İHD Bingöl Şube Başkanı Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada YSK'nın 12 bağımsız adayın adaylıkları ile ilgili aldığı kararın siyasi bir karar olduğunu ifade etti.
Aksoy, “ YSK'nın, 7'si BDP'nin desteklediği 12 bağımsız aday ve ÖDP'li adaylarla ile ilgili olarak seçilme yeterlilikleri bulunmadığına dair kararı hukuki dayanaktan yoksun, ağır siyasal sonuçları olan bir karardır. YSK bu kararıyla “siyaset mühendisliğine” soyunmuş, siyasete doğrudan müdahale etmeye kalkmıştır. YSK, TCK 53. maddeyi uygulayarak almış olduğu yanlış karardan her ne kadar geri adım atıp kısmen de olsa hatasından dönmüşse de, demokrasi ve hukukun üstünlüğü yara almıştır bir kere.
YSK'nın bu kararı, bir kez daha Kürtler ve demokrat güçler söz konusu olduğunda temel hak ve özgürlüklerin yurttaşlar arasında eşit bir şekilde uygulanması yerine; ayrımcılık yapılarak resmi ideolojinin öngördüğü biçimde davranıldığını göstermektedir. Bu karar, Kürt sorununun çözümünde hala yargı içinde güçlü bir direnç olduğunu göstermiştir.
Ancak, Kürt siyasal hareketinin güçlü tepkisi ve kamuoyunun refleksi sonucu düzeltilen karar, Kürt sorununun çözümünde umutlarımızın devamını sağlamış, Kamuoyunun baskısının, gasp edilen hakların elde edilmesi açısından ne kadar büyük öneme sahip olduğunu bir kez daha bize göstermiştir. YSK'nın böylesi bir hukuk dışı karar alması siyasal iktidarın tutumu ile de ilgilidir. AKP iktidarı sadece kendi siyasal ihtiyaçlarını karşılamış, başta %10'luk seçim barajı olmak üzere antidemokratik düzenlemeleri devam ettirmiştir. İktidarın özellikle Kürtlere yönelik bu dışlayıcı tutumu ve Kürt sorunundaki çözümsüzlük politikası, YSK gibi statükocu kurumları cesaretlendirmiştir” dedi.