Bingöl Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Ali Yıldırım, Bingöl FM'de Ömer Aşkın'ın hazırlayıp sunduğu ‘İftar'a Doğru' programının konuğu oldu. İslam'da Kardeşlik' konusunun işlendiği programda konuşan gazeteci Ali Yıldırım, müslümanın Müslüman kardeşine karşı sorumluluğunun olduğunu belirterek, “Yapmamız gereken sorumluluklar olduğu gibi yapmamamız gereken sorumluluklarda var” dedi.
Kardeşliğin, sevinçte ve kederde aynı karede bir araya gelen kişiler olduğunu ifade eden Yıldırım, “Sevinçte ve kederde beraber olmayı, paylaşmayı, yardımlaşmayı, kucaklaşmayı, hoş görmeyi, af etmeyi, sahip çıkmayı, uyarmayı gerektirir. Bu sözde değil özde bir kardeşliktir. Yaşanan, yaşanmış olan, köken olarak Ensar ve Muhacir kardeşliğine dayanan bir kardeşliktir. İslam; Müslümanlar arasında manevi bir kardeşlik tesis etmiştir. Bu kardeşlik ana-baba bir kardeşlikten daha kapsamlı tüm Müslümanları birbirlerine gönül bağıyla bağlayan bir kardeşliktir. Bu kardeşlik dünyanın neresinde, rengi, ırkı, cinsi ne olursa olsun birlik ve beraberlik içinde dipdiri bir İslam Kardeşliğidir. İslam Kardeşliği sınır tanımaz. Sınırlar ötesinde, Filistin'de, Doğu Türkistan'da, Bangledeş'te, Myanmar'da, Çeçenistan'da, Mısır'da ve yüreklerin yandığı Suriye'dedir. Sadece kendi hayatımızı önemsediğimiz bir hayat tarzımız olamaz. Sadece ibadetlerimizi yapmakla mükellefiyetlerimizi yerine getirmiş olmayacağız. İbadetlerimiz Rabbimize yaptığımız yolculuğumuzda bizim için bir aydınlıktır. Ancak kardeşlerimizin hak ve hukuklarını ihmal ve ihlal etmek bu yolculuğumuzu sekteye uğratacaktır. Kamil bir müslüman olabilmenin yolu, dünya ve ahiret cennetini elde etmenin yolu Müslüman kardeşlerimizin haklarına riayet etmekledir. Bizlerin, birbirimize karşı sorumlulukları var. Yapmamız gereken sorumluluklar olduğu gibi yapmamamız gereken sorumluluklarda var” diye konuştu.
Nasıl bir kardeşlik yapılması gerektiğine vurgu yapan Yıldırım, “Kendimiz için istediğimizi Müslüman Kardeşimiz için istememiz gereken bir kardeşlik. Bizler Müslüman olarak bize ne yapılmasını arzu ediyorsak Müslüman kardeşimize de öyle davranmamız gerekir. Şahsımıza yapılmasını hoş karşılamadığımız bir şeyi başkasına yapmak hem insani değildir, hem de Efendimiz bundan bizleri nehyetmiştir. Kardeş olmak; arkadaş ve sadık dost olmak, sevinçte ve kederde beraber olmayı göze almak; bunu fiilî olarak göstermek demektir. Sevmek; saymak, güvenmek, merhamet etmek, yardımlaşmak ve dayanışmak demektir. Bunlar olmadan kardeşlik iddiasının bir anlamı olmaz. İfadelerini kullandı.
“TEK ÖLÇÜ MÜSLÜMAN OLMAKTIR”
İslam kardeşliği sıradan ve basit bir anlayış değil, bilakis iman ile küfür arasındaki ayraç olduğunu dile getiren Yıldırım, “İslam kardeşliği ırk, renk, dil, kavim, sınıf, sınır ayrımını tanımaz, İslam için tek ölçü Müslüman olmaktır. Her kim Müslüman ise dili, ırkı, rengi, kavmi, mertebe ve mevkisi ne olursa olsun, Müslüman için kardeştir ve hepsi aynı haklara sahiptir. Kâinatın efendisi, sevgili Peygamberimiz (sav) ve ashabının duruşu, sergiledikleri fedakârlık; müminlere misal olmalı ve onların yolu izlenmelidir. İslam toplumunun temeli İslam kardeşlik hukuku üzerine bina edilmiştir. İslam kardeşliği uygulanmadan İslami toplum oluşamaz. Müslümanlar Allah'a imanla birlikte İslam kardeşliğini yaşamakla da mükelleftirler. Kişi lailahe illallah Muhammeden Resulullah dedikten sonra inanan kişilerle, kardeşlik hukukunu imzalamış sayılır. Artık ‘Müminler kardeştir' hükmünün altına girmişlerdir. Dil, ırk, sınıf ve makam gözetilmeksizin herkes aynı haklara sahiptir. İlişkilerin vahiy öğretileriyle düzenlenmediği toplumlarda ise, insanlar kendilerinin belirlediği yollarla ilişkileri tanzim ederler. Dolayısıyla sınıflar arasındaki uçurum derinleştikçe derinleşir, haksızlık ve zulüm zirve yapar, kardeşlik hukuku diye bir şey kalmaz” dedi.
Yıldırım son olarak, kardeşlik üzerine yaptığı dua ile program sona erdi.