KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
24 Ocak 2025 Cuma
°C

Zahit akman bırakıyor

Bülent Arınç Teke Tek'te Fatih Altaylı'ya açıkladı: "Kendisiyle görüştüm, istifasını istedim"

Zahit akman bırakıyor
22 MAYIS 2009 CUMA 10:50
0
998
0
AA aa
Teke Tek'te Fatih Altaylı'ya konuşan Devlet Balanı Ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, RTÜK Başkanı Zahit Akman'a ''Halk nazarında RTÜK Başkanı ile ilgili olarak Deniz Feneri bağlantısı artık kurumları yıpratır hale gelmiştir. Ben sizin görevinizden ayrılmanızı istiyorum. Ayrılsanız iyi olur'' dediğini, Akman'ın da kendisine ''Ben de aynı kanaatteyim'' biçiminde karşılık verdiğini aktardı.

Bülent Arınç, Fatih Altaylı'nın ''RTÜK Başkanı'nın bu olayla ilgilisinin olduğunun yönünde karar ortaya çıkması durumunda ne yapacağını'' sorması üzerine şunları kaydetti:

''İlk defa açıklıyorum. Ben bakan olduktan sonra Zahid Akman ile görüştüm. O beni tebriğe geldi. Görüşmemizde bu konuları kendisine sordum: (Bir, mal bildirimiyle ilgili. İkincisi Deniz Feneriyle ilgili... Bu konudaki ithamları, konuşulanları, yazılanları biliyorsunuz, benim görevim size güvenmektir. Bu konuda ben sizi temiz, namuslu, ahlaklı bir bürokrat olarak biliyorum. Ama bütün bu yazılanlar ve çizilenler karşısında siz ne diyorsunuz?)

Bana söylediği şu oldu: (Bunların hepsi iftiradır. Beni bunlarla suçlayamazlar. Mal bildirimimi de günü güne verdim. Deniz Feneriyle ilgili olarak da bütün ithamlara karşı kendimi savunacağım) Tekrar tekrar sordum. Bunu bana aynen söyledi. Ondan sonra ben kendisine bir şey söyledim. Dedim ki; (Sayın Akman, biz de siyaset yapıyoruz. siz de bürokrasidensiniz. Siz seçilmişsiniz, biz sizi Meclis olarak seçtik. Bu seçimlerde de kılı kırk yarıyoruz. Kendi elimle üyeler seçtim ve onların ülkem için yararlı insanlar olmasını arzu ettim. Sizin seçimlerinizde katkısı olan bir insan olarak söylüyorum ki; Bu ithamlar sizi yıpratıyor, kurumunuzu yıpratıyor, hükümeti yıpratıyor. Şimdi RTÜK'ten sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak beni de yıpratabilir. Çünkü böyle bir kanaat oluşmuştur. Halk nazarında RTÜK Başkanı ile ilgili olarak Deniz Feneri bağlantısı artık kurumları yıpratır hale gelmiştir. Ben sizin görevinizden ayrılmanızı istiyorum) dedim. Bir hafta önce konuştum kendisiyle. Sağ olsun anlayış gösterdi ve (Ben de aynı kanaatteyim) dedi.''

Arınç, ''İstifasını mı istediniz?'' sorusu üzerine, ''Ayrılsanız iyi olur, en azından soruşturma neticeleninceye kadar'' dediğini aktardı.

Bülent Arınç, sözlerine şöyle devam etti:

''(Ben de aynı kanaatteyim) dedi. Sonra oturduk. Bu aralarda RTÜK'ün üç üyesinin seçimi var. Kuralar çekildi. Sanıyorum önümüzdeki günlerde bu seçim yapılacak. (O seçimi bir geçirelim) dedi. Zaten Akman'ın görev süresi Temmuz'un başlarında bitiyor. İki yıl doldu. İki defa seçildi. (Şimdi RTÜK;e üyeler seçilsin göreve süremin bitmesine yakın ya da bittiğinde ben tekrar aday olmayacağım ve başkanlıktan da ayrılacağım) diye bana söz verdi. Ben kendisine teşekkür ettim.

Halbuki bunun tersini de yapabilirdi. (Bunların hepsi iftira kampanyasıdır, bunların hepsine karşı ben kendimi savunacağım ve görevimin başımda kalacağım) diyebilirdi... Ama ben rica ettim. (Çekilmeniz sizin kurum için hükümetin için her şey için hayır olur) dedim. (İnşallah yargı süreci bir şekilde olacaksa o da en kısa sürede biter ve siz o kurumu da yıpratmamış ve kendine yöneltilen bütün suçlamaları reddetmiş ve bu suçlamalardan beraat etmiş birisi olarak alnınız açık başınız dik tekrar görevinize isterseniz devam edebilirsiniz) demiştim.

Temmuz da görev süresinin bitimiyle tekrar aday olmama ve başkan olmamak üzere benden rica etti. (Ben de şu üyeler seçimi yapılsın dediklerinize katılıyorum) dedim. Sayın Akman bu ithamlar karşısında kurumu yıpratmamak adına böyle bir şeyi kabul etti.''

Arınç, ''Hem Zahid Beyin daha fazla yıpranması da doğru değil, kurumunda daha fazla yıpranması doğru değil. Umarım ki, bir yargı süreci olursa oradan en kısa zamanda alnı açık olarak çıkacaktır. Bundan sonra artık hayat çizgisi en güzel şekilde devam eder ümit ediyorum. Dileriz, inşallah böyle olur'' dedi.

Bülent Arınç, ''Aynı şeyi Ergenekon sanıkları için de söyler misiniz?'' sorusuna, ''Tabii, iyi bir adli süreçten sonra cezasını çekmesi gerekenler çekmeli. Beraat etmesi gerekenler beraat etmeli'' yanıtını verdi.

ÜÇ BEŞ KİŞİYE HAVALE EDEREK OLAYI KÜÇÜLTMÜYORUM

Arınç Deniz Feneri davasıyla ilgili olarak da şöyle konuştu:

''Olay neresinden bakarsanız bakın çok acı bir olaydır. Suç olmaktan da öte gerçekten ahlak dışı bir harekettir'' dedi. ''Bunu kabul etmenin mümkün olmadığını'' ifade eden Arınç, ''Merhamet saikiyle insanlardan para toplayacaksınız. Haklı bir şöhreti olan bir derneğin ismini kullanacaksınız. Ondan sonra o paraları bir şekilde iç edeceksiniz veya birilerine havale edeceksiniz. Bu hiçbir zaman, hiçbir insanın insani duruşu itibariye kabul edebileceği bir hareket değildir'' diye konuştu.

Bu konuyla ilgili olarak ''Üç beş edepsizin işidir'' demediğini anlatan Arınç, '''Çok ahlak dışı bir harekettir, suç olmasa bile mutlaka takibi gerekir. Üç beş edepsizin işi değil. Suç olmasa bile bu bir edepsizliktir, ahlak dışı bir olaydır' dedim. Dolayısıyla üç beş kişiye havale ederek (hadi edepsiz) diyerek olayı küçültmüyorum'' diye konuştu.

''Böyle bir olayın Türkiye ile bağlantısı bir yargı kararıyla tespit edilirse onu Türkiye'ye yansıması mutlaka olacaktır'' diyen Arınç, şunları kaydetti:

''Bu kararın Türkiye'ye getirilmesi, oradaki delillerin incelenmesi ve 'Türkiye ile bağlantısı var' dendiğinde hangi isimler varsa onların soruşturulması Türk adaletinin de işidir.

Bu konuda Adalet Bakanlığı harekete geçti. Ben Mehmet Ali Şahin'i çok eskiden tanırım ve en az kendim kadar dürüst bilirim. Burada kimseyi kuşatıcı, himaye edici bir tavrı olmamıştır. (Yavaş ilerliyor) derken bürokraside yan odadan bile evrakın yedi günde geldiğini hepimiz biliriz. Hele hele ülkeler arasında olunca bu hukuki yardımlaşma süreciyle olur.

BAYKAL'IN YAPTIĞINI DOĞRU BULUYORUM

Bir gecikme olduğu söylendi. Özelikle sayın Baykal ve arkadaşları, bu konunun özel takipçileri gibi, yani hukuk içerisinde bu takibi yapmalarını da çok doğru buluyorum. Siyasetçi olarak da takdir ediyorum. Bundan bir iç politikaya yönelik rant elde etme düşüncesinin ben şu ana kadar şahidi değilim. Yani Türkiye dışında işlenmiş bir olayın, aldatılmış insanların hukukunu müdafaa etmek, bu paraların Türkiye'ye transferi söz konusu olmuşsa kimlere ne şekilde transfer edildiğini öğrenmek her yurttaşın vazifesidir.''
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın