Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma Görevlisi Işıl Saraç, yerel buğday tohumlarının koruma altına alınması gerektiğini vurguladı. Bingöl adına da özellikle dağ köylerinde hala yerel buğday tohumlarının muhafaza edildiğini belirten Saraç, bu durumun bütün Bingöl geneline yayılması gerektiğini ifade etti.
Kafkas Üniversitesinde düzenlenen panelde konuşan Saraç, Türkiye'nin çok çeşitli biyolojik zenginlikleri barındıran bir coğrafyada yer aldığını ifade etti. Bu zenginliklerin başında da buğdayın geldiğini belirten Saraç, “Buğday, ekonomik öneminin yanı sıra toplumsal, kültürel, tarihi ve tabii ki arkeolojik değer taşır. Buğdayı bu açıdan ele aldığımızda tarih boyunca birçok uygarlıkla bütünleşerek geliştiğini ve insanların yaşam biçimini derinden etkilediğini görmekteyiz” diye konuştu.
Buğday insanlığı en çok ilgilendiren bitkidir
Buğdayın Türkiye'de bulunan 12 bine yakın bitki taksonu arasında hem bilimsel hem de sosyo-ekonomik açıdan insanlığı en çok ilgilendiren bitkiler arasında olduğunun altını çizen Saraç, “Ülkemizde 20'den fazla yabani buğday türü ve 400'den fazla ıslah edilmiş buğday çeşidi bulunmaktadır. Tarihsel süreçte buğday, önceleri insan eliyle toplanmış, ilk sulama sistemlerinin kurulmasıyla tarımda verim artmış, gıdanın depolanmaya başlamasıyla ticari ilişkiler doğmuş ve bunu merkezi yönetimlere sahip şehir devletlerinin oluşması izlemiştir. Bugün buğday, ekonomik ve toplumsal sistem üzerindeki en etkili değerlerden biri durumundadır” diye ifade etti.
Bingöl yerel tohumun muhafaza edildiği yerlerden biri
Yerel buğday tohumlarının hızlı bir şekilde yok olmaya doğru gittiğini dile getiren Saraç, özellikle Bingöl'ün dağ köylerinde hala yerel tohumların muhafaza edildiğini belirtti. Bunun bütün Bingöl'e ve ülkeye yayılması gerektiğini vurgulayan Saraç, Bingöl yerelinde dağ köylerinde muhafaza edilen tohumun çoğaltılarak ileriye dönük planların yapılması gerektiğini ifade etti.