Yılmaz: 'kimse bingöl halkını satın alamazDevlet Bakanı Cevdet Yılmaz, &';yaşanılan darbe süreçleri, Türkiye'yi demokrasi anlamında hep kesintiye uğrattı. Geçmişte hesap vermeyenler, bugün artık hesap veriyor. Darbe dönemlerinde toplumun yararına bir hadise olmadı. Kötü ve karanlık dönemler yaşatıldı topluma.”Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İlhan Bingöl'ün sorularını yanıtlayan Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz;demokratik açılım sürecinin geldiği noktadan, 12 Eylül darbesini yapanların bugün yargı önüne çıkarılmalarından, AK Parti'nin sürekli yükselen oy trendine kadar, birçokkonu ile ilgili sorulara yanıt verdi. Bakan Yılmaz, ayrıca bazı kalemlerin ve bazı kişilerin seçimlerde “Bingöl halkının kendini ucuza sattığı ile ilgili söylemlere çok sert yanıt verdi. Yılmaz, “kimse Bingöl halkına hakarette bulunamaz, Bingöl halkı sizi yürüyüşünüzden tanır” dedi ve Bingöl halkının seçimlerde bu çevrelere en güzel cevap vereceğini belirterek, bu söylemleri kullananların da haddini bilmesi gerektiğine işaret ederek “kimse bu halkı satın alamaz” şeklinde duygularını ifade etti. “Milli birlik derken, tek tiplilikten bahsetmiyoruz”
Geçmişte hesap vermeyen insanlar bugün hesap veriyor diyen Bakan Yılmaz, “Türkiye'nin bugünlerde yaşadığı süreç, Türkiye'yi 21. yüzyıla hazırlayan bir süreçtir. Bütün ülkelerin dönüşüm yaşadığı bir süreç yaşıyoruz. Bu süreçte Türkiye'nin daha demokratik ve daha özgür bir ülke olması gerekiyor. Geçmişten gelen bir takım yanlışları düzeltmemiz ve geleceğe doğru bakmamız lazım. Yaşanılan darbe süreçleri Türkiye'yi demokrasi anlamında hep kesintiye uğrattı. O dönemlerde demokratik olmayan yöntemlerle hükümetler yıpratıldı. Darbeler artık modern Türkiye'de yer bulmuyor. Türkiye artık eski köylü toplum değil, şehirleşmiş bir toplumdur. Halkımızın beklentileri Türkiye'yi daha demokratik olmaya doğru götürüyor. Burada da referandumu çok önemsedik. Bu vesile ile gerek darbe anayasasına hayır dediği için ve gerekse de referandumda evet dedikleri için Bingöl'e teşekkür ediyorum. Referandum ile başlayan yeni dönemde artık çok şey değişiyor. Referandum öncesinde yeni bir anayasayı tartışamadık. Referandum ile birlikte irrasyonel müdahalelerin önüne geçti ve yeni bir dönem açıldı. Bu yeni dönemde eski hadiselerden mutlaka bir hesap sorulacaktır. Fakat ben şahıslardan hesap sormanın ötesinde, o dönemlerin daha iyi algılanmasını düşünüyorum. Geçmişte hesap vermeyen insanlar bugün hesap veriyor. Bu çok güzel bir şey. Bunun en büyük faydası artık insanlar bir yanlış yaptıkları zaman bunun yanına kar kalacağını düşünmeyecektir. Dolayısıyla buna göre hareket edecekler. Bence bu da çok büyük bir kazanç. O dönemde toplumun yararına bir hadise olmadığını söylüyoruz. O dönemlerde kötü, karanlık dönemler yaşatıldı” dedi. “Yeni Anayasayı tek başımıza değil, mutabakatla yapacağız”
AK Parti güçlü bir şekilde yoluna devam edecek. Bunu anketlerde de görüyoruz. İnşallah seçim gününde bunu teyit etmiş olacağız. Bizim arzumuz 330'dan daha fazla vekil sayısı ile meclise gitmektir. Çünkü yeni mecliste yeni bir anayasa tartışılacak. Anayasayı tek başımıza yapmayacağız ve böyle bir düşüncemizde yok. Tüm siyasi partilerin katıldığı, sivil toplum kuruluşlarının olduğu ve tüm fikri olan herkes bu çalışmaya katılacak. Anayasa konusunda nihai kararı da halk verecektir. İnşallah demokratik kararlar adına AK Parti güçlü bir şekilde yoluna devam edecektir. AK Parti'nin her seçimde güçlü olmasını reformcu yönüne bağlıyorum. AK Parti her başarının arkasında kendisine yeni hedefler koyuyor. Eski dönemler sanki AK Parti'nin dönemiymiş gibi AK Parti'yi eleştiriyorlar. Kendimizi aldatmayalım, farklı bir döneme geldik. İleri demokrasi için yeni bir anayasa yapılması gerektiğini söylüyoruz. Bana göre en önemli projemiz yeni bir anayasadır.” “Muhalefet partileri, 20 yıl öncesinde dönüp duruyorlar”
“Türkiye artık yeni reformlarla yoluna devam ediyor. Hâlbuki muhalefet partileri 20 yıl öncesi gibi dönüp dönüp dolaşıyorlar. Gerçekten halkımız Türkiye'nin önünü açan partilere destek oluyor. Ama sürekli aynı polemikler içinde vaktini geçiren ve yeni bir politika göstermeyen partilere teveccüh göstermiyor. AK Parti, her seçimde adeta yeni kurulmuş gibi bir heyecanla bu işi yapıyor.” “Halkımın önüne çıkmaktan şeref duyuyorum”
Bingöl'de 3 milletvekili alacağız. Seçim çalışmalarımıza köy köy, mezra mezra ve ilçe ilçe devam ediyoruz. AK Parti, Anadolu'nun bir enerjisidir. AK Parti, döneminde Anadolu sesini duyurmaya başladı. Eskiden bir insanın bakan olması, köyüne gelmesi pek düşünülemezdi. Ama bugün çok değişik kanallarla Anadolu'nun enerjisi aktifleşmiş durumda. Ben kendi pozisyonumda bunun bir enerjisi olduğunu düşünüyorum. Bunun önü açık olmasaydı istediğimiz kadar çalışalım. Çok şükür Bingöl'den çıkmış bir bakan olarak, halkımın önüne çıkmaktan bir şeref duyuyorum. Halkımızın da düşüncesinin olumlu buluyorum. Bingöl için özel bir çalışma yaptık. Hedeflerimizde neler yapacağımızı belirledik. Bu hedeflerimiz üzerinde yoğunlaşacağız. Bingöl'ü bu hedeflerimizle çok daha iyi bir yere taşımayı hedefliyoruz. Bizim tek hedefimiz bu. Benim için bütün projelerimiz önemli. Diyarbakır-Bingöl-Erzurumdubleyol projemiz çok önemli bir proje. Bu proje GAP'ı Karadeniz'e bağlayan bir projedir. Ben bu projeyi çok önemsiyorum.
“Demokratik açılım süreci devam ediyor”
“Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” olan “demokratik açılım” bana göre devam ediyor. Bu projeyle biz şunu anlıyoruz; Türkiye'de artık asimilasyon dönemi bitti. Her şeyiyle tartışılan bir Türkiye var. Yalnız demokrasiyi iyi anlamak gerekiyor. Demokrasi bir tartışma sürecidir. Önemli olan tartışmaların devam etmesi ve sorunların çözülmesidir. Demokratik açılım sürecini ben böyle algılıyorum. Bu süreçte çok unsur olan bir süreçtir. Bu süreç Türkiye'yi daha sağlıklı bir hale getiriyor. Hiçbir şekilde bu süreçten vazgeçmek söz konusu değildir. Çünkü biz şuna inanıyoruz; kendi içerimizdeki problemleri çözmediğimiz sürece bahsettiğimiz hedeflere ulaşamayız. Biz istiyoruz ki, artık kardeş kavgası bitsin, insanlar birbirleriyle kenetlensin ve milli birlik olsun. Milli birlik derken tek tiplilikten bahsetmiyoruz. Yine insanlar dillerini korusun, inançlarını ve kültürlerini yaşasın. Ama ortak değerlerimiz unutmayarak, bunlarda da kenetlenelim. Hem farklılığımızı yaşayacağız hem de ortak değerlerimizin kıymetini bileceğiz. Bu ikisini aynı anda yapmak zorundayız. Sadece birini yapıp, diğerini yapmazsak çözüm olmaz.” “Halkımız tercihini akıl ve vicdanla yapacaktır”
“8 Haziran'da Başbakanımızın katılacağı bir mitingimiz var. Tüm Bingöl halkını mitingimize davet ediyoruz. Mitingimizin güzel olmasını temenni ediyorum. Bingöl halkı ile Başbakanımız arasında ayrı bir muhabbet var. Bunun bir kez daha ortaya konulacağını yürekten düşünüyorum. Biz de o güne çok güzel bir şekilde hazırlanacağız. Ben 12 Haziran'da yapılacak olan seçimi çok önemsiyorum. Bu seçimle yapacağımız tercihin akıl ve vicdanla yapılmasını halkımızdan istiyorum. İnsanlarımızın sandık başına gitmelerini özellikle istirham ediyorum. Sandık başında özgür iradeleriyle tercih yapmalarını istiyorum. Halkımızın tercihine hepimizin saygısı var.” “Bingöl halkını kimse satın alamaz, bu halk sizi yürüyüşünüzden tanır”
“Bingöl halkının samimi bir duruş içerisinde ülkenin değişimine katkı sunacağına yürekten inanıyorum. Bazıları Bingöl halkını aşağılıyorlar. Bir iki yerde gördüm, okudum; çok da zoruma gitti. Birileri diyor ki, Bingöl halkına makarna dağıtıyorlar, o yüzden Bingöl halkı AK Parti'ye destekliyor. Bu Bingöl halkına bir hakarettir. Adeta bir küfürdür. Bingöl halkı bu kadar mı ucuz. Bingöl halkını bu şekilde aşağılıyorlar. Bingöl halkı 12 Eylül darbe anayasasına birilerine bakarak mı hayır dediler. Referandumda yüzde 95 evet dediklerinde, birilerine bakarak mı dediler. Bingöl halkı demokrasiye bakıyor. Bu lafları edenler Bingöl halkına çok ucuz bakıyorlar ve bu lafları söyleyenler utanç duymalıdırlar. Bingöl halkından özür dilemelidirler. O kadar kolaysa kendileri gidip makarna dağıtsınlar. Bakalım Bingöl halkı onlara iltifat edecek mi? Ben Bingöl halkına söylenilen söylemleri Bingöl halkına aşağılanmak olarak bakıyorum. Bingöl halkının bu söylemlere en güzel cevabının sandıkta vereceğine inanıyorum. Biz Bingöl halkına inanıyoruz. Bingöl halkında ne kadar derin bir inanç olduğunu bu lafları söyleyenler bilmiyorlar. Kimse Bingöl halkını satın alamaz. Bingöl halkı, maneviyatı güçlü bir halktır. Bingöl halkı, yürüyüşünden size bakar ve sizin ne olduğunuzu anlar ve notunuzu verir. Ben Bingöl halkına çok güveniyorum. Kimse Bingöl halkı için bu lafları söylemesin ve haddini bilsin.” Haber-Röportaj : İlhan BİNGÖL YORUM YAZIN
|
|