Yedisu'da yolsuzluk skandalıBingöl'ün Yedisu ilçesinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) mütevelli heyeti hakkında yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle aralarında kaymakam, belediye başkanı, kurum müdürleri ve muhtarların da bulunduğu birçok kişi hakkında Hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçlarından dava açıldı.Bingöl'ün Yedisu ilçesinde bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) mütevelli heyeti hakkında yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle aralarında kaymakam, belediye başkanı, kurum müdürleri ve muhtarların da bulunduğu birçok kişi hakkında “Hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma” suçlarından dava açıldı. Edinilen bilgiye göre, Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 2009 yılında Yedisu SYDV hakkında yapılan denetimde, 2005-2008 yılları arasında yapılan vakıf işlemlerinde usulsüzlük yapıldığı tespit edildi. Yapılan suç duyurusu üzerine soruşturma başlatan Karlıova Cumhuriyet Başsavcılığı, Yedisu SYDV mütevelli heyeti hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak, heyet üyeleri hakkında Karlıova Asliye Ceza Mahkemesi'nde “Hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma” suçundan dava açtı. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede yolsuzluğun temelinde vakıf sekreteri S.E.'nin bulunduğu belirtildi. Belirtilen dönemlerde ise heyet başkanlığını kaymakamın yürüttüğü tespit edildi. Soruşturma kapsamında 2 kaymakam hakkında da dava açıldı. Heyet üyeleri arasında kurum müdürleri, belediye başkanı, muhtarlar da bulunduğu bildirildi. VALİLİK KAYMAKAMLARA SORUŞTURMA İZNİ VERDİ Bingöl Valiliği'nin 2009 yılında mütevelli heyet başkanları olan kaymakamlar Ö.Ö. ve Ç.K. hakkında soruşturma izni verilmesi üzerine Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açıldı. Yine söz konusu dönemler içerisinde vakıf sekreteri S.E. hakkında Karlıova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Karlıova Asliye Ceza Mahkemesi'nde “Zincirleme özel belgede sahtecilik ve zincirleme hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak” suçlarından dava açıldı. Karlıova Cumhuriyet Başsavcılığı 2010 yılında 19 mütevelli heyet üyesi hakkında güveni kötüye kullanma kapsamında Bingöl Valiliği'nden soruşturma izni isterken, valiliğin 2011 yılında soruşturmaya izin vermediği bildirildi. Savcılığın itirazı üzerine Malatya Bölge İdare Mahkemesi itirazı kabul ederek soruşturma izni verdi. İfadeleri alınan heyet üyeleri savunmalarında, alınan kararların daha sonra kendilerine imzalatıldığını, kararların vakıf başkanı, vakıf müdürü ve vakıf sekreteri tarafından takip edilerek yürütüldüğünü, ayrıca ek bir defter tutularak imza taklidi yapıldığının tespit edildiği bildirildi. Mütevelli heyetinin kaymakam başkanlığında, belediye başkanı, malmüdürü, ilçe milli eğitim müdürü, Sağlık Bakanlığı ilçe üst görevlisi, ilçe müftüsünün yanı sıra varsa ilçe tarım müdürü, köy ve mahalle muhtarlarının kendi aralarından seçecekleri 1 köy muhtarı, 1 mahalle muhtarı, 1 sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile 2 hayırsever vatandaştan oluşuyor. SORUŞTURMADA İDDİANAMEYE YANSIYAN ÇARPICI İDDİALAR Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından yürütülen soruşturma iddianamesine çarpıcı iddialar yansıdı. İddianamede, “2007 yılında geçici köy korucularına 15.000 YTL barınma yardımı kararı alan vakıf mütevelli heyeti, yardımların yapılış şekli ve mahiyeti gereği sarf evraklarının temin edilmemesi ve ödüllendirme anlamında yapıldığı anlaşıldığı ve bu durumun SYDV mevzuatında yer alan vakıf amacı ile örtüşmediği, vakfın banka hesabından 2007 yılında çekilen paranın 2008 yılında vakıf kasasında bulunmadığı ve nerede olduğu hakkında açıklama getirilemediği anlaşıldığı, 2005 yılında 20.033,69 YTL, 2006 yılında 15.283,67 YTL, 2007 yılında 11.948,78 YTL, 2008 yılında 32.947,68 YTL olmak üzere 80.213,82 YTL'nin ödemenin banka şubesi aracılığıyla sarf edildiği, ancak ödemelerin mal veya hizmet alımı ya da yardım niteliği taşıyan hiçbir belgenin olmadığı ve vakıf kayıtlarında yer almadığı, 2005 yılında esnafların işyerlerinin daha sağlıklı hale getirmesi için faizsiz 3 yıl ödemeli nakdi kredi tahsisine karar verildiği, ancak kredi tahsisin vakıf uygulamalarında yeri olmadığı, 2007 yılında araca kesilen trafik cezalarının vakıf bütçesinden karşılandığı, bu şekilde kamu zararına neden oldukları” ifadeleri yer aldı. YORUM YAZIN
|
|