştirilen teşkilat içi temayül yoklamasının adilane bir şekilde yapılmadığı kanısı sokaktaki vatandaşlar arasında konuşulmaya başlandı. Bir diğer iddia ise, temayül yoklamasının yapıldığı saatlerde çarşı merkezinde Ak Parti adına yapıldığı belirtilen kamuoyu yoklamasını yürüten anketörlerin bazı aday adaylarının yakınları tarafından ablukaya alınması oldu. Aday adaylarının en büyük tedirginliği olan "milletvekillerinin delegeleri bazı isimlere yönlendirmesi" konusunda ise ciddi söylemler bulunuyor. Milletvekillerinin "kesinlikle yönlendirme yapmadık" görüşlerinin ise gerçeği yansıtmadığı savunuluyor. Ancak milletvekillerimizin 3-4 isim üzerinde yoğunlaştığı öğrenilirken, sokaktaki büyük bir çoğunluk tarafından adı telafuz edilen bu aday adaylarını “taraf oluruz” diye kamuoyunu açıklamama kararı aldığımızın bilinmesini istiyoruz.
Sonuçlar Ankara'da ise?
Temayül yoklamasının ardından basına yansıyan haberlerde, temayül yoklamasında oyların atıldığı sandıkların Ankara'da açılacağını ifade eden Tarım Eski Bakanı Ak Parti Konya Milletvekili Sami Güçlü'nün, temayül yoklamasının aday belirlemedeki basamaklardan biri olduğunu kaydettiği yer aldı.
Sonuçlar Ankara'ya götürüldü ancak dün kamuoyunda yeni bir söylem dolaşmaya başladı. Hızla yayılan bu söylentiye göre, 16 aday adayı arasında 3 veya 4 ismin önceden netleştiği ve bu isimlerin temayül yoklamasında da en çok oy alan aday adayları olduğu belirtiliyor. Ancak çok sayıda oy alması beklenen birçok aday adayının "en faz oy alanlar" sıralamasında yer almaması, bazılarının
ise alt sıralarda tutulması dikkat çekiyor. Yoğun tepkilere neden olan bu spekülasyonun, kasti yapıldığı ve diğer aday adaylarını yarıştan düşürme politikası olduğunun altı çiziliyor.
Vekiller arasında anlaşmazlık
Her platformda "kimseye verilmiş sözümüz yok" diyen milletvekillerinin ise samimiyetten uzak sözler sarf ettikleri kamuoyunda genel görüş haline gelmiş durumda. Her milletvekilinin bir aday adayı üzerinde yoğunlaştığı, bu konuda ısrarlı davranış içerisinde bulundukları da kamuoyunun en fazla konuştuğu konular arasında yer alıyor. Bu konuda aktarılan görüşler ise şöyle: "Aday belirleme çalışmalarında memleket değil, kişisel çıkarlar ön planda tutulmamalı. İşi bilene, halkın istediği kişiye bu görev verilmelidir. Ama bunun yapılacağını zan etmiyoruz. Tek sorun, üzerinde anlaşmaya varacakları ortak ismin henüz belirlenememesi. Sözde anketlerle yine kendi adamlarını ön plana çıkartacaklar. Halk oylamasındaki ısrar ise, kendi çevrelerinin geniş ve aşiret yapısına dayalı olmasından kaynaklanıyor. Kendi çevrelerini devreye koyarak halkın kendi adaylarını benimsediklerini ortaya atacaklar ve bunu da 'genel merkez halk oylamasını dikkate aldı' diyerek gayelerine ulaşacaklar. Ancak unutulmamalıdır ki, tarih tekerrür eder, bu halk yapılan haksızlıkları karşılıksız bırakmaz!" Gözler, Ak Parti'nin Bingöl ve ilçe belediye başkan adaylarını açıklayacağı 15 Ocak 2009 gününde. Görev işi bilene mi, yoksa parası olana mı, oyu olana mı veya aşiret sahibi olana mı verilecek merakla bekliyoruz”