Türk futbolunun çöküş nedenleriAhmet Çakır, Türk futbolundaki fiyaskonun nedenlerini yazdı. Çakır, 'Bizi uyutuyor' diyerek Daum'u sert dille eleştirdi, Türkiye'nin Avrupa'da 14. sıraya gerilediğini savundu.2005 Türk futbolunun kayıp yılı oldu "Türk futbolunun 2000 ve 2002'de çıktığı zirveden çok hızlı düşüşü artık endişe verici bir hal almaya başladı. Trabzonspor ve Galatasaray'ın Avrupa fiyaskoları, Milli Takım'ın yaşattığı utancın ardından Fenerbahçe de Avrupa serüvenini erken noktalayacak gibi. Beşiktaş'ın durumu da umut verici değil. Bu dağınıklığın ve perişanlığın sorumlusu federasyonla kulüp yönetimleri... Türk futbolunun son dönemde yaşadığı dağınıklık artık endişe verici bir noktaya geldi. Bir yandan yüz milyonlarca dolarlık yatırımlar yapılırken, öte yandan fiyasko, hatta skandal derecesindeki başarısızlıklar birbirini izlemeye başladı. Türkiye, futbolda, son 10 yıl içinde dünyada kendi çizgisinde en büyük aşamayı gerçekleştirmiş olan ülke. Ancak bunun nasıl başarıldığı konusunda ortaya ciddi ve sağlam bir analiz konulabilmiş değil. Herkes bunu kendi kafasının aldığı gibi açıklamaya çalışıyor. Bu da körlerin fili tarifi durumunu ortaya çıkarıyor. Başarının nasıl kazanıldığını iyi analiz edememek, onun sürdürülebilir olmasını da engelliyor. Çünkü neyi nasıl yapmamız gerektiğini bilmiyoruz. Bitmez tükenmez tartışmalar ve çekişmeler içinde geri gitmeye başlıyoruz. Elimizdeki de kaybedip dövünüyor ve dövüşüyoruz. Galatasaray'ın 2000 yılında UEFA Kupası'nı kazanması ve aynı kadronun temelini oluşturduğu Milli Takım'ın 2002 Dünya Kupası 3.lüğü, futbolumuzun başarı zirveleri oldu. Ancak sonrasında bunların sürekli olmasını sağlayabilecek ortamı oluşturamadık. Çünkü Türkiye'de “başarı kültürü” de yoktu. Tam tersine, başarılı olanı engellemek hepimizin temel hedefi oluyordu. Nitekim Milli Takım'ın son Dünya Kupası elemelerinde yaşadığı yönetim perişanlığı bunun tipik bir örneğini oluşturdu. Hiç değilse saha dışındaki skandallar olmasa, daha serinkanlı düşünüp yeni hedeflere yönelebilecektik. Şimdi utanç içinde cezamızı bekliyoruz. Bir yandan da bu rezaletin sorumluları, “Bunları vatan için yaptık” diye hâlâ bizi tehdit edip duruyorlar. Kulüp takımlarımız bazında daha büyük bir fiyasko yaşanıyor. 2001-2002 döneminde Galatasaray'ın çok kan kaybetmiş kadrosuyla Şampiyonlar Ligi'nde yaptığı işler bizi Avrupa 7.liğine kadar taşımıştı. Ardından gelen sürekli başarısızlıklarla sarsıldık. Hele bu sezon Trabzonspor ve Galatasaray'ın oluşturduğu fiyaskolara eklenecek gibi görünen Fenerbahçe ile Beşiktaş'ın elenmesinin ardından feci bir durumla karşılaşacağız. Geçen hafta gazetelerde Avrupa 11'inciliğine gerilediğimiz ve bu nedenle şampiyonumuzun da ön eleme oynamak zorunda kalacağı yazıldı. O, geçen yılın hesabıdır. Şu anda durumumuz çok daha vahim. Türkiye 14'üncülüğe kadar geriledi. Yetkili ve sorumlular, böyle bir felaketten habersizmiş gibi görünüyorlar. Anlamsız tartışmalarla insanlar oyalanıyor ve iğrenç yalanlarla aldatılıyor. Fenerbahçe'nin şu kadrosunun 2001-2002 Galatasaray'ından daha zayıf olduğunu kim söyleyebilir? O Galatasaray, İstanbul'da Milan'ı rahatlıkla 2-0 yendi, Şampiyonlar Ligi'nde Real Madrid'le çeyrek final oynadı. Çünkü başında Lucescu gibi neyi nasıl yapacağını bilen bir hocası vardı. Daum ise ‘Daha çok yabancı gerek' masallarıyla bizi uyutuyor. Avrupa'da başarıya inanmıyor ve bunun için de elindeki imkânları iyi kullanmıyor. Medyanın büyük bir bölümü de malum nedenlerle ona destek çıkıyor. Türk futbolunun tek dramı bu değil. Bir yandan da çeşitli kirlilikler futbolumuzu çürütüyor. Geçen yıllarda gündeme gelen pek çok şike ve benzeri olay asla aydınlatılamadı. Yakınlarda ortaya çıkan bahis konusu geçiştirildi, olayın şike boyutu görmezden gelindi. Federasyon, kulüplere daha çok para kazandırma konusunda yaptığı çalışmaları başka yönlerde yapamadı. Etki altında kaldığı, kayırmacılık yaptığı, hakemlerin iyi yönetilmediği, haksızlıklar olduğu yolundaki iddialar her geçen gün biraz daha güç kazandı. Tahkim Kurulu konusunda yıkıcı bir fiyasko yaşandı. İşler hep yarım yamalak önlemlerle yürütülmeye çalışıldı. Türkiye'de gündemin çok hızlı değişmesinden doğan avantajla, sorunlar hep halının altına süpürüldü. Bunun gibi daha bir yığın etkenin birleşmesiyle bugünkü felaket görünümü ortaya çıktı. Neyse ki hafta sonunda GS-FB maçı var. Oradaki hakem hatası ya da çıkacak olay gündemi değiştirip hepimizi kurtarır! Aman sakın kimse yerinden kıpırdamasın! Sizler olmazsanız futbolumuzun hali nic'olur..." Ahmet Çakır-Zaman YORUM YAZIN
|
|