Üç yeni büyük projeyle devam..!

Onun çocukluğu da, birçok başarılı isimin çocukluğunun en vazgeçilmez mekânlarından olan Bingöl Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde geçiyordu. Okul okuyor, haftasonları ve yaz tatillerinde de otobüsün yola fısıldayan lastik seslerinin kulak çınlatan melodisiyle şehirden şehre uzanıyordu… Hem babasına yol arkadaşlığı ediyor, hem de iş hayatının inceliklerini kavrıyordu. Okul hayatından sonra meslek hayatı başlamış ve kışın çetin geçtiği Karlıova İlçesi'nde Acil Tıp Teknisyeni olarak görev almıştı. Ancak onun kafasında kamuda çalışmaktan ziyade özel sektörde başarılı işlere imza atmak vardı. Nitekim başardı da…

Ve hayat hikâyesini özetledi… Neler yaptı, nasıl başardı, neler yapacak..? Başarının sırlarına dair mesajlar verirken, genç girişimcilere de önemli tavsiyelerde bulundu. İşte Kadir Çintay'ın sorularımıza verdiği samimi yanıtlar..!

İş hayatınızın nasıl başladığınız dönemlere dair bir anı var mı? Nasıl başladı ticaret hayatınız?

Öğrencilik yıllarında otobüs muavinliği ile çalışma hayatım başladı. Haftasonları ve yaz tatillerinde babamın yanında uzun yol seferleriyle hem yeni şehirler, hem yeni insanlar, hem de iş hayatını tanıdım. Okul bittikten daha kurumsal bir iş kurmam gerektiğini düşündüm ve gerekli araştırmaları yaptıktan sonra sigorta şirketi kurdum. Şirket kurulumundan bir yıl sonra Karlıova Devlet Hastanesi'ne atamam yapıldı ve salık personeli olarak kamu hayatına merhaba dedim. İki yıl boyunca hem kamu görevimi, hem de ticari faaliyetlerimi devam ettirdim. İki yıl süren bu maratonun neticesinde iki işin aynı anda yürümediği kanaatine vararak kamudaki görevimden istifa ettim ve ticarete yoğunlaştım.

O yaşlarda bir genç için kamu görevi bulunmaz bir nimet iken siz, kamuyu bırakıp özel sektörde yola devam kararı alıyorsunuz. Zor olmadı mı bu tercih? Çevrenizde nasıl karşılandı?

O yıllarda okulu bitiren hemen her genç, kamuya yerleşmenin mücadelesindeydi. Sağlık Meslek Lisesi mezunları biraz daha şanslıydı tabi. İşe yerleştikten sonra Bingöl-Karlıova arasında koşuşturmacamız yoğunlaştı. Bir süre sonra ticaretteki yoğunluğum kamudaki yoğunluğumun üzerinde seyretmeye başladı ve artık bir tercih yapmam gerekiyordu. Tabi ki, ilk ikna etmem gereken isim babamdı. O da kamu görevlisiydi ve kamunun bir garantör olduğuna inananlardandı. Lakin ben de, ticari atılımlarımı yoğunlaştırdığım bir dönemdeydim. İlk başlarda isteksiz olsa da o da artık ticaretteki başarıma inanmış ve artık ısrarlarım karşısında olumlu bir tavır takınarak istifama müsaade etmişti. Kısmen çevremden de şaşkınlık içeren tepkiler almıştım ama kısa süre sonra bu tepkiler de ortadan kalktı.

Ticari hayatınız sadece sigortacılıkla devam etmedi sanırım. Başka ne tür adımlar attınız?

Sigorta şirketiyle birlikte otomobil dünyasıyla da iç içe olmaya başladık. Bunun üzerine sanayi sitesinde oto bakım onarım servisi açtık. Daha sonra Emir Sosyal Hizmetler adıyla bir yemek ve inşaat şirketini kurduk. Kamunun yemek ihalelerine girmeye başladık ve birçok kamuya bu alandaki hizmeti bizler sunuyoruz. Bunun yanı sıra inşaat ve turizm sektöründe de çeşitli faaliyetlerimiz bulunuyor. İş kollarımıza daha sonra KGT Güvenlik, Murat OSGB İş Sağlığı ve Güvenliği firmalarımızı kurarak bu alanlarda da önemli işlere imza attık. Halen bu alandaki faaliyetlerimizi sürdürüyor ve hem ilimizde, hem de bölgemizde önde gelen kuruluşlardanız. Bunu başarabildiğimiz için de mutluyuz.

Birçok alanda faaliyet göstermek zorlu ve yoğun bir çaba gerektirir. Tabi zorluklar içerisinde mutluluk anları da vardır. Sizin mutluluğunuz nedir?

En büyük mutluluğumuz, sağlamış olduğumuz istihdamdır. Şimdiye kadar 2 binin üzerinde kişiyi iştiham ettik. Taşeron yasası ve bu yıl ortaya çıkan Covid-19 pandemisi nedeniyle çalışmalarımız yavaşladı. Çünkü ağırlıklı olarak kamu işleriyle hemhalız. Şuanda aktif çalışan sayımız 400 civarındadır. Tabi istihdam ettiğimiz kişi sayısı arttıkça, almış olduğumuz duanın da fazlalığını düşünür oluyor insan. Ne kadar çok istihdam, o kadar çok dua. Çoğu zaman şunu düşünürüm, bugüne kadar ayakta kalabilmişsek, bunda istihdam ettiğimiz arkadaşlarımızın hayır duasının önemli bir yeri vardır. Tabi ki kurumsal bir yapıyı oluşturmak, finans yönetimini iyi sağlamak ve ayakları yere basan çalışmalar yapmamız önem taşıyor. Ama biraz manevi yönünü de düşünmek gerek. Bu düşüncelerle mutluluğu yakalamak da mümkün..!

Ülke ekonomisindeki mevcut tabloya ve bazı yeni teknolojik gelişmelere baktığımızda, önümüzdeki süreçte farklı bir alana yönelim olacak mı şirket olarak? Ya da yeni yatırımlar..?

Şuna inanıyoruz ki, her kriz yeni bir fırsattır. Bu süreçte kurumsal dönüşüm ve yeniliklerimizi durdurmak yerine, daha da yoğunlaştırmayı hedefliyoruz. Şuan hâlihazırda yürütmekte olduğumuz çok önemli bir projemiz var. Bingöl'ümüzde önemli bir ihtiyaç olan sağlık alanına ciddi bir yatırım yapmaktayız.

İçerisinde kapsamlı bir fizik tedavi merkezi ve yine başarılı bir ekibin yer alacağı saç ekim merkezinin bulunacağı Özel ClinikA Tıp Merkezimizi 2021 Mart ayında faaliyete alacağız. Burada ayrıca dahiliye, diş, kadın doğum, Kulak Burun Boğaz polikliniklerimiz de hizmet verecektir. Hedefimiz, bu alanlarda dışarıya sevkleri bitirmek, başarılı ve kaliteli bir hizmetle halkımızın ihtiyaçlarına cevap verebilmektir.

Tıp merkezi haricinde eş zamanlı yürüyen veya önümüzdeki dönemleri kapsayan farklı bir yatırımınız olacak mı?

Bingöl'ümüzün en önemli özel sektör yatırımı olarak kabul edilen SÜTAŞ'ın bu yılsonuna kadar faaliyete girmesi hedefleniyor. Bizler de 2021 yılı içerisinde bu alana entegre olmak adına ciddi bir hayvancılık yatırımı planlamaktayız. Süt ve besi üzerine hazırlıklarını sürdürdüğümüz projemiz kapsamında 300 büyükbaş hayvanın yer alacağı bir tesis olacak. Tabi bu, sonraki yıllarda daha da büyütülerek çok daha önemli bir boyuta ulaşacak inşallah.

Yine 2022-2023 yıllarını kapsayan dönem planlamasında Bingöl merkez Recep Tayyip Erdoğan Mahallesi'nde Bin kişi kapasiteli yükseköğretim öğrenci yurdu inşa edeceğiz. Bingöl Üniversitesi'ne yürüme mesafesindeki bu yurdumuz da inşallah tüm detayların düşünüldüğü, donanımlı bir yurt olacak. Artık araç veya servise ihtiyaç olmayacak.

Son olarak eklemek istediğiniz bir husus veya ticarete atılacak gençlere bir tavsiyeniz olacak mı?

Bingöl gibi büyümekte olan illerde iş yapmak bir bakıma avantaj görülse de, birden fazla şirketi yönetmek, yüzlerce çalışanın sorunsuz iş üretimini sağlamak tabi ki güç. Bizler, ‘Komşuda gördüm, ben de yapayım' mantığıyla değil, şehrin ihtiyaçlarının tespiti ve bu alandaki yoğun araştırmalar neticesinde yatırımlarımızı şekillendiriyoruz.

İş hayatına atılan veya atılacaklara tavsiyem de şudur ki, sevdiğiniz işi yapınız, işinizle ilgili araştırmalar yapıp yenilikleri takip ediniz. Emek ve zaman harcamadan, kısa yoldan zengin olma hayallerinden sıyrılıp yere sağlam basan bir yapıyı ilke edinin. Araştırmadan, ihtiyaç ve talepleri tespit etmeden bir iş kurmayın, ‘şu kişi bu işi yapıyor ve iyi kazanıyor'  diyerek de o işe kalkışmayın. İş kurarken bir ustaya ya da yöneticiye bel bağlayarak yola çıkan birçok işletme, kısa süre sonra anlaşmazlıklar nedeniyle kapısına kilit vurmuştur. Nitekim görüyoruz ki, elinde bir miktar sermaye bulunan birçok insan, araştırmadan, bilmeden birçok işe atılıyor, sonra da hüsranla sonuçlanan bir ticaret hatırasını not ediyor hayat defterine. Bu konuda birçok hikâyeyi dinlemek mümkündür. Bu sebeple altını çizmek isterim ki, doğru alanda doğu zamanda yatırım yapın ki, kötü sonlar değil, başarılarınız anlatılsın. Ve bir önemli not daha düşmek isterim ki, kazancınızda Allah'ın payını ayırın. Bu size kaybettirmez.

Kaynak: Detay Dergisi