TÜGVA Bingöl Yükseköğrenim Koordinatörlüğü'nden yapılan yazılı basın açıklamasında, 2014 yılında Ankara Üniversitesinde gerekli izinler alınarak açılan standa Kolektif ve Türkiye Gençlik Birliği üyeleri tarafından ‘İslam düşmanlığı' güderek saldırı yapıldığı belirtildi.
Saldırı sonucunda başından yaralanan Dilara Tabak'ın faillerinin serbest bırakılmasına tepki gösterilen açıklamada, “Bahsi geçen örgütlerin ırkçı, mezhepçi ve ideolojik grupların kokuşmuş ve çürümüş ideolojilerinin dünya sisteminde yerinin olmadığı herkes tarafından bilinmektedir. Bu kendi milletine yabancı ‘köksüz güruh' kokuşmuş ideolojilerini ancak vandallık, canavarlık ve barbarlık yaparak gündeme getirmeyi tek çıkar yol olarak görmektedir. Eşitlik ve özgürlükten bahseden bu kökü bu topraklarda olmayan güruhu hapsoldukları karanlık ideoloji çukurlarından çıkıp iyiliği ve güzelliği emreden tek hakikate davet ediyoruz. Üniversitelerin asıl sahibi olan gençler olarak, kendilerini muhatap alınmayı bir şeref payesi olarak alacak olan bu güruhun yaptığı vandallık ve canavarlığa karşı üniversitelerde güvenlik ve düzenin bozulmaması çerçevesinde sessiz kalındığının altını önemle çizmek isteriz” denildi.
Açıklamada, “Üniversitelerin içine yerleşmiş, insan öldürmeye yönelik eylemler dahil olmak üzere eğitim ahengini bozan bütün hareketlerin içinde yer alan bu azınlık güruhun yaptıklarını masumane (!) birer şımarıklık olarak kabul edip onları affederek ödüllendiren adalet camiasının bazı mensuplarını ve teşvik eden sözde akademisyenleri kınıyoruz. Attıkları her adımı Türkiye'nin Gerçek Gençliği olarak takip edeceğiz. Yeni Türkiye'nin harcı ilim, irfan ve hikmettir. Sahip olduğumuz muştu ithal ve kökü bu topraklarda olmayan bir takım kendini devrimci addeden vandallara ve canavarlara verilecek kadar ucuz değildir. Bu memleketin dinamosu ahlaklı ve imanlı gençleridir. Ve bu dinamo Hakkı savunmaya, Haklıyı el üstünde tutmaya devam edecektir” ifadelerine yer verildi.