Üniversitede 4 farklı renkte bıldırcın üretilmeye başlandıBÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Bünyamin Söğüt, klasik bıldırcın yumurtasından çıkan renkli bıldırcınları bir birinden ayırmak suretiyle renklerini saflaştırdıklarını belirtti.![]() Bingöl Üniversitesi (BÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Bünyamin Söğüt, klasik bıldırcın yumurtasından çıkan renkli bıldırcınları bir birinden ayırmak suretiyle renklerini saflaştırdıklarını belirterek, "Şuanda elimizde klasik bıldırcın rengi dışında, beyaz, açık kahverengi ve koyu kahverengi ile birlikte kahve renginin de farklı tonları var" dedi. Yrd. Doç. Dr. Söğüt, yaptığı açıklamada, bölgede hayvancılığın gelişmesine katkı sunmak amacıyla bıldırcın üzerinde yaptıkları bilimsel araştırmada, 4 farklı renkte yeni bıldırcınlar elde ettiklerini söyledi. Bıldırcın Eti ve yumurtasının insan beslenmesinde önemli bir yeri olduğunu belirten Yrd. Doç. Söğüt, amaçlarının renk ve ağırlık bakımından bıldırcın ıslahını yaparak öğrencilere ve bölgedeki üreticilerin hizmetine sunmak olduğunu kaydetti. Yumurtadan çıkan farklı renkteki bıldırcınları bir birinden ayırmak suretiyle renklerini saflaştırdıklarını anlatan Söğüt, "Hayvanlarımızı ilk olarak 2002 yılında başka bir üniversitede iken getirmiştik. Yumurtadan çıkan hayvanlarımız farklı renklerde olduğu için renkli çıkan hayvanlarımızı diğerlerinden ayırdık. Ayırdığımız hayvanları tekrar kendi içinde çiftleştirdik. Yetiştirmelerini kendi içinden yaptık ve bu hayvanların renklerini saflaştırmış olduk. Yüzde 95 oranında bu hayvanlarımız şimdi saf. Dolayısıyla renk bakımından tamamen bir birilerinden ayrılmış durumdadırlar. Şuanda elimizde 4 renk var. Şuanda elimizde klasik bıldırcın rengi dışında, beyaz, açık kahverengi ve koyu kahverengi ile birlikte kahve renginin de farklı tonları var. Bu hayvanları büyütüp daha farklı çalışmalarda kullanacağız. Çünkü bunlar temel ebeveynlerimiz olacak. Bizim amacımız farklı genotip ve fenotip oluşturmaktır" dedi. "Bıldırcınların ağırlığı ikiye katlandı" Söğüt, Ziraat Fakültesi bünyesinde eğitim amaçlı üretilen bıldırcınların ağırlık bakımından ıslah çalışmalarının devam ettiğini ve asıl Kırçıl dedikleri klasik bıldırcınları ile renk itibariyle birbirinden farklı olduğunu bildirdi. Bunlar içinde bir kısmı ağır dedikleri bıldırcınların ortalama 280 gramın üzerinde olduğunu vurgulayan Söğüt, şöyle dedi: "Hafif dediğimiz bıldırcınlar 180 gram altında olanlardır. Burada yaptığımız esas iş bıldırcınların ağırlık bakımından ıslahını yapmaktır. Ağırlık yönünden yapmış olduğumuz seleksiyon neticesinde ortalama 160-170 gramla ağırlıkla başlatmıştık. Şu anda ise ortalama ağırlığımız 280 ile 300 gram arasında değişiyor. Elimizde 45 günde 350-360 grama ulaşan bıldırcınlarımız mevcut. Hedefimiz ortalama 350-360 gram ağırlığa ulaşmaktır. Şuanda ortalama 300 gramı geçtik, 360 gram gelen bıldırcınlarımız da mevcut. Hedefimiz ortalamayı 360 grama çıkarmaktır. Yaptığımız çalışmaların esas hedefi bu. Bir taraftan da öğrencilerimize uygulama yapmak, öğrencilerimiz burada bir bıldırcın yumurtandan çıktıktan, kesime hazır hale getirilinceye kadar bütün aşamaları tek tek görmektedir." Doğal yöntemler kullanılıyor Bıldırcınların ağırlığını artırmak için tamamen doğal yöntemler kullandıklarını anlatan Söğüt, "Herhangi bir suni veya genotipleriyle oynama gibi bir işlem yapmıyoruz. Kendi aralarında çiftleştirmek suretiyle daha ağır hayvanları bir jenerasyon sonra yaşama şansı vererek yapmış olduğumuz bir çalışmadır, seçme işidir yani. Hayvanlar içinde ağır olanları seçip, hafif olanları ayırmak suretiyle yaptığımız bir çalışmadır" diye konuştu. "Kendi kuluçka makinemizi yaptık" Söğüt, 1997 yılında basit yöntemlerle eski bir buzdolabını tam otomatik kuluçka makinesine çevirdiklerini, özellikle köylerde kanatlı hayvan yetiştiriciliği yapan vatandaşlara kuluçka makinesi kullanmalarını tavsiye ettiklerini kaydetti. Bilindiği gibi köylerde ve kırsal kesimlerde doğal yöntemlerle kuluçka işlemi yapıldığına dikkati çeken Söğüt, "Doğal kuluçkada hayvanlar 15-25 yumurta yumurtladıktan sonra kuluçkaya yatarlar. 21 gün neticesinde civciv çıkar. Çıkan civcivleri annesi gezdirir, büyütmek için 3-4 ay süreyle etrafında dolaştırır. Her köyde kuluçka makinesi olmuş olsa, bu hayvanlar kuluçkaya yatırılmayacağından dolayı yumurtlamaya devam etme şansları daha yüksek olacaktır. Bu hayvanları kuluçkadan uzaklaştıracağımız için de daha çok yumurta elde edilebilir ve elde ettiğimiz yumurtalardan da daha çok civciv, dolayısıyla daha çok tavuk elde etmiş oluruz " şeklinde konuştu.
YORUM YAZIN ![]()
|
|