25 Eylül'de Kuzey Irak'ta Bölgesel Kürt Yönetimi Lideri Mesut Barzani tarafından gerçekleştirilmesi planlanan Bağımsızlık referandumu ile ilgili konuşan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Bingöl İl Başkanı Nurettin Varol, sert açıklamalarda bulundu.
Kerkük'ün Osmanlı devletinden sonra Türkiye Cumhuriyeti tarafından geri alınamamasının sebebinin iç sorunlardan kaynaklı olduğunu belirten Varol; “ 860 yıl Türklerin hâkimiyetinde olan Kerkük, Osmanlı Devleti'nin savaş kaybetmesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin de iç sorunları yüzünden geri alınamamasından ötürü Irak'ın bir parçası olmuş; zamanla yoğun bir biçimde Kürt göçü alan bir şehir haline gelmiştir. Bu durum kentin demografik yapısını bozsa da Türkmenler kendi öz benliklerini daima korumuş ve Türklük şuurunu asla kaybetmemişlerdir” dedi.
“PİYON OLAN BARZANİ…”
Bölgesel Kürt Yönetimi Lideri Barzani'nin piyon olduğunu iddia eden Varol; “2003 yılında ABD'nin Irak'ı nükleer bahanesiyle işgal etmesinden sonra, Irak bir daha kendini toparlayamamış, şimdilerde ise Barzani denen peşmerge başının prangasında hareket etmeye başlamıştır. Barzani “Kıbrıs bizimdir.” diyen Rumlar gibi “Kerkük bizimdir.” demekten kendini alamamakta, bağımsız Kürt devletini kurmak için elinden geleni yapmaktadır. Şunu belirtmek isterim ki; piyon olan Barzani, kendisinin iplerini elinde tutan ve finansörlüğünü yapan kapitalist rejime uşaklık etmekten başka bir halta yaramamaktadır. Diğer tarafta bölücü terör örgütlerinin Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde konuşlanmaya çalışmasında başı çeken ABD-Barzani müttefikliği, giderek hız kazanmakta ve ekâbirlerimiz tarafından ne yazık ki bu tutuma karşı önlem alınmamaktadır. Suriye ve Irak'taki Türk varlığının bu denli tehdit altında olması hiç mi kimsenin zoruna gitmemektedir? Fırat Kalkanı Operasyonu'nda Şehit düşen, gazi olan kolluk kuvvetlerimizin hiç mi önemi yoktur da, bu müttefikliğe karşı çıkılmamaktadır? Bizim için Kerkük, milli bir meseledir. Bağımsız bir Kürdistan Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Bey'in de dediği gibi savaş sebebidir” diye konuştu.
Türkmeneli coğrafyasının tehdit altında olduğunu iddia eden Varol; yetkili kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunarak; “ Beka meselesini vurgulayarak sistem değişikliği cihetine giden yöneticilerimiz ve siyasilerimiz bekamıza asıl tehdidin geldiği bu coğrafyaya odaklanmak zorundadırlar. Türk Devleti, Kuzay Irak yönetimine ve Irak Hükümeti'ne bölgeyle ilgili net ve kesin tavrını açıkça belirtmelidir. Bez parçalarının resmi dairelerine asılması, hadlerini aştıklarını açıkça göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliği Kerkük'ten, Telafer'den, Musul'dan, Tebriz'den, Doğu Türkistan'dan; kısacası Türk ve Türkmen coğrafyasından geçmektedir. Bu coğrafyaların korunması milli bir vazifedir” açıklamalarına yer verdi.