Bingöl Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Kalkınma Derneği (BİN-DER) Başkanı Doğan Karasu, yazılı basın açıklaması yaparak, çözüm sürecindeki olumsuz gelişmeleri ve son günlerde yaşanan çatışmalı ortamı değerlendirdi.
“ORTAK ÇÖZÜMLER BULMALIYIZ”
Türkiye'nin çok köklü temel problemleri olduğunu kaydeden Karasu, “Bu problemler ertelenemez problemlerdir. Çözüm bekleyen problemlerdir. Yıllarca aynı problemleri konuşmak, tartışmak bütün toplumsal kesimler için bir kayıptır. Çözülmeyen bu temel problemler toplumsal gerilmelere, çatışmalara, şiddete, toplumsal fay hatlarının oluşmasına ve bu fay hatlarının kırılmasına neden olmaktadır. El birliği ve toplumsal destek ile bu sorunları görüşmeli, konuşmalı, tartışmalı ve ortak çözümler bulmalıyız. Toplumsal barışa ihtiyacımız var, barış hepimiz için en önemli ihtiyaçtır. Barışın kaybedeni yoktur. Kavga ve çatışma kötüdür, herkese zarar verir. Herkes, hepimiz kullandığımız dile dikkat etmeliyiz. Özellikle siyasetçiler ve toplumsal aktörler çatışmacı, ötekileştirici, aşağılayıcı, buyurgan, farklılıkları rencide edici üsluptan uzak durmalıdır” dedi.
“MADEM ÇÖZÜLECEK BU ŞİDDET, BU ÖLÜMLER NİYE”
“Barış insanidir, ama zordur. Toplumsal barış emek, fedakârlık ister” diyen Karasu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Savaş, şiddet, çatışma kolaydır, ama telafisi imkânsız sonuçlara yol açar. Kürd sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü konusunda bir çaba vardı ve bu çaba toplumdan önemli oranda destek görüyordu. Taraflar çözüm süreci adı altında 3-4 yıl boyunca görüşüyorlardı. Bu görüşmeler olgunlaşmıştı, belli bir noktaya gelmişti. Dolmabahçe mutabakatıyla taraflar ortak bir deklarasyon yayınlamıştı. Bu defa galiba olacak derken birden bire savaş ve şiddet ortamına geçildi. Ne değişti anlamadık? Eninde sonunda bu sorun çözülecek, bunu biliyoruz. Madem çözülecek bu şiddet, bu ölümler niye? Hem devlet hem de PKK çatışmasızlık dönemine geçmelidir, karşılıklı olarak tetikten elini çekmelidir. Çözüm sürecine bıraktıkları yerden yeniden başlamalıdır. İnsanlarımız ölmemeli, tüm sorunlar konuşularak çözülmelidir. Barış istiyoruz, çözüm sürecinin yeniden başlamasını istiyoruz, bir tek insanımız ölmesin diyoruz.”