Bilgi ve Düşünce Derneği Başkanı Dr. Mustafa Yılmaz, Bingöl'de 16 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismar ve tecavüz olayını ve açılan soruşturma kapsamında tutuklu uzman çavuşların serbest bırakılmasını değerlendirdi.
Olayı ‘çirkin ve aşağılık' olarak niteleyen Yılmaz, olayın herkesi derinden üzdüğünü ve öfkelendirdiğini söyledi.
‘Bu menfur olayda zanlıların serbest bırakılmaları toplumda derin bir infiale sebep olmuştur' diyen Yılmaz: “Öteden beri birçok davada gördüğümüz kamu görevlilerinin hukuk önünde ayrıcalıklı konumda tutulmaları hafızalardaki yerini korumaktadır. Bu olayda da benzer bir tutumun sergilenmemesi, adli yargının tutuksuz yargılanmasına karar verdiği zanlılar delillerin karartılması ihtimali ve toplumsal vicdanın duyarlılığı açısından gözaltına alınmalı ve tutuklu olarak yargılanmalıdırlar. İdari yönden ise bağlı bulundukları kurumlarda soruşturmaları derhal başlatılmalı ve sonuçlanana kadar görevlerinden el çektirilmeli ve açığa alınmalıdırlar. Bu hadisede bir kız çocuğunun kandırılarak taciz ve tecavüze mağdur kalması herhangi bir gerekçe ile mazeretlendirilemez. Ülkenin dış düşmana karşı savunmasında görev almak için namus ve şerefleri üzerine yemin eden bu memurların ülke evlatlarına karşı ve topluca işledikleri bu mütecaviz eylem cezasız kalmamalıdır. Caydırıcı bir cezanın uygulanması ile bu işin tekrarlanmasının önü kesilmelidir. İnsanlık dışı bu mütecaviz eylem hızlı bir şekilde sorgulanarak sonlandırılmalı ve toplumun vicdanı rahatlatılmalıdır” dedi.
Dr. Yılmaz: “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da olayın takipçisi olmalı ve daha önce yaşanan ve sonuçta bu gibi suçları işleyen çeşitli kamu görevlilerinin korunduğu dava süreçlerinin tekrar yaşanmasına müsaade edilememelidir. Yargı mekanizması ise olayla ilgili ikna edici açıklama yapmalıdırlar. Bu vesile ile tekraren vurgulamakta fayda gördüğümüz husus ise; adaletten, vahiyden, merhametten uzak yetiştirilen nesillerin nasıl canavarca bir ruh haline bürünerek mütecaviz bir yaratık haline geleceği gerçeğidir. Bu anlamda Bingöllü bütün hemşerilerimize, sivil toplum örgütlerine düşen görev nesilleri ifsad eden bu çürümüşlüğe karşı durmak ve salih nesiller yetiştirmek için uğraşmak olmalıdır. Ailelerimiz çocuklarını sokağa ve okula teslim ederek aslında nasıl bir güvensizliğe terk ettiklerinin farkında olmalıdır. Nesillerimizi korumak ve kollamak bizim en önemli görevimiz olmalıdır. Batıcı ulus devlet paradigması ahlakı, erdemi, kişiliği, imanı yok edilmiş nesiller yetiştirmiştir. Bunlar ulusalcı laik Kemalizm'in yarattığı canavarlara dönüşüyorlar. Bu düşüncelerle menfur olayı şiddetle lanetliyor ve adaletin gecikmesinin adaletin buharlaşması olduğuna olan inancımızı yeniliyoruz. Bu olayı gerçekleştiren ahlak, onur, şeref ve iman yoksunu insanlar cezasız kalamamalıdır. Çünkü bir insanın namusuna saldırı aslında topluma, ahlaka ve onura saldırıdır” şeklinde konuştu.
Açıklamasının sonunda Gezi Parkı eylemlerine de değinen Yılmaz: “Bunlarla beraber sıcak bir şekilde yaşadığımız Taksim Gezi Parkı eylemlerinde ortaya çıkan darbeci, ulusalcı ve sol ağırlıklı, uluslararası finans kapital destekli provokasyon hala gündemdeyken dikkatli olunmalı ve Bingöl'ümüzde yaşanan bu alçakça eylemin maniple edilememesine karşı uyanık olunmalıdır” şeklinde konuştu.