Yargı tecavüzcüleri neden koruyor?BDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili Dr. İdris Baluken, TBMMde yaptığı konuşmada Bingöldeki tecavüz zanlısı 8 askeri personelin yine Bingölde görevlerinin başında olduğunu belirterek, zanlılar hakkında bir idari soruşturma, açığa alınma ya da sözleşmelerinin iptal edilmesi gibi bir süreç işletilmediğini söyledi ve yargıya yönelik eleştirilerde bulundu.![]() BDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili Dr. İdris Baluken, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tecavüz mağduresi E.A ile ilgili bir konuşma yaptı. Bu durumun kabul edilemez olduğunu vurgulayan Baluken, ne Adalet Bakanı, ne de İçişleri Bakanı'nın konuyla ilgili konuşmadıklarını, özellikle Başbakanın konu hakkında tek bir kelime etmediğine dikkat çekti. Baluken: “Belediye başkanını içeriye alan, milletvekilini, üniversite öğrencisini içeriye alan bir yargı mekanizması tecavüzcüleri niye koruyor, bunun bir açıklaması var mı?” diye sordu. Bingöl'de yaşanan olay ve olayın geldiği aşamayı anlatan Baluken: “2011 yılında, devletin silahını elinde bulunduran, devletin vermiş olduğu yetkiyle hareket eden 8 uzman çavuş tarafından 14 yaşındaki Bingöllü E.A. adındaki bir çocuğa cinsel istismar ve tecavüz şeklinde tam iki yıl boyunca insanlık dışı bir muamele yapılmıştır. Bu olay, bir ay öncesinde E.A.'nın ve ailesinin büyük bir cesaret örneği göstererek Bingöl gibi dindar, muhafazakâr ve nispeten kendi içine kapalı olan bir toplumda bütün her şeye göğsünü gerecek şekilde adliye sarayına giderek adalet arama girişimiyle beraber bütün kamuoyuna mal olmuştur. Düşünün ki, 16 yaşındaki bir genç kız, kendi hakkını, uğramış olduğu insanlık dışı muameleyi teşhir etmek için, bütün zorlukları o toplum içerisinde belki de yaşamına mal olabilecek bütün süreçleri göz önünde bulundurarak adliyeye başvuruyor, adalete sığınmaya çalışıyor ama o adalet, E.A.'nın sığınmaya çalıştığı adalet, önce 4 sanık hakkında vermiş olduğu tutuklama kararını üst mahkemeye yapılan itiraz sonucu kaldırıyor. Yani 14 yaşındaki bir kız çocuğuna iki yıl boyunca insanlık dışı muamelelerde bulunan bu 8 uzman çavuşun tamamı şu anda ellerini kollarını sallaya sallaya Bingöl halkının arasında dolaşmaya devam ediyorlar. Devletin silahı elinde, devletin vermiş olduğu yetki omuzlarında, bunlar, Bingöl halkının onurunu zedeleyen bu şahsiyetler hâlâ Bingöl'de görev yapmaya devam etmektedirler” dedi. “BİNGÖLLÜ GENÇ KIZ OLUNCA SESLERİ ÇIKMIYOR” ‘Bingöl halkı bir haftadır, on gündür hepinize sesini duyurmaya çalışıyor' diyen Baluken: “Bu 8 uzman çavuş jandarma bünyesinde çalışıyorlar ve biz içişleri bakanıyla görüşmemize rağmen, Bingöl valisiyle görüşmemize rağmen, hâlâ haklarında bir idari soruşturmayla açığa alınma ya da sözleşmelerinin iptal edilmesi gibi bir süreç işletilmedi, bir karar verilmedi ve İçişleri Bakanının bu konuyla ilgili tek bir cümlesine biz tanıklık etmedik. Bu 8 uzman çavuşu tutuksuz yargılamak üzere serbest bırakan mahkemelerin bağlı olduğu adalet bakanlığından, adalet bakanından konuyla ilgili tek bir cümle duymadık ve hepsinden önemlisi, başbakandan bu konuyla ilgili, bu yapılan zulümle ilgili, Bingöl halkına dayatılan bu onursuzlukla ilgili tek bir cümle, tek bir kelime duymadık. Başbakan, Gezi Parkı direnişi boyunca, yaklaşık iki hafta boyunca başörtülü bir kadın kardeşimize yapılan zulmü kamuoyuna teşhir etti. Defalarca, bunun üzerinden miting alanlarında, çıktığı her platformda halka şikâyet eden bir konumda bulundu. Şimdi, başörtüsünün altındaki E.A. olunca, Bingöllü bir genç olunca, bir Kürt olunca mı Başbakanın sesi çıkmıyor? Bir tek cümle duymamamızın sebebinin ne olduğunu Başbakanın, Adalet Bakanının, İçişleri Bakanının bir an önce açıklaması gerekiyor. Bir uzman çavuş hakkında bir tutuklama kararı çıkmış. Peki, bu ailenin teşhir ettiği, bu çocuğun teşhir ettiği geriye kalan 7 kişi hakkında herhangi bir işlemin yapılmıyor olması sizi rahatsız etmiyor mu? Böylesi bir şey var mı? Bingöl'deki adalet sarayında hangi kararların altına imza atıldığını daha önce paylaştık. 18 yaşındaki bir kızımıza sadece, BDP'nin seçim bürosuna geldiği için müebbet hapis veren bir yargı sisteminden bahsediyoruz. Üniversite öğrencilerini halay çektikleri için, fotoğraflarda ağzı açık olarak görüntülendikleri için, yani neredeyse nefes aldıkları için tutuklayıp cezaevlerine gönderen bir yargı mekanizmasından bahsediyoruz. Bingöl'deki belediye başkanlarını haklarında hiçbir suçlayıcı unsur olmadan, düzmece iddianamelerle, ağır hastalık raporlarına rağmen cezaevine gönderen bir mekanizmadan bahsediyoruz” ifadelerini kullandı. “HÜKÜMET OLARAK BUNA CEVAP VERMENİZ GEREKİR” Baluken: “Su protestosuna katıldılar diye, on gün tek damla suyun akmadığı bir şehirde "Su neden akmıyor?" dedikleri için Bingöl halkı hakkında soruşturma açan bir yargı mekanizmasından bahsediyoruz. Bu tablo sizi rahatsız etmiyor mu? Böyle bir durum kabul edilebilir mi? Bize hiç kimse gelip burada yargının bağımsızlığından filan dem vurmasın. Biz, yeri geldiğinde yargıya nasıl talimat verdiğinizi kamuoyuna açıkça deklare ettiğinize defalarca tanıklık ettik. İçişleri bakanının hâlâ bu sekiz kişiyi görevden almamasıyla ilgili tek bir gerekçe bize söyleyemezsiniz. Dolayısıyla, başta bu E.A. vakası olmak üzere, geçmişte N.Ç. vakasında, yine Siirt'te yaşanan toplu tecavüz vakalarında da artık hakkın, hukukun, adaletin yerini bulması için bu meclisin mutlaka bu tecavüz olaylarıyla ilgili, bu onursuzluğu dayatan politikalarla ilgili bir komisyon kurması ve müdahil olması gerektiğini belirtiyorum. Bu konu partiler üstü bir konudur, bu konu her partinin siyasal, sosyal, toplumsal duyarlılığının turnusol kâğıdı olabilecek bir konudur. Dolayısıyla, bu konuda her siyasi partinin olumlu yaklaşarak bir araştırma komisyonu kurulması hakkında olumlu tavır göstermesi gerektiğini tekrar belirtiyorum.” “HER GÜN 22 TECAVÜZ OLAYI YAŞANIYOR” “Adalet bakanlığının resmî soru önergemize verdiği cevap: 2002 ile 2008 yılları arasında toplamda 61 Bin 469 tecavüz olayı yaşanmıştır. Bu tecavüz olaylarına, altı yıllık süre içerisinde, 99 Bin 792 kişi karışmıştır. Sadece 2008 yılında yaşanan tecavüz olaylarının 7 Bin 859 olduğunu yine Adalet bakanlığı bize resmî cevap olarak göndermiş. Ortalama olarak baktığımız zaman, bu rakamlardan, Türkiye'de her gün ortalama 22 tecavüz vakası yaşanıyor. İçişleri bakanı, bu insanlık dışı muameleyi yapan 8 kişiyi niye görevden almıyor? İlk verilen tutuklama kararından sonra ne oldu ki bunlar tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildiler? Size, ben, Bingöl adalet mekanizmasındaki pek çok yargı kararını paylaştım. Belediye başkanını içeriye alan, milletvekilini, üniversite öğrencisini içeriye alan bir yargı mekanizması tecavüzcüleri niye koruyor, bunun bir açıklaması var mı? Hükümet olarak buna cevap vermeniz gerekir” şeklinde konuştu. YORUM YAZIN ![]()
|
|