'Terörün hayattan kopardığı evlatları annelerine kavuşturuyoruz'AK Parti Bingöl Kadın Kolları Başkanı Şeyma Bural: 'Terör örgütü PKK'nın ve onun siyasi uzantılarının hayattan kopardığı evlatları, annelerine kazandırmak için çabalıyoruz' dedi.AK Parti Bingöl Kadın Kolları Teşkilatı, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslararası Dayanışma Günü kapsamında 81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması düzenledi. Bingöl'de AK Parti İl Başkanlığı'nda düzenlenen programda Kadın Kolları Bingöl İl Başkanı Şeyma Bural, terör örgütünün hayattan kopardığı evlatlarını annelerine kazandırmak ve acılarını dindirmek için çabaladıklarını söyledi. Bural açıklamasında şunları söyledi: “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslararası Dayanışma Günü. Biz AK Kadınlar olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da canlarımızı yakan bir sorun olan “şiddetle” mücadelemizde çağrımızı tekrarlamak, sadece kadınlara değil, tüm dünyaya haykırmak üzere, 81 ilimizde eşzamanlı olarak toplanmış bulunmaktayız. AK Parti'nin kadın kolları teşkilatları olarak, bir kez daha doğru olanı, bir kez daha adaletli olanı, bir kez daha vicdanlı olanı haykırıyoruz. Bugün yılın sadece bir gününe hapsedilmiş, kalan 364 günde unutulan bir gün değildir! Maalesef bugün ve kalan her gün kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddet devam ediyor. Tüm çabalara, çığlıklara, kanunlara rağmen... Bahaneleriyle kaim bazı cahillerin elleri, dilleri kadınların, çocukların bedenlerine, ruhlarına adeta bir balyoz gibi iniyor. Şiddet bizim turuncu çizgimizdir demiştik. O çizgiyi aşanlarla çetin mücadelemiz dün olduğu gibi bugün de yarın da sürecektir. Kadın Allah'ın yarattığı kıymetli varlık, biri diğerini tamamlayan insan teki. Nice peygamberlerin, şehitlerin annesi; nicelerinin şefkatli eşi, yol arkadaşı, evladı... Dünya tarihini yazan ve yaşayan iki şahitten biri... Ama bugün biz yine, kadına yönelik şiddeti konuşuyoruz ve dikkatleri çekiyoruz. Nice insani ve ilmi ilerlemeyi yaşadığımız 2000'li yıllarda bu ilkelliği ve zorbalığı durdurmak için tüm dünyanın mücadele ettiğini görüyoruz. Kadına yönelik şiddet sadece bir kişiye yönelmiş bir tehdit olmaktan çok uzaktır. Bu eylem tüm toplumun huzuruna kast ediyor, aileyi parçalıyor, geriye hayatını kaybetmiş ya da travmalarla dolu kadınlar, mutsuz çocuklar ve karanlık bir gelecek bırakıyor. Şiddet uygulayan ise, insanlıktan çıkıyor. AK Parti, kadın erkek milyonlarca üyesiyle 18 yıllık iktidarı boyunca kadının hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğuna inancını defaatle kanıtlamış, kadını toplumdan, siyasetten, hayattan ayrıştıran her türlü zihniyetle vazgeçmeden, sonuna kadar mücadele etmiş, büyük başarılara imza atmıştır. “Kadınlara Karşı Ayrımcılık Irkçılıktan Beterdir” diyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve değerli hanımefendi, her platformda samimiyet ve duyarlılıkları ile yıllardır kapsamlı mücadeleler sürdürmüştür. Bu sayede kadına ve aslında insana yakışır hak ve adaletin tesisinde büyük kazanımlar elde edilmiştir. Hükümetimiz ve bakanlıklarımız şiddeti durdurmaya yönelik yoğun çaba göstermiştir. Halen devam eden bu mücadelede hem şiddet uygulayanlara karşı yaptırımları artırmış, hem de şiddete maruz kalan kadınlara maddi ve manevi destek vererek hayatlarına umut olmuştur. Biz hiçbir zaman bahanelerin arkasına saklanmadık, imkânsızlıkların partisi olmadık. Bugün bir kez daha tüm popülist yaklaşımları elimizin tersiyle iterek şiddetle mücadelede yolumuza kararlılıkla devam ettiğimizi gür sesimizle haykırıyoruz! Bize göre kadına şiddet; fikri ve vicdani yoksunluğu zorbalıkla kapatmaktır. Kadına şiddet en büyük acizlik ve cahilliktir. Şiddet uygulayanları en ağır şekilde cezalandırmak çok önemli olsa da, esas önemli olan şiddeti uygulanmadan önce engelleyebilmektir. Bunun toplumun her ferdini bilinçlendirmekten geçtiğini biliyor ve çalışmalarımızı bu yönde yoğunlaştırıyoruz. Bugün dünyada şiddet sadece evde ya da mahallede bir erkeğin kadına yönelttiği şiddetle de sınırlı kalmıyor. Etrafınıza bir bakın! Dünyaya bir bakın! Basiretsiz devletlerin küçük hesaplar uğruna çıkardığı savaşlarda mağdur edilen kadınlar ve çocuklar… Dünyanın dört bir tarafında göçe zorlanan topluluklardaki kadın ve çocuklar… Canını kurtarmak için çıktığı Avrupa yolunda devletlerin askeri güçlerince batırılan gemilerdeki kadın ve çocuklar… Hepsi bu şiddetin en haziniyle, en acısıyla karşı karşıya kalıyor. Hepsinin bu acılarını bitirmek için çabalıyoruz. Ve ülkemizde terör örgütü PKK'nın ve onun siyasi uzantılarının ağlattığı, evladının elinden alınıp hayattan koparıldığı ve dünyanın en büyük işkencesini yaşattığı Diyarbakırlı, Şırnaklı gözü yaşlı anneler... Onlar onurlu direnişleriyle alçaklarla mücadelede bizlere örnek olan eli öpülesi analarımız… Onlar şiddetin kimlerden ve nasıl geldiğinin en yakın şahitleri olarak aramızda duruyorlar. Onların da acılarının dinmesi için çalışıyoruz çabalıyoruz. Bugüne kadar şiddetle çok yönlü bir mücadele verilmiştir, verilmeye devam edilmektedir. Ancak gidilmesi gereken yol uzundur. Bu uzun yolda tüm tarafların, sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun el birliği yapması şarttır. Her türlü canlıya yönelik şiddetin yeryüzünden silindiği bir dünya duasıyla; 5 milyonu aşan kadın üyemizle AK Kadınlar olarak bizler ilk günkü hassasiyetimiz ve titizliğimizle, bu konuda tavizsiz duruşumuzu göstermeye devam edeceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nde, her türlü şiddete karşı turuncu çizgimizi çekiyoruz. Aynı duyarlılığa sahip toplumumuzun tüm bireylerini de şiddete karşı turuncu çizgilerini çekmeye davet ediyoruz.” (Haber Merkezi) YORUM YAZIN
|
|